Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Talihi Rana, bahtı cennet olasıca dediğim…
30917.jpg














Satırlarınızda ;

Bazen ;

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...


Diyen Necip Fazıl’ı…

Bazen ;

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım


Mısralarıyla Nurullah Genç’i…

Bazen ;

Mona Roza,
siyahgüller, ak güller
Geyve’nin
gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza
siyahgüller ak güller


şiirinin sahibi Sezai Karakoç’u…

Bazense ;

O’na dair satırlara istinaden yorum yapamadığım,
divan
edebiyatının idolü olarak gördüğüm İskender Pala’yı buluyorum, görüyorum..

Nur alası, nur olası, nur olup bu alemden çıkası… Gözü, gönlü nurlanası…

Kaleme kuvvet, yüreğe sağlık, cedde
rahmet...

Vakt-i Cuma… Duaların makbul olduğu vakitte, dualarınızda yer almak duasıyla...




Cevaben yazdığım:

Z
arafetinizle bu bedbin ve zavallı nefesi meftun eylediniz.

Ruhumun seyrinde, umutlarla şakıyan bir meşale misali yücesiniz. Bilesiniz..

Edebin yudumlandığı,
edebiyatın sazendeleri üstatlarla anılmak
Ne diyeyim ki yüreğinizin asudeliğine karşı nasıl mümkündür duyarsız kalmak

Fazlasıyla hak ediyorsunuz, niyazlar için şimdi müsterih olunuz
Fakir sefilliğimden sudur edecek dileklerimle, umudunuza gark olasınız

Emanet sayfama fevkalade renk kattınız takdirler sizin hakkınız
Bu anlamda kalbinizi, ruhunuzu sahibine emanet ediyor ve selamlıyorum...




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gönül yanar, dil susar,lisan-ı halden kim anlar!
30482.jpg














Sanki bir yangın sonrasındayım yol boyunca
Adım adım hicran yakamda,
hüzün sinemi hadsizce dağlayınca
İçim burkuluyor sessiz kalınca, kapımı çalan bir umudun nefesi olmayınca
Fersiz kalıyor
gözler, unu takip eden izler, ruhumu bizar bırakıyor onca taraneler


Başım ellerimin arasında, çaresiz bir nazarla
Yüreğimde başlayan tufan anbean bahtımın lahzasında, hazanın ahıyla
Figan ediyor gönül, lalleşiyor şevksiz dil, hiç aman vermiyor bihaber soluğuyla
Nereye baksam, içinden çıkılmayan bu
zamana derd-i gamımı anlatsam korkuyla


Neden bin
hüzün ile bir yol alır ve yaşarım
Suaallerin peşine takılırım,halimin fakirliğine ibret içinde bakarım
Gönül kapımın açılmadığına yanarım, kalbimin inşiraha hasretini nasıl anarım
Sessiz bir şekilde, temaşa eylediğim iklimin zindeliğinde umudumla lahzaya ramın


Gözlerimin pınarı kurumuş yaş akmaz
Bir gönülde şefkat ve muhabbet hasıl olmayınca
rahmet niye sual eylemez
Firakımda fidanlar yeşermez,
gül-i nihalden haber beklenmez,umutlar hiç gülmez
Aklım kıt hikmetine erişmez, idrakim kapalı lütfundan
aşkıyla niye nasiplenemez


Kuşlar kanat çırparken, kuzular melerken
Kelabekler rengarek sürurun şevkiyle aidiyetlerine sadakat ederlerken
İzanım ve ruhum bu hakikati yakinen bilirken, tercihlerim ki ahvalime ağlarken
Sinem feryat eder, vicdanım kalbime an be an neler söyler, vakit geçti artık mı der


Sus artık ne olur yüreğim kaldırmıyor
Lisan-ı halimin fakirliğine herkes kıs kıs
gülüyor, lakin gönlüm el vermiyor
Vakit daraldı diye telkin ediyor, göçüp gitmeden serdetmem için tenbih ediyor
Gün bitiyor,
sokaklarda ki tezahürat hiç dinmiyor, aklım neden hala sual ediyor




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbi hissedişin ve güfteleştirdiğin o hazin çilelerin!
176287.jpg










Ne bilirdim ki

Nihayetinde bir tevdi edilen nefestim

Emanet hükmüyle senin şefkatli kollarına teslim edilmiştim



Sen halsizdin

Hamiyet adına nasipsiz bir suhulettin

Çaresizliği sabırla bereketlendirerek kanaate iltica etmiştin



Beklentilerin

Ve hayali sukut ile geçen günlerin

Dişlerini sabırla sıktığın çilelerin ve solgun ümitle niyetlerin



Halis niyetlerin

Secdede ki akan yaşlar
[URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğin

Teslimiyet içindeki ülfetin ve ihsan adına sonsuz gayretlerin



Hiç yılmazdın

Muhakkak çareyi umutla arardın

Kimseyi kınamazdın, kendi halinde
uzun yolculuğu hep anardın



Evlatların adına

Şayet çileleri yudumlamak haksa

Aşkla yoğrulmak ve sevdanın çeperlerini arşınlamak koklanınca



Derlediğin heveslerin

Güfteleştirdiğin hazin çilelerin

Gariplik adına masumlaşan aziz nefesin, hüznümün kalesi oldu



Kolum kanadım

Ve fersizleşen
gözlerim doldu

Dizlerim takatsizleşirken, ayaklarım sukutuyla şevki uğurladı



Dilim dönmez oldu

Kalbim titremeyle solgunluğu andı

Toprağın kokusuyla var olan hasretliğim vuslat için yakarandı



Solgun tenin

Kefeni kuşanan çileli bedenin

Tabut içinde ki sessizliğin,
ölümle arkadaşlığı bize anlatmıştı





Mustafa CİLASUN


Not:(Değerli dostlar, rahatsızlığım vesilesiyle bazen uğrayacağımı ifade etmek istiyorum.)
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ne hazindi hasrettiğin nefesin ve hüzünle gidişin!
164050.jpg










