Ukbaa
Well-known member
Cevap: Yirmi Dokuzuncu Lem'a - Sayfa 537
<style media="all" type="text/css">body { font-family: 'Trebuchet MS',Arial,serif; font-size: 12pt; }</style>اِذْ هُوَ الْمُوجِدُ الْمَوْجُودُ الْبَاقِى فَلاَ بَأْسَ بِزَوَالِ الْمَوْجُودَاتِ لِدَوَامِ الْوُجُودِ الْمَحْبُوبِ بِبَقآءِ مُوجِدِهِ الْوَاجِبِ الْوُجُودِ.
وَهُوَ الصَّانِعُ الْفَاطِرُ الْبَاقِى فَلاَحُزْنَ عَلٰى زَوَالِ الْمَصْنُوعِ لِبَقآءِ مَدَارِ الْمَحَبَّةِ فِى صَانِعِهِ.
وَهُوَ الْمَلِكُ الْمَالِكُ الْبَاقِى فَلاَ تَأَسُّفَ عَلٰى زَوَالِ الْمُلْكِ الْمُتَجَدِّدِ فِى زَوَالٍ وَذِهَابٍ.
وَهُوَ الشَّاهِدُ الْعَالِمُ الْبَاقِى فَلاَ تَحَسُّرَ عَلٰى غَيْبُوبَةِ الْمَحْبُوبَاتِ مِنَ الدُّنْيَا لِبَقآئِهَا فِى دآئِرَةِ عِلْمِ شَاهِدِهَا وَفِى نَظَرِهِ. وَهُوَ الصَّاحِبُ الْفَاطِرُ الْبَاقِى فَلاَ كَدَرَ عَلٰى زَوَالِ الْمُسْتَحْسَنَاتِ لِدَوَامِ مَنْشَأِ مَحَاسِنِهَا فِى اَسْمآءِ فَاطِرِهَا.
وَهُوَ الْوَارِثُ الْبَاعِثُ الْبَاقِى فَلاَ تَلَهُّفَ عَلٰى فِرَاقِ اْلاَحْبَابِ لِبَقآءِ مَنْ يَرِثُهُمْ وَيَبْعَثُهُمْ.وَهُوَ الْجَمِيلُ الْجَلِيلُ الْبَاقِى فَلاَ تَحَزُّنَ عَلٰى زَوَالِ الْجَمِيلاَتِ الْلاَتِى هُنَّ مَرَايَا لِلاَسْمآءِ الْجَمِيلاَتِ لِبَقآءِ اْلاَسْمآءِ بِجَمَالِهَا بَعْدَ زَوَالِ الْمَرَايَا.
وَهُوَ الْمَعْبُودُ الْمَحْبُوبُ الْبَاقِى فَلاَ تَأَلُّمَ مِنْ زَوَالِ الْمَحْبُوبَاتِ الْمَجَازِيَّةِ لِبَقآءِ الْمَحْبُوبِ الْحَقِيقِىِّ.وَهُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّحِيمُ الْوَدُودُ الرَّؤُوفُ الْبَاقِى فَلاَ غَمَّ وَلاَمَأْيُوسِيَّةَ وَلاَ اَهَمِّيَّةَ مِنْ زَوَالِ الْمُنْعِمِينَ الْمُشْفِقِينَ الظَّاهِرِينَ لِبَقآءِ مَنْ وَسِعَتْ رَحْمَتُهُ وَشَفَقَتُهُ كُلَّ شَىْءٍ.
