Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sarf ettiğin nefesin nedametinde
Hissiyatın sağanağında boynun bükülmüşse
Hasret sineni hicran deminde dağlayan kederse yinede üzülme
Henüz zaman geçmiş değil ömür sayfaları bitmiş değil gönül sönmüş değil
Halimde kalmışsa bir heyecan ram olacaktır ona sevdalı can aşk şevkine inan
Ey süzülen hüzün halimde fevksin
Ne kadar nida etsem de sükûtumla bütünsün
Neden içimde feyizsin tefekkürümde ülfetsin muvazenemdesin
Aşk suhuletinde iffetsin edebin senasında serinsin bahtın bahsinde badesin
Terennüm ettiğim yudumlar gözlerden boşalan yaşlar henüz geçmediğini söyler
Nasıl bir sevdadır bu ey yarabbi
Her deminde sen varsın ilkbahar misali nazsın
Aşk ferahlığında davamsın ruhun adımlarında var olan aşksın
Umman için serapsın umudun kavlinde farksın sen biçare gönlün sağanısın
Kim dönerse kalbin derinliğinden eğlediğim mukabelemle hüzünle anılan ramsın
Ruhum göçebeliğinde mahzun
Kalbim aşkın letafetiyle şimdilerde hazza doygun
Attığım adımlar ve sarf ettiğim soluklar mefkûrem için solgun
Aklım kifayet etmiyor iradem zafiyet içinde çöküyor idrak kalbime aşk diyor
Lakin gözlerim fersiz dizlerim takatsiz sözlerim edep için kifayetsiz vakit istiyor
Ah ederek halini her anışımda
Bir âşık misali her yanışımda gözyaşlarım dinmiyor
Yıllar unutturamadı edebin kalbime sürur kattı hasretim kat be kat arttı
Hali kuşatan sevdan neleri hatırlattı aşk kalbin sağanağında ölümle arkadaştı
Issız sokaklar ufkumda seninle arkadaştı sakin köşeler düşüncelerime seni anlattı
Ömrün kalanında bahar şevktir
Vaktin müddetinde umutlar sürur ilkiyle letafettir
Bahtım senin sessizliğinde fevkalade gariptir aşk kutsiyeti kalbime şereftir
Kime ne anlatsam elbette ki sancı çekilecektir lakin aşkı ancak yaşayan bilecektir
Ömür bitse de kalbim inlese de şayet aşk ruhuma refakat etmeyince kabrim fakirdir
Yıllara borçluluğum aşk acısıdır
Hasretin sılasına yolculuğum hep kalbimde sancıdır
Nihayetinde ne bir kış ve ne de bir naaş kalacaktır insanaşkla bir başkadır
Kim darda koyuyorsa kulun halini anlamadan nara atıyorsa aşka muhtaçtır
Aşk kulluk letafetinde fevkalade farktır ve tensellik bakımından hayli bir uzaktır
Hiç bilmese ve hissetmeseler de yazıyorum işte kalbimle!
Ne söyledimse Ve işittiklerim hissiyatımla muvazenemde Maksat muhabbete ram olmak için kadrin bereketinde Dert insan içinse elbette ki bir kulum bende acizliğin sefilliğinde Bazen yâre seslensem de ve bazen kalbi hüznümü teslim etsem de demiyle
Hicran halimde Ruhum her ne kadar sukut etse de kederde Dilim kelimelerde sinem yâd ellerde hasrette içimde Kime ne söyledimse kem sözler halime övgülerde aziz nefeslere Nerdeyim ve hangi hal içindeyim hiç bilmeseler de yazıyorum işte kalbimle
Dinlediğim tambur Öyle elemli feryat ediyor ki hicran ahengiyle Bestelediğim çileler güftelerimde yazılan şiirler âlemde Sarf ettiğim gayretim hamiyetin ellerinde hissiyatım hüzün içinde İşte mezar halimi meftun edince ruhum kalbimi titretiyor aşkın nefesleriyle
Belki susmam gerekiyor Ne kadar yazsam da yanmak içimden geliyor Melalim devran ediyor ruhum sema halinde meşk ediyor Derdim halime sürur bahşediyor sabır aşkta dur durak bilmiyor Baht sendeleniyor zihnim feveran ediyor lakin aşk ziyadesiyle esin veriyor
