ALLAH dostlarindan inciler..Hikmet esintileri..

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Abdullah bin Ömer (ra) diyor ki:
“Kişi kalbini huzursuz eden şeyleri terk etmedikçe takvâ makamına ulaşamaz.” Haris el-Muhasibî de takvânın bedendeki tezahürünün emirlere bağlanıp yasaklardan kaçınma; gönüldeki tezahürünün ise, Allah’ın farzları hususunda hesaba çekileceğini bilip, nâfile ibâdetleri sırf Allah için ihlâsla yapmak olduğunu ifâde eder.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
,



Behâeddîn Zekeriyyâ buyurdu ki: "Bir kalpte Allah-ü Teâlâ’ya olan aşk ateşi yok ise, o kalp ölü bir leş eti gibidir. Ama aşk ateşi varsa, o kalp, zât-ı ilahînin ve nimetlerinin aynası hâline gelir.”
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Muhammed Bekrî buyurdu ki: “Ey kalbim! Eğer benim kalbim isen, benlikten uzaklaş. Ey kalbim! Eğer kalbim isen, Allah-ü Teâlâ’nın kazâ ve kaderinden râzı ol, gizlide ve açıkta Allahü teâlâyı murâkabe et. Ey kalbim! Eğer benim kalbim isen, Allah-ü Teâlâ’dan başkasına meyletme. Rabbimin hükmüne sabret. Sonunda hayır bulursun. Allah-ü Teâlâ’ya karşı sâdık ve samîmî ol. Kuşlar gibi, bilmediğin yerden rızka kavuşursun.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Bennân-ı Hammâl hazretleri buyurdu ki:

"Allah-ü Teâlâ semâyı yedi kat yarattı. Her katta mahlûklar ve melekler yarattı. Bunlar O'na ibâdet ve itâat ederler.

Birinci kat, yâni dünya semasında bulunanların ibadeti korku ve ümit üzere bulunmaktır.

İkinci semada bulunanların ibadeti, muhabbet ve hüzün üzere bulunmaktır.

Üçüncü semada bulunanların ibadeti, minnet ve hayâ üzere bulunmaktır.

Dördüncü semada bulunanların ibadeti, şevk ve heybet üzere bulunmaktır.

Beşinci semada bulunanların ibadeti, münâcaat ve iclâl, saygı üzere bulunmaktır.

Altıncı semada bulunanların ibadeti, inâbet, tövbe ve tâzim, saygı gösterme üzere bulunmaktır.

Yedinci semada bulunanların ibadeti ise, mürüvvet, cömertlik ve kurb, yakınlık üzere bulunmaktır."
 
Son düzenleme:

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Bennân-ı Hammâl Hazretleri buyurdu ki:
"Tövbe iki çeşittir. Biri avâmın tövbesi, biri de havâsın tövbesidir. Avâmın tövbesi günahlardan tövbedir. Havâsın tövbesi ise gafletten tövbedir. Avâm ile havâsın, tövbelerinde fark vardır. Avâm, günahlardan ve kötülüklerden tövbe eder. Havâs ise bunları zaten işlemez. Fakat onların tövbesi yanılmaktan, gaflete düşmekten ve yaptığı ibadet ve tâatı sebebiyle kendini beğenme korkusundan tövbedir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
-



İmam-ı Şafiî (r.a.) şöyle buyuruyor.
“Doyuncaya kadar yemek yemeyeli onaltı sene oluyor. Bu süre zarfında bir kere doyuncaya kadar yemek yedim; onu da hemen geri çıkardım. Doyuncaya kadar yemek bedeni ağırlaştırır, kalbi katılaştırır, fetaneti (basiret, ince anlayış) köreltir, uyku getirir ve ibadet zevkini azaltır.”
İmam-ı Şafiî (r.a.) geceyi üçe böler ve birinci kısmı kitap yazımına, ikinci kısmını uykuya, üçüncü kısmını da namaza ayırırdı. Ömrünün sonlarına doğru rahatsızlığı görenleri acındıracak seviyeye ulaşmıştı. Bir gün olsun şikayetçi olmadı, hatta şöyle dua etti:
“Allah’ım! Eğer bu hastalıkta senin rızan varsa, onu arttır.”
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Bişr-i Hafi hazretleri buyurdu ki: "Âzâları içinde yalnız dili ile şükreden kimsenin şükrü az olur. Çünkü gözün şükrü, bir hayır gördüğü zaman onu almak, eğer şer görürse onu örtmektir. Kulağın şükrü, bir hayır işittiği zaman onu ezberlemek, şer işitirse onu unutmaktır. Ellerin şükrü, onlarla hak olandan başkasını tutmamaktır. Midenin şükrü, ilim ve hilm ile dolu olmak; ayakların şükrü de, iyilikten başkasına gitmemektir. Kim böyle yaparsa hakikaten şükredenlerden olur."
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Hz. Aişe (r.anha) validemiz, Rasul-i Ekrem (s.a.v) Efendimizin ahlakı hakkında soru soran kişiye, “O’nun ahlakı Kur’an’dı.” karşılığını vermiştir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.

Mirza Mazhar-ı Can-ı Canan Hazretleri şöyle buyuruyor:

“Ölümü sevmeyene şaşıyorum. Hâlbuki ölüm Allah’ın (c.c) huzuruna çıkmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’in ziyaretine gitmektir. Allah (c.c) dostlarına erişmektir. Değerli insanlarla buluşmaktır. Ben din büyüklerinin ziyaretine özlem çekiyorum. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’in, Halirurrahman Hz. İbrahim (a.s)’ın yanına gitmeyi ne kadar çok istiyorum…”


 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



İmam Gazali (r.a), dinin temel bilgilerini öğrenip uygulamadan tefsir, fıkıh, kelam gibi farz-ı kifaye ilimlere yönelip bunların önceliğini savunanları, “İnsanları çıplak namaz kılmaktan kurtarmaya çalışıyorum” diyerek kumaş dokuyan fakat kendisi namaz kılmayan bir dokumacıya benzetir.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Mâlik b. Dînar Hazretleri der ki:

“İki şahıstan birinde diğerindeki bir özellik bulunmadıkça anlaşamazlar. İnsan şekilleri de kuş cinslerine benzer. Kuşların iki çeşidi arasında bir ilgi, münasebet olmadıkça uyuşamazlar.”