1
[NOT]O varlıkları icad eden Mûcid, varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, varlıkların geçip gitmelerinde bir beis yoktur. Çünkü mahbubun (sevgilinin) varlığı daimîdir.O herşeyi san’atla yapan Sâni, herşeyi benzersiz ve yoktan var eden Fâtır ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, san’at eserlerinin geçip gitmeleri üzüntüyü gerektirecek bir hal değildir. Çünkü muhabbet kaynağı olan, onların San’atkârının isim ve sıfatları bâkîdir.O herşeyin mülkü tamamen kendisine ait Melik, herşeyin sahibi Mâlik ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, mülkün zevâl ve gidiş gelişlerle yenilenmesinde esef duyulacak bir hal yoktur. O bütün âlemleri ve hâdiseleri her an görüp gözeten Şâhid ve herşeyi bilen Âlim ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, sevilen şeylerin dünyadan kaybolup gitmeleri üzüntüye sebebiyet vermez. Çünkü o sevgililerin varlığı, Ezelî Şahid’in ilim dairesinde ve nazarında bekà bulmaktadır.O herşeye Sahib, herşeyi yaratan Fâtır ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, güzel şeylerin geçip gitmesi keder vermez. Çünkü onların güzelliklerinin kaynağı olan Yaratıcılarının isimleri bâkîdirler.O bütün mülk ve servetin ezelî ve ebedî sahibi olan Vâris, bütün ölüleri haşirde tek bir emirle diriltip huzurunda toplayan Bâis ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, ahbâbın ayrılıklarından âh ü vâh etmek gerekmez. Çünkü bütün onlar kendisine dönen ve onları tekrar diriltecek olan Zât Bâkîdir.O sıfatlarının ve isimlerinin tecellisinde güzelliğin sonsuz mertebeleri bulunan ve kâinattaki bütün güzelliklerin kaynağı olan Cemîl, sonsuz haşmet ve yüceliğine lâyık sıfatları olan ve haşmetini varlıklar üzerinde gösteren Celîl ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, güzel şeylerin zevâliyle mahzun olmak gerekmez. Çünkü o güzeller, güzel olan İlâhî isimlerin aynalarıdırlar; İsimler ise, aynaların zevâlinden sonra, kendi güzellikleriyle beraber bâkîdir.O Kendisine ibadet eden bütün varlıkların tek ilâhı olan Mâbud, Kendisini seven âşıkların tek sevgilisi olan ve kâinattan sonsuz sevgiyle sevilen Mahbub ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, mecazî sevgililerin geçip gitmesinden elem çekilmez. Çünkü hakiki sevgili olan Mahbub bâkîdir.O rahmeti bütün varlıkları kuşatan Rahmân, her bir varlık üzerinden hususi rahmet tecellisi olan Rahîm, yarattığı varlıkları çok seven ve onlara da Kendisini her vesileyle sevdiren Vedûd ve her bir canlıya hususî şefkat ve ihsanı olan ve onlar üzerinde iltifatının incelikleri görünen Raûf ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, zâhirî nimet verici ve şefkat edicilerin geçip gitmelerinin ehemmiyeti yoktur; onlar için gam çekilmez ve ye’se düşülmez. Çünkü rahmet ve şefkati herşeyi kaplayan Zât bâkîdir.[/NOT]
<style media="all" type="text/css">body { font-family: 'Trebuchet MS',Arial,serif; font-size: 12pt; }</style>اِذْ هُوَ الْمُوجِدُ الْمَوْجُودُ الْبَاقِى فَلاَ بَأْسَ بِزَوَالِ الْمَوْجُودَاتِ لِدَوَامِ الْوُجُودِ الْمَحْبُوبِ بِبَقآءِ مُوجِدِهِ الْوَاجِبِ الْوُجُودِ.
وَهُوَ الصَّانِعُ الْفَاطِرُ الْبَاقِى فَلاَحُزْنَ عَلٰى زَوَالِ الْمَصْنُوعِ لِبَقآءِ مَدَارِ الْمَحَبَّةِ فِى صَانِعِهِ.
وَهُوَ الْمَلِكُ الْمَالِكُ الْبَاقِى فَلاَ تَأَسُّفَ عَلٰى زَوَالِ الْمُلْكِ الْمُتَجَدِّدِ فِى زَوَالٍ وَذِهَابٍ.
وَهُوَ الشَّاهِدُ الْعَالِمُ الْبَاقِى فَلاَ تَحَسُّرَ عَلٰى غَيْبُوبَةِ الْمَحْبُوبَاتِ مِنَ الدُّنْيَا لِبَقآئِهَا فِى دآئِرَةِ عِلْمِ شَاهِدِهَا وَفِى نَظَرِهِ. وَهُوَ الصَّاحِبُ الْفَاطِرُ الْبَاقِى فَلاَ كَدَرَ عَلٰى زَوَالِ الْمُسْتَحْسَنَاتِ لِدَوَامِ مَنْشَأِ مَحَاسِنِهَا فِى اَسْمآءِ فَاطِرِهَا.
وَهُوَ الْوَارِثُ الْبَاعِثُ الْبَاقِى فَلاَ تَلَهُّفَ عَلٰى فِرَاقِ اْلاَحْبَابِ لِبَقآءِ مَنْ يَرِثُهُمْ وَيَبْعَثُهُمْ.وَهُوَ الْجَمِيلُ الْجَلِيلُ الْبَاقِى فَلاَ تَحَزُّنَ عَلٰى زَوَالِ الْجَمِيلاَتِ الْلاَتِى هُنَّ مَرَايَا لِلاَسْمآءِ الْجَمِيلاَتِ لِبَقآءِ اْلاَسْمآءِ بِجَمَالِهَا بَعْدَ زَوَالِ الْمَرَايَا.
