Mehmed Kırkıncı Hocaefendi'den Nükteler

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Sultanlık mı, muhtarlık mı?


Padişah, bir kimseye teveccüh gösterdiği halde, o şahıs, bu teveccühe lâyık olmaya, padişahın daha fazla sevgisine mazhar olarak, onun yanında büyük mevkiler kazanmaya çalışacağı yerde, bütün varlığıyla köyüne muhtar olmak için çalışsa, ne kadar divânelik eder.
Cenab-ı Hakk’ın rahmeti insanlara teveccüh etmiş ve onları ebedî bir hayatta, ebedî saadet ve saltanata namzet kılmıştır. Bu dâvayı mühimsemeyen ve gaflet eden bir kimse, ne ile meşgul olursa olsun, sultan olmaya bedel muhtar olmaya uğraşıyor demektir.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Yüzmek mi boğulmak mı?

Suyun insanı sürükleyip götürmesiyle, insanın suda yüzmesi arasında ne kadar büyük fark olduğu zahirdir. Birinci halde, su insanı boğarken, ikinci halde insan sudan istifade etmekte ve onu yol yaparak mesafe katetmektedir.

İşte, karşılaştığımız her bir hâdise ve başımıza gelen her bir musibet, birer sel mesâbesindedir. Mes’elelere Kur’ân güneşiyle nazar eden insan, bu hâdisat selleri içinde kolaylıkla yüzerek boğulmamakta, bilakis o mes’eleleri kendi hakkında bir terakki basamağı yapmaktadır.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
[h=1]Farelere ziyafet mi?[/h]
Eğer âhiret olmazsa, kazandığımız servetlerin veya eriştiğimiz ilmî mertebelerin mahiyeti şu gülünç hali alacaktır: İnsan fakir olarak ölse, tarla fareleri fakir insan etiyle; zengin olarak ölmesi halinde ise, zengin insan etiyle beslenirler. Veya okuma yazma bilmeden ölsek, tarla fareleri okumamış insan eti yerler, okuyup profesör olmamız halinde ise, onlara profesör eti takdim etmiş oluruz. Bizim dünyaya gönderiliş gayemiz tarla farelerini beslemek olamayacağına göre, elbette âhiret vardır ve Cenâb-ı Hak bizi oraya namzet etmiştir. Kabre konulan bedenimiz ise, ruhumuzun eskimiş elbisesidir.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Kavga ile mi?


İmanı zayıf olan bir kimseyle kavga etmek, onun imanını elbette ki kuvvetlendirmez.
O adamın inanmayan veya imanda zafiyeti olan tarafı onun eli, yüzü veya ayağı değildir ki, onlara hücum etmekle dava halledilmiş olsun.

Mes’ele akıl ve kalp mes’elesi olduğuna göre, kalbi ve vicdanı nazara alıp, akla hitap etmek iktiza eder.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Bir anda!

İnsan bir anda yaratılıyor. Yediğimiz gıdalar sperm hücresi haline geldiği anda, biz yaratılmış oluyoruz. Ondan sonraki safhalar ise terakki basamaklarıdır.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Bir insan yaratmak

San’atkârın eserden daha mükemmel olması lâzımdır, tâ ki eser vücûd bulabilsin.

Akılsız, şuursuz ve hayatsız olan yumurtanın civciv yapması muhal olduğu gibi, kâinatın da insan yapması imkân haricidir.

O halde yumurta civcivin yaratılmasında, kâinat da insanın yaratılmasında pek çok sebeplerden sadece birer sebep oluyorlar.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Uçak ile sinek


Uçağın yapılması için katlanılan ve pek büyük meblâğ tutan masraflar dolayısıyla, bir uçağın devlete çok pahalıya mal olduğu malûmunuzdur. Bu sebeple, o uçağın bir kanadına zarar veren adam, devlet malını tahrib etme suçundan derhal ağır bir ceza görmektedir.

Halbuki, bir sinek san’at inceliği cihetiyle uçakla kıyas kabul etmezken, bir insan her gün yüzlerce sinek öldürse de kendisinden, hiçbir kimse tarafından hesap sorulmamaktadır.

Diğer taraftan, sineğin gözleri mikroskobu çok geride bıraktığı cihetle, her gün yüz tane sinek öldüren kimse, her biri en az yüzbin lira kıymetinde olan ikiyüz tane mikroskobu tahrip etmiş hükmünde olduğu halde, kendisi hakkında hiçbir dâva açılmamaktadır.