Ne yılar yetti

Ve ne de bahşedilen ömür

Dertleri anlatmak için kifayet edecek bir faziletti



Nihayetinde

Kendi halinde masum bir nefesti

Çok gayret etti, mısralarıyla gönülleri ne fethetti



Nesillerin dağarcığında

Fevkalade kök salan bir çınarı ebetti

Yalnızlık onun için ne büyük bir kederdi ve yetindi



Kime şikâyet edecekti

Ve kimin hakkından gelebilecekti

Kendi halinde bir nefesti, şiirleriyle çok âlemlerindi



Sabiler için bir şevkti

Aşk adına hasreti anan hicranı dertti

Anlatmak adına mısralarıyla ummana uzanan bir erkti



Liyakatli yapısı

Azimetle şiire olan tutkulu sevdası

Aşiyan için tek yarası ve yalnızlık adına dinlediği şarkısı



Ne çare olacaktı

Yalnızlık can için ne kadar murattı

Muhabbet için nefesler ikliminin bereketi şart ve farktı



Lakin ne kadar anlaşıldı

Güzü battaniyeler içinde geçirtmek mi haktı

Kim ne kadar anlamak için uğraştı, kitaplar çok mu sattı



Dostlar ne için vardı

Kadirşinaslık mazi sayfalarında mı kaldı

Hak adına hakikat, kimin umurunda olan anlaşılmayandı



An her geçen gün

Sessizliğin serencamında yaklaşıyordu

Hal, bizzat hakikati biliyordu, lakin dil çaresiz kalıyordu



Ölüm mukadderattı

Şiir yazmak sevda adına maslahattı

İradeyi kanaat tercihler için şart olan hakikatli bir hesaptı



Dünya sevenlerine kaldı

Ukba serinliği ve haşyeti kime yardı

Nefesleri anlamlaştırmaksanat adına şart olan bir sevdaydı







Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ruhum nazar ediyor, o an ve zaman kalbime sesleniyor!
241308.jpg














Bırak ne olur
Sarılayım ayaklarına ve solgun umutlarına
Yıllara sâri olan suskunluğumun feveran eden hissiyat çığlığına


Acımsızlaşan ahına
Serzenişlerini demlediğin bakir torağına
Gönül pervazlarında tazelenen umutlarının sevdasında ağıtlarına


Biliyorum ki çok sefilim
Densizliğin nedenlerinde kaybolmuş biçareyim
Şimdi kime ne derim, boynumu büker sessizliğimle eceli beklerim


Baharı hasretle beklerken
Hazanın sahifelerini def ederek nefeslenirken
Bedbinliğin ahında senin halinin naifliğini terennüm etmeyi dilerken


Karşıma yalnızlığım çıkıyor
Ummanlara uzanıyorum, bulutlara bakınıyorum
Lakin bizar halim geçit vermiyor ve nefeslerim kalbime sesleniyor


Neleri öğrendiysem
Sevgisiz ve muhabbetsiz takatimi tüketiyor
Aşk kendi ikliminde gayrete galebe çalarak muhataplarını bekliyor


Serkeşliğim arkadaşlık ediyor
Hicran hınçla yüreğimde meşaleleri tetikliyor
Gözlerim ufuklara nazar ederken hükmeden yaşlar kime sesleniyor


Anlamak için feraset gerekiyor
İdrak iltica edenler için kalbi muhayyele diliyor
Akıl basiret için meşvereti davet ederek hikâyeleri hazla derliyor


Sessizliğime kim ne diyor
Mısralar meramın irtihali için neden hüzünleşiyor
Hamiyet kalbim ikmalinde ve ruhun bakire mertliğinde aşk diliyor


Yazmak yanmadan kaçmak mı?
Düşünceleri hissiyat ikliminde derlemek ağlamak mı?
Dost kimliğinde hem hal olmak ve varlığa şahit tutmak tuhaf mı?



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yerinme, aşkın sessizliğinle bir kez kalbimi dinle!
231628.jpg











Ne olur düşünmek için vakit ayır
Hilkatin sağanağında ve ömrün sayfalarında iradene sarıl
Ruhun imbiklerinden hicran [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğinden hüznü kalbin ile ayır ve ayıl


Gidenler serzenişleriyle anılıyor
Gelenler çığlık çığlığa feryada sarılarak hamiyet aranıyor
Himmet mahzunluğunda kime bakıyor ve rahmet vicdanda ne arıyor


Biliyorum senin ulvi [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğini
Kalbine hasredilen mümbit bereketli sevgi ve muhabbetini
Ecrin senin kudretinle anlamlaşan deruniliğini ve sessizliğin renklerini


Sen fedakârlığa namzet nefersin
Nefesin katresinde ve edebin enginliğinde nazar edensin
Ötelerin zarifliğinde sabrın nakışlarında kanaati işleyen muhteremsin


Senin ruhundan nükseden hicran
Sessizliğin serinliğinde seyreden buhran sana zor gelmez
Umudun anlamlaşan hayallerinde ve mefkûrenin karelerinde azim var


Vakıalar ve yazılan ulvi anılar
Sabırla ve tahammülle sevginin hasredildiği aşkla anlamlı
Aşk iklimlerin değil, zamanının tüm safhalarında seni anan bahtiyardır