وَهُوَ الْمَعْبُودُ الْمَحْبُوبُ الْبَاقِى فَلاَ تَأَلُّمَ مِنْ زَوَالِ الْمَحْبُوبَاتِ الْمَجَازِيَّةِ لِبَقآءِ الْمَحْبُوبِ الْحَقِيقِىِّ.وَهُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّحِيمُ الْوَدُودُ الرَّؤُوفُ الْبَاقِى فَلاَ غَمَّ وَلاَمَأْيُوسِيَّةَ وَلاَ اَهَمِّيَّةَ مِنْ زَوَالِ الْمُنْعِمِينَ الْمُشْفِقِينَ الظَّاهِرِينَ لِبَقآءِ مَنْ وَسِعَتْ رَحْمَتُهُ وَشَفَقَتُهُ كُلَّ شَىْءٍ.
[NOT]O varlıkları icad eden Mûcid, varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, varlıkların geçip gitmelerinde bir beis yoktur. Çünkü mahbubun (sevgilinin) varlığı daimîdir.O herşeyi san’atla yapan Sâni, herşeyi benzersiz ve yoktan var eden Fâtır ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, san’at eserlerinin geçip gitmeleri üzüntüyü gerektirecek bir hal değildir. Çünkü muhabbet kaynağı olan, onların San’atkârının isim ve sıfatları bâkîdir.O herşeyin mülkü tamamen kendisine ait Melik, herşeyin sahibi Mâlik ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, mülkün zevâl ve gidiş gelişlerle yenilenmesinde esef duyulacak bir hal yoktur. O bütün âlemleri ve hâdiseleri her an görüp gözeten Şâhid ve herşeyi bilen Âlim ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, sevilen şeylerin dünyadan kaybolup gitmeleri üzüntüye sebebiyet vermez. Çünkü o sevgililerin varlığı, Ezelî Şahid’in ilim dairesinde ve nazarında bekà bulmaktadır.O herşeye Sahib, herşeyi yaratan Fâtır ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, güzel şeylerin geçip gitmesi keder vermez. Çünkü onların güzelliklerinin kaynağı olan Yaratıcılarının isimleri bâkîdirler.O bütün mülk ve servetin ezelî ve ebedî sahibi olan Vâris, bütün ölüleri haşirde tek bir emirle diriltip huzurunda toplayan Bâis ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, ahbâbın ayrılıklarından âh ü vâh etmek gerekmez. Çünkü bütün onlar kendisine dönen ve onları tekrar diriltecek olan Zât Bâkîdir.O sıfatlarının ve isimlerinin tecellisinde güzelliğin sonsuz mertebeleri bulunan ve kâinattaki bütün güzelliklerin kaynağı olan Cemîl, sonsuz haşmet ve yüceliğine lâyık sıfatları olan ve haşmetini varlıklar üzerinde gösteren Celîl ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, güzel şeylerin zevâliyle mahzun olmak gerekmez. Çünkü o güzeller, güzel olan İlâhî isimlerin aynalarıdırlar; İsimler ise, aynaların zevâlinden sonra, kendi güzellikleriyle beraber bâkîdir.O Kendisine ibadet eden bütün varlıkların tek ilâhı olan Mâbud, Kendisini seven âşıkların tek sevgilisi olan ve kâinattan sonsuz sevgiyle sevilen Mahbub ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, mecazî sevgililerin geçip gitmesinden elem çekilmez. Çünkü hakiki sevgili olan Mahbub bâkîdir.O rahmeti bütün varlıkları kuşatan Rahmân, her bir varlık üzerinden hususi rahmet tecellisi olan Rahîm, yarattığı varlıkları çok seven ve onlara da Kendisini her vesileyle sevdiren Vedûd ve her bir canlıya hususî şefkat ve ihsanı olan ve onlar üzerinde iltifatının incelikleri görünen Raûf ve varlığı sonsuza kadar devam eden Bâkî olduğundan, zâhirî nimet verici ve şefkat edicilerin geçip gitmelerinin ehemmiyeti yoktur; onlar için gam çekilmez ve ye’se düşülmez. Çünkü rahmet ve şefkati herşeyi kaplayan Zât bâkîdir.[/NOT]