ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
İmâm Kuşeyrî anlatır:
Horasan sultanı ve kahramanlarından Amr bin Leys öldükten sonra onu sâlih bir zât rü’yâda gördü ve aralarında şu mükâleme geçti:
“–Allâh sana ne muâmelede bulundu?”
“–Allâh beni afvetti.”
“–Allâh seni ne sebeple afvetti? Hayâtında nasıl bir amel işledin ki afva mazhar oldun?”
Bunun üzerine Amr bin Leys şöyle cevap verdi:
“–Günlerden birgün yüksek bir tepeye çıkmıştım. Oradan askerlerime baktım. Onların çokluğu ve ihtişâmını seyredince: «Keşke Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem- zamanında vâkî olan gazvelere ordumla beraber iştirâk edip de O’nun uğrunda fedâ-yı cân eyleyen bahtiyarlardan olabilseydim…» diye hislendim. İşte bu niyet ve iştiyâkımdaki ihlâs sebebiyle yüce Allâh, bana rahmetiyle muâmele ederek günâhlarımı bağışladı ve beni sonsuz nîmetleriyle mükâfatlandırdı.”
Bu hâdise, ihlâs ve samimiyetin, mü’min için ne kadar mühim olduğunu gösteren güzel bir misâldir. Buna göre kul, yapamadığı bir amelden bile ihlâs ve samîmiyetinin bereketi neticesinde nice lutuflara mazhar olmaktadır. Nitekim Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem- buyurur:
“Mü’minin niyeti (maksat ve ihlâsı) amelinden hayırlıdır.” (Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr II. 194
GÔnül bahcesinden muhabbetteki sir.(O.Nuri topbas)
Horasan sultanı ve kahramanlarından Amr bin Leys öldükten sonra onu sâlih bir zât rü’yâda gördü ve aralarında şu mükâleme geçti:
“–Allâh sana ne muâmelede bulundu?”
“–Allâh beni afvetti.”
“–Allâh seni ne sebeple afvetti? Hayâtında nasıl bir amel işledin ki afva mazhar oldun?”
Bunun üzerine Amr bin Leys şöyle cevap verdi:
“–Günlerden birgün yüksek bir tepeye çıkmıştım. Oradan askerlerime baktım. Onların çokluğu ve ihtişâmını seyredince: «Keşke Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem- zamanında vâkî olan gazvelere ordumla beraber iştirâk edip de O’nun uğrunda fedâ-yı cân eyleyen bahtiyarlardan olabilseydim…» diye hislendim. İşte bu niyet ve iştiyâkımdaki ihlâs sebebiyle yüce Allâh, bana rahmetiyle muâmele ederek günâhlarımı bağışladı ve beni sonsuz nîmetleriyle mükâfatlandırdı.”
Bu hâdise, ihlâs ve samimiyetin, mü’min için ne kadar mühim olduğunu gösteren güzel bir misâldir. Buna göre kul, yapamadığı bir amelden bile ihlâs ve samîmiyetinin bereketi neticesinde nice lutuflara mazhar olmaktadır. Nitekim Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem- buyurur:
“Mü’minin niyeti (maksat ve ihlâsı) amelinden hayırlıdır.” (Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr II. 194
GÔnül bahcesinden muhabbetteki sir.(O.Nuri topbas)