İnsan iradesiyle anlamlıdır
Kul ihsan ve ihlâs terazisinde değer bulacak bir adaydır
Hakikat gün gibi aşikârdır, vicdan ve murakabede bunun için mutlaktır


Sev lakin yerinmeden sev
Ver fakat ecrin mülahazandaki kadri bilerek gizlice ver
Sabrın ağında ve taş yastıkta toprağı en mukaddes yatak olarak bil


Mahzun nefeslerin derinliğine eğil
Mağdur gönüllerin limanında kanaatle muhabbetle meyil
Kalan an ve anlamlaşacak o zaman dirliğin ve birliğin nişanesi olacak


Nice aşklar yeksan olurken
Ruhun insicamında kederler nağmeleri hicranla davet ederken
İyilik ve ihsan an ve zamanının sahifelerinde halini ülfetle yad edecektir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bilmem ki birgün anlarmısın, ah edip yanarmısın!
305216.jpg














Diliyorum ki çok geç olmasın
Kalbinin asudeliği ruhunla anlamlaşarak aksın
Aşk için sorgulanmasın, mananın hakikatinde elbette anlamsın
Lakin gönlün yalnızlık yaşamasın, hasretin hazanında yorgunluğa kanmasın


Ne korkunç
gecelerin elindesin
Hissiyatın prangalarındaki sancıların kederisin
Dikilen
gözlerin umudunda, tavan arasında, yastığın taş olunca
Niçin yaratıldığını, aynalardan aksayan burukluğunu ve umudun huzurunu


Bir gün anlarsın hayal ufkunu
Çare adına ötelediğin yutkunduğun bağnazlığını
Sabrın baharını, zihnin hazanını, kelamın kanaatle anlamlaşanı
Sevginin nasıl hasredildiğini,
gözlerin perdelerinden boşlan katrelerin sesini


Her ne kadar içim elvermese de
Kalbimde demlediğim elemin
sergisini açacağım
İbret adına ne varsa ruhuma anlatacağım, nefsimin tuğyanını
Benliğimde ihsanla, dilimde ikramla, zihnimde anlamlaşan varlığımda haksın


Yar adına neyi zikretsem varsın
Aşk yoksunuyum, sevmenin şerefindedir umudum
Zamanın yolcusuyum, hamiyetin vurgunuyum hasreti yaşarım
Salanın sesinde ürpertilere kanarım ne yastığımla ve ne de yatağımda kalırım


Sende bir gün meramımı anlarsın
İçimin burukluğunu hissederek mısralarda yaşarsın
Uzanan ellerim, fakirliğimde kalbim, fersizleşen
gözlerim anar
Lanet adına her ne varsa derinliğinde suskunluğunu yaşar ve hikmetiyle bakar


Seyir kalbimde perdeleri açıyor
Temaşa ettiğim hazan vaktin felahından bahsediyor
İşte o
zaman sinemdeki hicran anlamıyla tuval üzerine yansıyor
Hüzzam eserler hissiyatımda renkleniyor ve ruhum hilkatinden ibret sunuyor


An ve senin kalbinle anlamlaşan
Aşkın hakikatindeki ikramı anlayarak ecirle yaşayan
Korkma artık, vaat edilen ikramdan azade olma, sevdanı korla
Vurgun
zamana kalma, hissiyatın dalgalarında boğulma kalbinle aşkı unutma


Giden derdin tezgâhında acemi
Arz edilen
sanat adına her ne sergileniyorsa vehim mi
Ölçüler değişti, kuvvetin dengesi sekilerleşti, hakikat ötelendi
Mert ve haliyle namert varlık zehabında belirsizleşti, masumluk
aşkla yüzleşti


Sen ancak kalbimle bir demsin
Tevdi edilen nefesin eşiğinde zadesin ve böyle hürsün
Ancak
sevgiyle bir bütünsün ve feragatinle ihsanda sürursun
Ati adına ülfetsin, naiflik babında fevkalade mertsin ve edebin dilinde
sevgizin



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Firkatin içimde gamdır, ah u figan ettiren zamandır!
308245.jpg














Ey selvi boylum üzülme
Hüznün güzergâhında çaresiz büzülüpte üşüme
Sırların hengâmesinde ha ne olursun hicran içinde bugün inleme


Nice gönüller hapiste
İşte umutlar kalbinde sürur içinde filizlenmeyince
Keder sinemin sahifesinde ve hüzün yüreğimde hasretin derdinde


Gölgem korkuluğum oldu
Gece sinemde kimsesiz bir konuk olarak bakındı
Bilmem ki şevk nerelerde hissiyatın salkımı oldu ve halimi unuttu


Nereye yönelsem sancı ar
Ey hamiyet nerdesin hasretin yumağında kim var
Mukadderat mı ruhum hayli bizar, nefesimin kimlere ne zararı var


Ey gönül ha sen ol aldırma
Ruhumda hal fakirliğinin manzaralarını bırakma
Nazarların hakkında yese kapılma ve umudun rahlesinden korkma


Yangın yüreğin hasretidir
Yazmak hal ehlinin edep içinde nefeslenmesidir
Aşk kimin zadesidir, çile neden sinenin derinliğine işlenen nefestir


Yangınım nice nefesin arına
Ha ne olur birazda bulunsa kalbimin toprağında
Ruhumun hilkatinde gizlenen sanatta ve umutlarımın tutamlarında


Ey anne seslenme rüyalarımda
Babam ötelerin sessizliğinde bilemiyorum anla
Evlat olmak, bağrımda sefilliği solumak ve hakkın rızasını unutmak