İşte bu, Ganiyy-i Mutlak olan o Sultan’ı kâinatın nihayetsiz zenginliğine küçük bir işaret.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Güzel bir harf

İnsan, kâinat kitabının güzel bir harfidir. Kendi güzelliğiyle ve kemâliyle iftihar edemez, gururlanamaz. O güzellik onun kâtibine aittir.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Müsebbib’ül-esbab

Sebeplerin âcizliği ve şuursuzluğu bir yarım daire, müsebbebin mükemmeliyeti ve şuurlu olarak yapılmış olması da diğer bir yarım daire yapılırsa, meydana gelen dürbün gözlüğünden Müsebbibü’l-esbabın varlığı görülür.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Göz ve Akıl

Göz küçük olmakla beraber, şuurlu farzedildiğinde güneşi ve ziyâsını bilebildiği gibi, akıl da küçüklüğüyle beraber, Cenâb-ı Hakk’ın varlığını ve kudretinin, ilminin ve sair sıfatlarının nihayetsizliğini anlayabiliyor.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Sermayesiz Şirket

Parasız bin kişinin bir araya gelerek azîm bir şirket kurdukları ve bu şirketin her gün yüz milyar lira kazandığı söylense, bu iddia ne kadar ahmakane ve ona inanan kimse ise ne derece divâne olur.

Buna inanan kimseye divâne denilirse, hayatı, şuuru, fikri olmayan güneş, hava, toprak, su ve diğer anasırın bir araya gelip bir sistem kurduklarına ve her gün milyarlarca zîhayat meydana getirdiklerine inanan ve Hâlik-ı Kâinatı tanımayan kimseye ne isim verilecektir?
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Mânevî kalp

Maddî kalb küçük bir et parçasıdır. Fakat onunla ilgili olan mânevî kalbin dairesi çok geniştir. Kalbi bir ampule teşbih edersek, onda tecelli eden ışık, ampulün maddî dairesiyle kıyaslanmayacak kadar geniş bir sahayı kaplamaktadır.

İhata sahasının ampulden ampule farklılık gösterdiği de hatırdan çıkarılmamalıdır.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
[h=1]Bir âdi resim dahi...[/h] Bir kâğıt üzerindeki alelâde bir gül resminin dahi mutlaka bir ressamı olacağını idrak eden insan, nasıl oluyor da zemin sahifesindeki hayattar gülleri nakkaşsız zannediyor?
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Ruhu halkeden kim ise..

Bir insanın parmakları eline, eli de koluna ve nihayet bütün bedeni de ruhuna bağlı oluyor. Artık, ruh neye bağlı? şeklinde bir soru sorulmaz. Bu halde teselsüle gidilir.

Öyleyse, ruhu halkeden kim ise, bütün bedenin Hâlikı ve Mâliki de O’dur.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Kim Nescediyor ?

Bir tezgâhta dokunan halıdan, tezgâhın da, ipliklerin de haberdar olmaması gibi, ana rahmindeki bir çocuğun teşkilinden de annesi ve diğer maddî vasıtalar bihaberdir. Diğer taraftan, bir insan herhangi bir eseri yaparken, o eserini görmesi, onunla alâkadar olması ve üzerinde tasarrufatta bulunması icabetmektedir. Halbuki, ana rahmindeki bir çocuğu, annesi ne görmekte ve ne de onun üzerinde herhangi bir tasarrufatta bulunmaktadır.

Bu hale göre, şu musannâ ve harika dokumanın Nessac’ını merak etmemek mümkün müdür? Bu merak ateşi ise ancak marifetullah ile söndürülebilir.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Başımızı Bekleyenler

Bazı kuş çiftleri, yumurtanın üzerinde sırayla otururlar, ta ki yumurta bozulmasın ve yavruları dünyaya gelebilsin.

İşte, o erkek ve dişi kuş misâli, gece ve gündüz de nöbetle dünyamızın başını bekliyorlar. Ve böylece dünyadaki hayatiyetin bozulmamasına ve zîhayatların yaşamalarına vesile olmuş oluyorlar.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Muhâller zinciri

Eşyanın kendi kendine olmasında şöyle bir muhal vardır:

Bir şeyin kendi kendini yaptığı tevehhümü, o şeyin kendi varlığından önce mevcut olması, var olmaya karar vermesi ve kendini yapmaya başlaması gibi birçok muhâlleri tazammun eder.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Ya Bu Avize

Dolmabahçe sarayındaki dörtbuçuk tonluk tarihî bir âvizeyi hayranlıkla temaşa eden insanlar, bu ışıksız cisme sırf tarihî oluşu ve san’at değeri itibariyle büyük ehemmiyet verdikleri halde, dünyadan bir milyon defadan ziyade büyük olan, dünya tavanındaki güneş âvizesine neden bakamıyorlar; takdir ve istihsan edemiyorlar?
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Düşünülmesi Gereken

İnsan bir heykele bakınca hemen heykeltraşı hatırlıyor. Buna mukabil âyinede kendisine bakınca, sadece kendisiyle alâkadar oluyor.
Halbuki, bu halde kendisinin yaratıcısı ve sânii olan Allahü Teâlâ’yı hatırlaması icabetmez mi?
 
Üst