Aşinayım hilali yâre Ey çilem artık ne bekliyorsun aşk feri ile halde Sevda harıyla haz veriyor kalbime aşk nidasıyla sancılar içinde Ne kadar çektiğim elem varsa yalnızlığımda hasret kilim oldu nazıyla Ey şark beklide garp sakinleri anlayın artık aşkı sahibinin izniyle kalbimde
Ne badı sabahlar Ve kalbimden fırlayan umutlar halime acı veriyor Gözlerim boşaldıkça ruhum kadre eriyor dil coşku içinde dönüyor Ruhumun sancakları atiden neler bekliyor mazi mütemadiyen derliyor Kim ne söylerse elbet hesabı biliyor ölüm vaat edilen dirilişle ahenkleşiyor
Yağmur nur olarak iniyor Kar letafetiyle sukutun ziyadesini aşk ile müjdeliyor Kalbim sürurun mefkûresinden hamiyet bekliyor gülün şevkine eriyor Melalim bu vakit durmuyor hissiyat ahenge bürünüyor kalbim zikrediyor Dil şad olunca kalp aşkın lisanına erişiyor ve huzur ruhuma refakat ediyor
Bülbülün sesin ülfetiyle feryat diyor
Mahzun kuşlar kanatlarını çırparak umuda yöneliyor
Nasip bahtı felah için çiyli serdediyor, içim gidiyor, gönlüm ağlıyor
Göçüp giden şu virane gönlüm sessizliğe gömülüyor, uzletin aşkıyla nefesleniyor
Ne vakit bir musalla taşını görsem
Çıktığım ve ram olduğum efkârın süruruyla ağlasam
Yüreğimin yangınlığını hiçbir gönle aktarmadan çığlığımı yudumlasam
Hiç uyumadan seherin ahengini ruhuma taşısam ve aşkın vecdiyle hasrete kansam
Nereye yaslansam sinem bir avare
Sevda dilim için sanki edebi bir bahane, aşktan azade
Başlıyor yine serabın ülfetine yakışan ve yağarak anlamlaşan her kadre
Ruhum bigane, halim divan, zihnim merdane, nefesin hicranı duyulmuyor ah paye
Bin hüzün çökse de bu fakir gönlüme
Haykırdığım melalim çaresiz çekiliyor acı sessizliğine
Hani takat ve şevk nerede, sürur kalbimden arî derinliğinde ve kederiyle
Ruhumdan sadır olan ve sinemi daraltan yalnızlığımla abat olarak göçer giderim
Sine-i sürurumdan kopan yaprakları
Ruhumun baki olan hicran damlalarını terennüm ederim
Bir yudum suya hasret nefes gibi kuytu derinliğe meylederim, çile benim
Ne kaldıysa ve bıraktığım çaresiz nefesimle, hali fakirliğimde uçuk bir sazendeyim
Kim hangi cüretle nazar edebilirim
Kalbi çöküntüleri ayan olan ve fevkalade biçare sefilim
Kalmayan gücüm, fersizleşen ve boşluğu anan iki gözüm ve edepten arî dilim
Bu viraneliğimde aşkın namütenahi dirliğini ve birliğini nasıl deruhte ederek giderim
Ben hali fakirliğimde ikamet edenim
Adamlığın adımlarında metanetini koruyanlara gıpta ederim
Ah biganeleşen hüzünlü nefesim, ömür sahifesini tüketen hicrani defterim
Sessizliğime çekilerek, aziz nefesler için niyaz ederim, selamı önceleyip sürur dilerim
Kaç zaman oldu kim bilir Sinemin yaşadığı elim sancılara ne derim Kalbimi hasretin sızısıyla demlediğim kederim ah çekerim Kime ne söylerim sukutumla seyirdeyim evet hala nefesinle beklemekteyim
Ha ne olur bir ses ver hale Mütemadiyen hicran için derlediğim melale Halime garipçe bakan kimselere özlemim yar ellerde avare Ne yazsam ve her ne yapsam boynum büküktür her hale aşk ruhuma pervane
Ah yar gelmesen neyleyim Kalbi fakirliğimle Rabbime yönelir arz ederim İtminanlık dilerim sabrın süruruyla eririm boyun bükerim Hazanı nefeslenirim şevksiz idraki neyleyim şimdiki kıt aklımla ne sefilim
Kime gitsem hal elvermiyor Ah rabbim neden bu yangınlığım sukuta ermiyor Kalbi sancılar peşimi bırakmıyor ömrümde tükenip gidiyor Ne hazzım var ve ne de halimde açan baharlara sessizce yağıyor tipiyle kar