Adımlarım nereye götürüyor
Sesin uzandığı sezgiyi hakkıyla kimler çözüyor
Her nefes kalbin ikliminden neler söylüyor ruhum ona refakat ediyor


Ne deyim hakkınızı teslim ederim
Seçtiğim kelimeler yüzünden anlaşılmıyor melalim
Şikâyetleri nefeslenirim ve kelimelerin unutulmasından hayâ ederim


Neyleyim ki edebin biçaresiyim
Neden anlaşılamayacağını nasıl fakirliğimle akıl ederim
Muhakkak ki bağışlamanızı dilerim zira halimde demlenenle giderim


İşte efendim nedense böyleyim
Elbette anlaşıldığın kadar değerlisin itiraz etme bilirim
Tutkunu olduğum kelimeleri kime teslim ederim ve sessizliğe veririm


Her ne kadar tuhaflığım varsa da
Lakin yazmak için tefekkür dirliğinde nefeslenmek muratsa
Okuyan, okumayan farkı nefeslerle anlaşılsa da dua umudum yanımda




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ruhum aşka yabancı mıdır, kalbime ne anlatır!
302755.jpg














Ne yüreğimin beynime uzanan eli
Ve ne de dilimin amansız kederi kalbimde diner
Halimde zuhur eden
heceyi ve açılan pencereyi kim seyreder
Ki gitmeden, âlemden göçmeden muhabbetin şevkinde bekliyor güfteler


Neden senden uzakta sensizliğe sürgünüm
Kalbimi burkan hasretin deminde ne fakir hürüm
İbretin aynasında, bilinççin sofrasında küskün bir elemim
Artık kederimle bütünüm ve hüznün toprağında, sürgün kalan nefesim


Ne arş kifayet eder ve ne de marş bir keder
Derdin serabında kim bir bade içer, halinden geçer
Tuğyan eden kalbi kim neyler ve muhabbet
aşktan da geçer
Hicran hakikatten söz eder,
aşk azimet için vazgeçilmeyen kutsi değer


Alnım ne kadar ak, ruhumda dinmez şafak
İnsan hayatında fark, kul kimliğindeki ittifak ve ilhak
Şayet zafiyetler hala vazgeçilmeyen duraksa nerede kaldı fark
Umutlarda son durak, kalbi manada
sevgiye ram olmak şahtır mutlak


Neden yabancıyım ve kimliğimde hancıyım
Kime nedenleriyle davacıyım ve feragat ta sancılıyım
Kalan
zamanımda, hicranın uhde bırakan sayfalarında acıyım
Ufkumdaki umman ve artık önemsenmeyen
zamana neden davacıyım


Sevda satır aralarında temaşa ediyor
aşka
Ecir koridorlarında ve çileli solumalarda kim yabancı
İnayet bekleyen, niyazı hak eden gönüller sevdaya çok sancılı
Gel artık bir durak kalmadı, kalbi manada haz hazanı kuşanıp karıştı


Gönül yasam mağdurdan yana çok hicranda
Gasp edilen nice haklar, hakikatin sağanağında umutta
Vuslat nitelikle barışık aklın vicdanla ihsanı yaşatan vakıaysa
Ne olur aska korkma, samimiyet ihlâstan noksan duygusallıksa anla


Edep hasreti yaşatan bir ahlakın ummanıysa
Lafazanlık edenler kimin umurunda, kalp
aşka açıksa
Sevda bu manada tensellikten uzaklaşan haki katsa unutma
An ve seni bekleyen
zaman tefekkürün ikliminde ve merakın sahnesinde



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gözler niye yaş döker, kalbi hissedişi ayan eder!
284168.jpg















Henüz idrak edene kadar
Zihnim ne anlar ve sadece merak içinde bakar
Kalbim ruhun ummanından misaller sunar ve
gözlerim çaresiz bakar


Gün bitmek üzere şimdi
Yeşeren umutlar iklimler misali dipdiri
Edebine bürünmüş, sabrı bilenmiş, kanaat ehli bir nisanın süruru gibi


Ey ağalar ve paşalar
Varlık namına anlamsızlığa çanak tutanlar
Mazlumun ahından anlamayan, biçareyi adam saymayan korkusuzlar


Nereye baksam solgun
Mideler fevkalade doygun ve hırslarla soygun
Zihinler bilgiye aç, kalpler idrake muhtaç ve ruhum nedendir kapkaç


Ey ehli
aşk nerdesin
Hani yaşayan
insanlarda fazilet için o fark
Bire gafil ha ne olur ki artık uykudan bir nebze hoşnutluk içinde kalk


Canlar zevki seferdeler
Açlığın dergahında sabır neden ahu figan eder
Aşk kimin gönlünde fevkalade feyiz için nöbet bekler ve çileyle iç içeler


Ey
aşk kim sana muhtaç
İradeyi bağışlayanlar ve nefsini kollayan sakiler aç
Edep, halin derinliğine ufki sedalara ve ihsanı saltanata neden duyuyor ihtiyaç


Artık sessizliğime çekileyim
Gecenin dirilişine şahitliğimi secdelerle göğüsleyeyim
Seher için umutla bekleyim ve hayırlar içinde nefesimi sahibine teslim edeyim


Ey hak halimi arz edeyim
Senden b
aşka kime kalbimin lekelerinden söz edeyim
Ruhumu prangalarından kurtarmak için nasıl bir niyaz edeyim ve sana geleyim