Böyle söyleyen Mâlik Hazretleri, günün birinde bir kargayla bir güvercinin birlikte olduğunu gördü. Aralarında bir benzerlik bulunmayan bu iki cinsin nasıl uyuştuklarına hayret etti! Bir de ne görsün, ikisi de topalmış! O zaman anladı ki, bu sebeple uyuşmuşlar.

Bunun içindir ki bilge kişiler şöyle demiş: “Her insan kendi benzeriyle anlaşır. Aralarında benzerlik bulunmayan iki kişi bir müddet arkadaşlık yapsalar, çok sürmeden ayrılmaları kaçınılmazdır.”
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
,



Cüneyd-i Bağdâdî Hz.leri buyurdu ki: "Bir kimse, yaptığı ibadetlerini ihlâs ile yaparsa, Allah-ü Teâlâ o kimseye, boş hallerden, lüzumsuz heveslerden halas olmak, kurtulmak nîmetini, rahatını ihsan eder.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
,



Burhâneddîn Tirmizî talebelerine şöyle nasihat ederdi:

"Eğer Allah-ü Teâlâ’ya tâatta bulunamazsanız, hiç olmazsa oruç tutun. Karnınızı aç tutmaya ve acı çekmeğe önem verin. Çünkü oruç tutmaktan daha iyi bir tâat yoktur. Peygamber ve velilerin kalplerinden hikmet pınarları, açlık ve oruç bereketi ile fışkırmıştır.

Allah-ü Teâlâ’ya ulaştıracak oruçtan daha iyi bir binek yoktur. Oruç ehlinin dualarına karşılık verilir ve kabul edilir. Orucun Allah-ü Teâlâ katında büyük değer ve önemi vardır. Oruç, hikmet hazinelerinin anahtarıdır.
Bir kimse bütün kulluk vazifelerini yerine getirse, fakat midesini doldursa hiç bir yere ulaşamaz. Orucu gereğince tutsa, başka kulluk vazifelerinde kusur olsa bile, yine bir yere erişir. Oruca yavaş yavaş alışmak gerekir ki, sıhhate ziyan gelmesin, insanı işten alıkoymasın.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Bayezid-i Bistami talebelerine sık sık şöyle nasihat ederdi: "Müslüman kardeşinize saygılı olmanızdan daha kolay ne vardır? Onlara hürmet etmek, haklarını korumak ne güzel haslettir! Müslüman kardeşlerimize kin beslemek, onlara karşı saygısız olmak ne zararlı şeydir! Bu yol hiç kimseye fazîlet kapısını açmamış, hiç kimseyi başarıya ulaştırmamıştır..."
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Bayezid-i Bistami hazretleri buyuruyor ki:
"Dilini, Allah-ü Teâlâ’nın ismini anmaktan başka işlerle uğraşmaktan ve başka şeyler konuşmaktan koru.

Nefsini hesaba çek. İlme yapış ve edebi muhafaza et. Hak ve hukuka riayet et. İbadetten ayrılma.

Güzel ahlâklı, merhamet sahibi ve yumuşak ol. Allah-ü Teâlâ’yı unutturacak her şeyden uzak dur ve onlara kapılma.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Bayezid-i Bistami hazretleri buyuruyor ki:
"Otuz sene mücâhede eyledim, nefsimin istediklerini yapmadım. İlimden ve ilme uymakdan daha zor bir şey bulamadım."
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Bayezid-i Bistami hazretleri buyuruyor ki:
"Allah-ü Teâlâ’nın kendileri sebebiyle nefsimi cezâlandırdığı bütün şeyler üzerinde düşündüm. Onların en şiddetlisi olarak gafleti buldum. Allah-ü Teâlâ’dan bir an gâfil olmak (bir an O'nu unutmak) Cehennem ateşinden daha şiddetlidir."
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Bayezid-i Bistami hazretleri buyuruyor ki:

"Ey Allah'ım! Ey kusurlardan uzak olan sonsuz kudret sahibi Rabbim. Sen ne dilersen yaparsın. Benim vücudumu öyle büyült, öyle büyült ki, Cehennem'i ağzına kadar doldursun. Böylece başka kullarına yer kalmasın. Onların yerine ben yanayım." Hazret-i Ebû Bekir r.a.'da böyle duâ ederlerdi.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Bayezid-i Bistami hazretleri buyuruyor ki:

"Siz havada uçan birisini gördüğünüz zaman hemen o kimsenin faziletli, keramet sahibi birisi olduğuna hüküm vermeyin. Hata edebilirsiniz. O kimsenin hakikaten fazilet ve keramet sahibi olduğunu anlamak için, İslâmiyet’in emirlerine uymaktaki hassasiyetine, Peygamber efendimizin ahlâkı ile ahlâklanması ve sünnet-i seniyyeye uymasına, hakikî İslâm âlimlerine olan muhabbet ve bağlılığına bakın. Bunlar tam ise, o kimse fazilet ve keramet sahibidir. Bunlara uymakta en ufak bir gevşeklik ve zayıflık bulunursa, o kimse için fazilet ve keramet sahibidir, demek mümkün olmaz."
 
Üst