Şimdi arkamda kim var yar Sensiz terennüm ettiğim nefesler hüzünle akar Zihnimde ne harman var ve ne de hasattan arta kalan har Ey yar denizlerde dalga var gönlümde ki hasretin ziyadesiyle dirliğime kar
Şimdi ufuklara hasretle nazar Derlediğim anılar mısralar hüzün veriyor ey yar Dinlediğim nağmelerde içtiğim özleminle ruhumda yara var Çık gel artık yar vaktin müddeti har vuslat ikram edilen bahar aşkla var
Ne gün ve ne de göçen ömrüm Gecelerin mateminde sürgünüm hicranlaştı özüm Kalmışsa bir çift sözüm umutlar solmasın aşk kalple anlaşsın Mavera bu anlamda manalaşsın hasret dağlasın haz edebi varlığa adansın
Yar halimin bedbinliğini duymasın Ne ağlasın ve ne de keş kelere bulansın aşkı unutmasın Rabbine niyazla ulaşsın kulluğun farkıyla masumlaşıp yaşasın Yazdığım nameler bana kalsın mısralar hisseden yüreklerle selamlaşıp aksın
Dinmiyor yılların hicranı
Sinemi kuşatan firkat sancılar, yalnızlığımın sessiz çığlıkları
Umut beslediğim şafakları, nazar ettiğim sabır lahzaları, kanaat dileyen acıları
Hangi eşikte nefeslenmeliyim ve kapanan o kapıların yeniden açılmasını beklemeliyim
Yüreğim sessizce ağlıyor
Hazanlaşan soluklarım takatsizce kanatlarını çırpıyor
Gözler umutla yakarıyor, fersizliği şevkine geçit vermiyor, boyun büktürüyor
Ruhum suskun, kalbim kırgın, onca kalabalıklar için de yalnızlığım içimi sızlatıyor
Neden bu halin içindeyim
Sanki ummalar özlemindeyim, sahraların nazarında ne kadar biçareyim
Ellerimi açıyorum, kalbimi yokluyorum, zihnim,i vermeye çalışıyorum, ağlıyorum
Sanki yolunu kaybetmiş bir nefesim,haşyetin eşiklerinde büyümüşüm, dayanamıyorum
Heveslerim yorgun,argın
Umüt beslediğim lahzalar sanki en büyük korkum, zemheriyi anıyorum
Nereye baksam, kalabalıkların meramını hakkıyla anlasam ve bizarlık yaşamasam
Hüzün halinden ümitle çıksam, hicranın vahasından sürurla nurlu aydınlığıma ulaşsam
Her nefesin bir derdi var
Peki, sahipsiz olan hangi nefes felahı arzular, yeis içinde bulunmak ar mıdır yar
Hasretin ruhuma bahşettiği bir asudelik var, içinden çıkılnmayan zamanın şadı ne har
Nar, korkutmuyor, biçare olmak yıldırmıyor, gönül maşukuna umut besliyor , yakarıyor
Arif'in o sezgisi olmazsa söyle bahaneler ne yapacaktır!
Ne yol biter, ne umut yeter Sinemde dirlik olmayınca söyle hüzün mü diner Yüreğim vurdukça, bu dil sustukça, gözler kanatlanmış umutta Ne söylerim, vaktini beklerim, efkârımı terennüm ederek yokuşlarda adımlarım
Yalnızım, bak yine yalnızım Etrafımı kuşatan nefeslerin varlığından uzakta sızım Çaldığım sazım, dile geliyor hicranım, ıssız köşelerde ne bizarım Ne beste bilirim ve ne de nefesten sudur olan acıyı güftelerim, ben çileyle yarenim
Her solukta maksat kokar Hasret yüreğimde zuhur etmeseydi, niye sancılar akar Yar ülfetin bağrında açar, ar kalbim için ne iffetli kar, aşk kokar Sine titremeyince, harlaşıp kükremeyince, sel olup ummana yönelmeyince naz kar
Ne annemden kalan anılar Ve ne de babamdan başlayan ve mahzunlaşan farklar Hatta dost ve tanıdıklar, onlardan arta kalan, hicrana boğanlar Nazar ettiğim resimden halime yansıyanlar, yüreğimi sızlatan o hüzünlü soluklar
Ne vakit bir şeye niyetlensem Önüm ve arkamdan sudur olacakları düşünsem sabır Çünkü ne kahrın itibarı var ve ne de vah çekmenin bir yararı kar Tefekkürün elzemliğinde inkişaf har, akıl etmek kul için ne büyük yar, esas kalp ar