Yazıyor işte melali halden
Hangi kimliğin sığ dirliğinden ve edebe muhtaç dilden
Kurtar artık kalbimi acizliğin kirliliğinden ve bahşet bereketin faziletli derdinden




Mustafa CİLASUN

 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nereye gitmeliyim, hangi eşikte müddat-i nefesteyim!
259075.jpg




Ardım sıra baktığımda
Her ne kadar yüreğim dağlanarak acıyı yaşatsa da
Aşk kalbime sancıların serencamını anlatıp ruhumu hazla kuşatınca


Neyleyim selam vermesinler
Zanlarla
gülümseyip halimle alay etsinler nefesler
Hiç hamiyet göstermesinler ve nefesin azizliğine aldırmayıp gitsinler


Ben kendi kendimle davalıyım
Ruhumda feveran eden hırçın dalgalarla gamlıyım
Ve nefsimle belalıyım, hakikat bendine ihtiyacı bulunan bir
insanım


Kime ne derim, sefilliği bilirim
Kalbi fakirliğimle nefeslenirim, ruhumda halsizim
Solgun umutlarımla toprağı özlerim ve anılarımla yüzleşip üzülürüm


Ne kaldı geriye baksam hasret
Amma lakin bu mümbit ülfet kimler için bir dert
İhsan kalbim için zaruret ve ihlâs ruhum için edep içinde bir nimet


Aşk sevilene seslenmez, üzemez
Sevilen için her hangi bir basireti gerekli görmez
Seven kalp için inşirah dileyerek umuda küsmez ve hazzı terk etmez


Hicran yetiyor işte her nedense
Ruhum prangaların eşiğinde özgürlüğe meyletse de
Kalbim kendi ikliminde ve
aşkının müstesna [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğinde asudeleşince


İşte o vakit beşerlik azat oluyor
Kul olmak letafeti yetiyor ruhu iştiyakla kuşatıyor
İnsan olmak kemali yeti arzuluyor ve edep dirliğinde hilmi salıyor


Aşk seni kalbinle nazar ettiriyor
Zanlardan kurtarıyor ve inayet için azmettiriyor
Feragati önceliyor ve takvayı
gözler önüne sererek seni yetiştiriyor


O vakit hakikat seni anıyor
Kalbin
aşk ile hakkı zikrediyor suhuleti diliyor
Vuslat erişilmez olmaktan çıkıyor ve seni muhabbetle davet ediyor


Mustafa CİLASUN

 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Çok diledim ve fakat her nedense öyleyemedim!
230348.jpg






An zamanın katresiydi
İnsan kimliğinde kime ne söylenebilinirdi nedenler belirsizdi
Gönlümün sessiz iklimi hazanın solgunluğuna gebeydi zira hicran kaderdi


Aldırmadan yol aldığım yılar
Sabahlara denk çektiğim sessiz sancılar neler anlatıyordu
Lakin kime ne anlatabilirdim, edebi fakirliğim ve kifayetsiz halim vardı


Suskunluğumla arkama bakamazdım
Hasretimi kimselere anlatamadan ahımla say
falar açamazdım
Ömür solgunluğunu sabır dirliğinde ve
aşkın uhdesiyle hale anlatamazdım


Feraset bu kadar zor mu?
Ruhumun ikliminden nazarlar takatsizliğimle ne kadar anlamlı
Umut kimlerin müstesna süruru bahtı ve bereketin anahtarı çok anlamlı


Ne deyim yorgunluğuma solgunum
Ne derler kaygısıyla ve zan toprağında kaygılıdır umutlarım
Teslimiyette ve kalbi saflığımla tercihi irademle lekelenmişti tohumlarım


Açtığım sayfalarda hüzün var
Toprağın kokusunda mazur mahzunluğum beni korkulara salar
Bilirim ötelerin iklimindedir solmayan bahtı bahar ve rengârenk say
falar


Aşk kendi dirliğinde umuttur
Hilkatin bağrından ve ahseni husustan mükerrem konuktur
Evveliyatında ve bahşedildiği olgusuyla kudretten nükseden nuru soluktur


Heveslerim hali bağlamıyor
Umutlarım gerekçesiz bilinçsizliğimle bereketi sorguluyor
Semadan nükseden o sağanak ve her bir damlasında anlam bulan hakikat


Gölgem ne kadar yalancı
Ellerim avuçlarımla sanki hayallerimin en bariz tortusu
Ömür sermayenden ve akıl haznemden iradeyi infaz korkularım arkamda


Sessizliğimle yol alıyorum
Nazarlarımla suskun kalarak halime say
falar açıyorum
Kimseye asla kırılmıyorum katiyen ayıplamıyorum zira kendime bakıyorum


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Umut içinde nefeslenmek, aşkın esiniyle feyizlenmek!
165827.jpg













Hayat her nedense...
Anlaşılır olmayı dileyince aniden
Kendini koy verdi, halin ikliminde ve sessizliğinde


Zihnimde...
Yaşadıklarım sıralandı yakinen
Fevkalade acı olan nahoş hissin hicran rengi misali


Her yaşadığım...
Geçmiş
gözlerimin önünden
Bir şerit misali geçiyordu aniden ve selam vermeden


Yıllarca...
Aradığım ve
özlemiyle
Kavrulduğum sevda artık bir kenara çekilmişti nedense


Şayet hiç...
Anlamadığımı söylersem
Sadece melalimi avutacağımı teslim etmeliyim usulünce


Bu manada...
Hiçliğimin fakirliğine sığınırım
Muhakkak ki onun şefkatini anarım, lakin çok uzaktayım


Bir meltemin...
Esintisinde yine bu halimde
Hasretim yeşerirdi kendi sessizliğinde ve o suhuletiyle


Masum...
Gülmeleri ve bir tebessümü
Açılan penceresinin önünde nazarıma denk gelir isterken


Heyhat...
Artık çok geç bir
zamanların
Nezaket ikliminde nefes alanların fedakârlık için dirliğini


Yok sayanların...
Sevdaları
aşkları yok artık mazide
Bir umudun hazzı kuşatan ışığı kalmadı bırakma kendini Yâr


Kendi haline...
Ve günahkârlığın kalan vebaline
Sakın acımasın halime kimse bizar kalmasın yaşattığı ahvalime


Nereden ...
Bilinirdi ki böyle bir divanelik
Yaşanmadan çileyi çekebilmek
aşk umuduyla hazla serinlemek


Bir an bile olsa...
Bu yozlaşan hicranı ilkimde
Sine-i can ile letafeti teneffüs etmek ve meşkiyle esinlenmek


Ne kadar...
Zor şeymiş meğer anlaşılır olamamak
Hali anlatamamak meramı hali hissedecek cana sunamamak


İşte...
Böyle bir hayatı yaşamak zorunda kalmak
Daha da evlası bedenin ilk hanesi olan teni sürekli unutmak


Bedeni ...
Aşk yolunda kullanmamak
Ruhi iklimi haz ile yudumlamak asliyetteki manaya kanmak


Sen yinede...
Diliyorsan melalimi anlamıyorsan
Aşk sadece tenle yaşanır diyorsan sen kal kimi diliyorsan


Ve şaşarım...
Nasıl bir mizan önceliyorsan
Hale iksir bahşeden sevdan diliyorum sarmaşık gibi sarsın


Halini kuşatarak...
Cemali anlatsın ve seni ona yakınlaştırsın
Canın önemini ibretle haykırsın nazarın kadrini hatırlatsın



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbim hasretin firakında, ruhum suskunlaştıkça!
85702.jpg













Bilmeliydin ki senin
Hissiyatınla nefeslenmek
Cihanın rengârenk
gülleriyle
Bezenerek hem hal olmak demektir


Baharlarda
aşkı anmak
Ve onu doyasıya yudumlamak
Ne kadar mukaddestir bir bilseydin


Her gün duvar başlarına
Bırakılan o bayat ekmekleri
Suya bandırarak yemek bir lütuftur


Suya hasret bir selvi misali.
Korkuya taş çıkartan lav gibi
Gecelerin sessizliğinden ürpermek ne ki


Bilmeyen için
aşk ne ki
Bilinen her melalde ki seyri
İdrak için hakikat tercih edilmeli


Durmadan akan suların hikmeti!
Susuzluğun sinedeki açtığı külfeti!
Akletme yenler için olan merak ne ki


Sen ki sahilde şakıyan suların
Hıçkırığında kendini buluyorsun.
Halini bekleyen
geceye anlatıyorsun


Sızını cihana haykırıyorsun
Anlaşılır olmak için yazıyorsun
Paylaşım için edeple soluyorsun


Lakin
gözyaşların kurumadıkça
Toprak suya hasret kalmadıkça
Çileler sabır ile yudumlanmadıkça


Aşk asla bulunmaz değil mi?
Aşk sizce fedakârlık öyle değil mi?
Melali tevazu ile vakfetmenin emri


Hizmette zaruret keyfiyeti
Seni cezp eder değil mi senin için
Talebe olmak keyfi diplomalı olmak azmi


Sözün kuvveti mesabesinde
Öyle değil mi adam olmakta fevki
Akidede ki mevcut bulunan her şevki


Aşk ile
kelime-i tevhidi
İkrar etmek için vakit vaki
sevgiler
Senin için saklı, akıl idrak edenler için katkı
Tefekkür edilmedikçe ruh,
insan içinde evet,saklı




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nerden bilirdim çünkü hala küçüktüm!





33394.jpg








Çok iyi hatırlıyorum
Henüz altı yaşlarındaydım ve sadece nazdım
Sabahın ilk ışıklarıyla sokağa çıkmıştım ve yalnız geziniyordum


Sokakta sessizlik hâkimdi
Hiçbir yerden ne ses ve ne de seda duyulmuyor
Kuşatan yalnızlık ve merak için gizlediğim haylazlık yaklaşıyordu


Birkaç ev ötede bulunan
Ve nihayet iki katlı olan arkadaşların evleri vardı
Demir kapısı ilk karşılayan olunca ve sessizlik halimi de kuşatınca


Şevksiz yutkunmalar
Ve nazarıma takılan yırtık bir meşin topun içiydi
Bir müddet durdum ve kapıyı açarak beton zemindeki topu almıştım


Gizli bir haz duyuyordum
Fakat sevincimi gizleyerek, merakı kuşanıyordum
Nihayet koşarak evimize geldim ve anneme sevinçle hikâye ettim


Annem dikkatlice yüzüme baktı
Ve yüreği burkularak çaresiz anlatmaya başlamıştı
Oğlum senin olmayan ve emanetinde bulunmayanlardan mesafeli dur


Başkasına ait olana heveslenme
Bir yolunu bularak ta elde etmeye asla cüret etme
Çünkü sen sahipsiz değilsin ve hepimizi yoktan var eden Allah bilir


Her ne yaparsan ve niyetlenirsen
Neticesi muhakkak seni bularak vadi yerine getirir
Haram lokma ve habersiz alınan her vasıta senin başına bir beladır


Unutma ve heveslerinle avunma
Bulduğun her şeyi kendinin sanma ve hazla aktarma
Öncelikle bir düşün ve daha sonra neticesiyle baş başa kalacak işin


Haydi, aldığın gibi geri götür
Bu yapmış olduğun hareket kulağına küpe olsun demişti
Ve ben suskunluğumu muhafaza edip hiç olmayan topu geri vermiştim



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ruhumun figanı kalbimi burkuyor, içim sızlıyor!
338842.jpg














Vaat edilen umut niye aman vermiyor
Salıverdiğim nefesler hicranımla hesapla bedelleşiyor
Ruhumun azadeliği yüreğimi burkarak, sineme hasreti yağdırıyor
Dilim susuyor, kalbim konuşuyor,
gözlerim mecalsiz bir şekilde ufka bakıyor


Her attığım adımda
gözüm kararıyor
Göçtüğüm mekânlar artık nefesimi bırakarak ağlıyor
Bilmem ki geriye ne kalıyor, ne bir ses ve ne de bir eser bağlıyor
Ruhumun bizarlığı niye halimi korkutuyor, hesap kalbimde bir b
aşkalaşıyor


Yalnızlığıma avdet eden yârin sesi
Ruhuma şevk bahşeden busesi, edebiyle o aziz nefesi
Sanki kalbime vuslatın payesiydi, fakirliğime hamiyeti eğledi
İşte sineme sudur eden süruru ve nefesin ilzamında ki kutlu nuru anlamıştım


Çekildiğim sessizliğimle onu andım
Bağrımın yangınlığında ve hıçkıran umutlarımla ağladım
O an ve geçmeyen
aşkı zamanda bilmem ki ne kadar dağlandım
Çok dalgındım, görmediğim dalgaların serencamında hicranımı yudumladım


Hüznün feyziyle ellerimi öyle açtım
Ağladım, durmadan yüreğimi açarak yangında adımladım
Acizliğimle ve dilimin sefilliğinde halimin fakirliğini Rabbime anlattım
Gönlümü aç, çilede inkişafı ruhuma kat nefesimi sürurla ve edeple halime tat


Dinmiyor elemin furyası kalbimde
Bilmem ki daha ne kadar refakat edecek bu sefil halime
Hani o iştiyakla bıraktığım kutlu umutlarım hala nasibi hak seferinde
Ömür sahifemde, nefesin göçü haşyetiyle elemle demde, mizan hazin halimde


Bir nazar eğleme artık nefes bitti
Sürur kalmayınca kalbimde şevk tükendi ve sessiz gitti
Beyan edemediğim meramım ve mısralara yazdığım yangınlığım hissedildi
Gönül ummana yöneldi, derdi gamını hicranıyla ve nefesin kalanıyla ona döktü


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gönlümün yalnız ve suskun yakarışlarıı!
366235.jpg














Şimdi düşünmek için bir akıl gerek
Niye hissiyatım perişan ve gevrek, çetrefillik içinde kaimdir avare bellek
Ah sürgün yıllar, ne söylesem kar etmeyecek
Ruhumu titreten hırçın fırtınalar bilmem ki artık ne vakit hali dinecek



Ey badı sabah, ne zaman duyacaksın çığlıklarımı
Kalbimin ilmik ilmik dağlanan yanıklarını, nefesin şevksiz bizarlığını
Ömrün son durağına ramak kalmış naçarlığımı
Durma artık bir ses ver, umudun kalanıyla gönlümde aşkla yeşer



Kimlere sormadım, sinemde hazan hiç tükenmedi ki
Gönlümün ayaz duvarları hiç ısınmadı ki
Gözyaşlarım hakikatin sevdasıyla bir pişmanlık yaşamadı ki
Ne kaldı geriye müddeti nefesten arîleşen hiçliğimle, döndüm bir deliye



Ne hilalleşen karakaşların meftununda acizliğimi anarım
Ne tenselliğin dirliğinden ilzam olan heveslere dalar bir aşk yaşarım
Diyarların suskunluğunda gönlün makûs gözyaşlarını ararım
Sazımı çalarım, mızrabı hüzünle yüreklere hazin bir esin bırakırım



Ey hak, duy sesimi, gönlümün meşalesinden ayan olan hislerimi
Kalbimin inşiraha muhtaç olan hallerini ve dilimin edebi çaresizliğini
Şimdi divanındayım
Naçarlığın eşiğinde kalbi fakirliğimle bizarım aşkla yalnız seni anarım
Maksuda nail olmak için bilmem ki ne yaparım, gönlümü kime yaslarım



Bu manada ne düşlerin serencamında yaşarım
Ne hülya vahalarında sayıklarım, ne aşkın mahzunluğunda yüreğimi zevke adarım
Bir faniliğin meşkiyle ve ecrin ferahlığında umudun feyzine dalarım
Durmadan aşk için ağlarım, sevdanın rahlesinde sabahlara kadar sancılar yaşarım





Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hasret sinemi yaktı, solgun gönül virane kaldı!
367410.jpg












Beklemek kar etmez, aşktan vazgeçilmez
Çareisz hal sükuta çekilsede, sevda yadellerden hicranı yürekte bitirmez
Söz yetmez, anlam şehredilmez
Aşk, halin deminden asla vazgeçmez



Ne olur sormayın aşkı bana
Yılların kaybolmuşluğu, yüreğimi burkarak hasreti anlatsa da
Gözler aransa, sözler gönüllerde aşkın ülfetini koklatsa
sabır bir mecak bırakmasa, hıçkırıklar hali sulasa da hiç korkma




Ey yar, yadınla teselli ile umuda sarılırım
Sabahlara dek halini anar, ruhundan esinle aşkla çoşarım
Dile gelen eşiklerden vesileleri koklarım
Yanarım, bahtım için suskun çığlığımı bilmem nasıl anlatırım




Ne kaldı ömürden, gönülde akan efkarın sesinden
Dile gelen hicranın busesinden, hüznün nağmesinden ve ferinden
Bir ah çektiren kederinden, esir alan hasretin kadrinden
Ruhumun sedasından zerkedilen göçmelerden ve elemden




Sormayın artık aşkı bana, gayrı söz edemem
Gönül dilini aşikar eyleyip, çaresizliğimi yüreğinize hasredemem
Edebin sahifelerinde nefeslenmeden bir huzura eremem
Bir aşktan ve birde ölümden feragat edemem




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ne mızrap sustu, ne gönül mahzunluğu gama bıraktı!
382840.jpg













Yıllara anlatamadım...
Ne kadar an gelip yüreğimi titreterek geçmişse
Ruhum idrakin mukaşefetinde, sinem umman derinliğinde,kal kime ne söyler dinle
Bir ömür geçti, ne mızrap sustu, ne gönül mahzunluğu bıraktı, evet an ve an arandı




Ne bekliyordum çaresizlikten...
Dilin sabrın merdanesinde soluk soluğa kalışından, yüreğimin aczi burukluğundan
Niye söz dinlemez, melalim sükutu istemez,
gözlerim şimdi kimseyi gözmez
İçimin yanıklığı dinmez, nefesim ney üflemeye yetmez,titremelerim söyle geçmez




Çevherdir özün, halime nakşeden sözün...
Edebin rahlesinde, ülfetin payesinde nefeslenmen sinemi dağlayan sükutu közün
Aklım ermez, iradem azimet için ruhumun sesini dinlemez, kalbim niye erişmez
Kalan nefesim feyzin için sineme serinlik vermez, dilim edebe hakkıyla bürünmez




Gün açıyor her an hasretin bağrında...
Sımsıkı birşekilde sarıldığım umudum olmasa,çilenin
rahmeti kalbimde yaşamasa
Hazan ibretim için şakısa, zemheri idrakim için hakikatin
aşkını sürurla anlatsa
Müddeti nefesim ne kaldıysa, kanaat ruhum için en zarif mübadele feyzi olacaksa




Kitabı celil ve hasretin dili
gül anlaşılınca...
Çekiliyorum sükutun say
falarına, sessiz çığlığım hiç duyulmadan ruh çıkacak sa
Başlıyor yine hıçkırıklarım durmuyor umudun cenahında, nidam vicdan lahzasına
Diriliş senfonisi vuslatın tınısında bir hesabı mizansa, korkma
aşkı hakça anla




Kim çıkarsa çıksın karşına, bel bağlama...
Önce kalbin sesini, ruhunun yetisini, aklın ve irfanın irşadı çehresini halinde yaşa
Dile gelen tutkuyu bir sevda sanma, heves
aşkı öldürür, keyfiyet nefse tabidir anla
Hakikat sedası etrafında ve iradeyi akıl muhakemende koşulsuz başlıyor umursa








Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sussam gönül razı değil, serdetsem ruhuma ar gelir!!
382524.jpg


Ne yapsam, hiç şaşırmadan kalbimin sesini anlasam
Ne kadar mahzunluğum varsa, içime atsam, Rabbime
aşkla ellerimi açsam
Kimseye aldanmadan, nefsimin hoyratlığına kanmadan sevdanın meşkini anlasam
İçimin yaıklığını, sinemin bizarlığını, hakikatın rahlesinde arındırsam




Ey Rabbim...
Sen bilirsin, sen her hareket ve kuvvetin yegane sahibisin, bizzat melikimsin
Acziyetimin, zafiyetler içinde tükettiğim her bir nefesin hesabına kefilsin
Ne yaptımsa, sığınmalar yumağında mizanı bekliyor, andıkça yüreğim titriyor
Nereye baksam, hangi nazarı okusam, bir garipliğin lahzasında içim gidiyor




Niye böyleyim...
Akan
zamanda ve bir avuntu içinde, telakkiler nefsimi okşadıça elan bencileyim
Ezan okunuyor, camiler hazin içinde bakıyor, ruhum bizar olup hazan yaşıyor
İmanın mı mukallit, ihsanım mızan içinde hezeyan, kalbim yine içler acısı ağlıyor




Ne vakit bir mevta görsem...
Bizzat yüzsüslüğümün perdelerini çekerek, ruhumun sedasını dinlesem inliyor
Feryatlar niye duyulmuyor, beşer olmak bu kadar sefillik mi yüreğime işliyor
İnsan olmak yetmiyor, muhakeme etmek, idrakin lehçesinde
aşkı koklamak istiyor




Gülen sabinin yüreğinde masumluk ne ise...
Dönen
zaman içinde imanın telakkilerin lahzasında bir dirhem keder nefesse
Hakikatin şehrine amade olan gönlüm niye böyle meşakkat içinde, elemiyle söyle
Kalmadı hevesim, nefsimin aymazlığına tek çare biliyorum iksiri
aşkın nasip eyle




Dil kuruyor, gönül ağlıyor,
gözler hüzün boşaltıyor...
Hicranın her sahnesi bir bir sinemin tuvalinde açılıyor, durmuyor hıçkırık başlıyor
Nefesim kesik kesik, sessizliğin kadrinde kalan ruhumun lisanını mahzun bakıyor
Kalbim seni anıyor,
rahmetine sığınıp umutlarım kanatlanıyor ve için sızlıyor








Mustafa CİLASUN
 
Üst