İlmi siyaset hal ikliminde aktır Arifin sezgisi olmazsa bahaneler politik sebeptir, hiçtir Her zafiyetin türlü bahaneleri, kalp bakımından silinmeyecek izdir Ruh şahittir, nefes müddeti vakittir, beşer kalmak tercih işidir, kalbi inşirah yücedir
Aşk; kalbin en naif bir hasretidir İnsan, niyetine tabiidir, vuslat niye iradidir, onu kul bilir Lafazanlık rüsvadır, kadere asilik bühtandır, hınç öte için hasımdır İlim idrak ile akıl iradeyle, izan rahlede sine-i melalinde ve vicdan bakir sahifesinde
Nefes nefese kalmıştım
Mecalimin iflas edeceğinin farkındaydım
Kalbim daralıyor,ter sanki halin suskunluğunu fırsat biliyordu
Lahza sessizce ima ediyordu, nedenlere ne vakit ineceksin diye sual eyliyordu
Ruhumun farkındamıyım
O hal üzere ne kadar anlamlıyım, sanki yitik saikim
Kalbimin sahifelerinden neden habersizim, nazargah der geçerim
Bin hüzün içinde yaptığım secdelerim, kıyama dururken bırakmayan kederim
Sevginin lisanını öğrenmeliyim
Ne derlere göre şekillenmeyi muhakkak ki ötelemeliyim
Aidiyetimin ve hilkatimin ne olduğunu iliklerime kadar talim etmeliyim
Hangi sözü verdimse, sadakat göstermeyi ve bu anlam üzre gözmeyi bilmeliyim
Hoyrat bir hal nefsin tabiatıdır
Neme lazımcılığın lahzasında ki ne acı bir gam-ı bühtandır
Hizmet ehli olmak, sakinin gönül sahrasında ki hilmini anlamak haktır
Edep kalbi ve ruhi manada firkattir, gönül ehli olmak insanlığın kulluk nişanıdır
Ehliyetimi elhak bilmeliyim
Mükellefliğime tebarüz eden ilimlerle iştigal etmeyi telakki etmeliyim
Hal bilgisinden, emri mağruf için seberlikten ictinap etmemeyi öğrenmeliyim
Her türlü asabiyeti terbiye etmeyi becermek için meşk ehlinin vecdine girmeliyim
Aşk ve ölümün ihsan şadını
Halimin derinliğinde kuşanmalı ve süruruyla yaşamalıyım
Korkunun bir bedeli var, hangi surkun duvarların ızrırbı var öğrenmeliyim
Nefesin azizliğinde, gönlün hakikate açılan sahnelerinde ihlasa bürünmeliyim
Hemen savunmaya geçme
Anlamadan ve farkına nail olmasdan asabiyeti seçme
Bağnazlık ve tecessüs kalbin için marızdır, ruhuna yabancıdır önemse
İnsandır muhatabın, önyargıların neden sığınağın evet,korkun var yüksünme
İnsan yaratılan candır
Kainat üzerinde en muhterem kandır, Rabbi için vardır
Kalbinin farkında olmayan, ruhunun figanını önemsemeyen nasıl bir insandır
Her lahzanın ahında arbede içinde bulunmak ne büyük vebaldir ve ezay-ı cafadır
Kime kulsun bilmelisin
Bahanelerin bir önemi kalmadığını artık sende öğrenmelisin
Kime biat ediyorsun ve hangi istikamet üzre yol alıyorsun tahkik etmelisin
Kalbinin ve ruhunun sahibi kimse, onun Rahmetine iltica ederek nefeslenmelisin
Nefes elhak kimindir
Hangi umdeler için ruhuna tevdi edilen latif [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liktir
Yürek ve kalp müsavimidir, beynine kan pompalayan ise yüreğindir
Kalbin sahibinin nazar ettiği aşk-ı vecdir, akıl nimetinin adresidir, irfan saikidir
Nerde garip görsen
Ve hatta mahzun nefesinin refiki isen, ülfet et, haline ram ol, yüz çevirme
Sıhhatin zamanidir, nasip umulan gibi değildir, imtihan söyle hangi vakittir
Emel ömürlüktür, umut aynel yakınlıktır, niyatin halisliği duanın vazgeçilmezidir
Evhamı bırak, uğraşma
Haline en yakın olan Rabbinin kelamı kadirini ne olur hakkıyla anla
Sakın bir kaygıya kapılma, derinliğinde kaybolursun diyen yaftalara sığınma
Seni var eden ve halk eden rabbindir, en yakının olan aşkındır korkuyla sığınma
Bir karar vermeliyim
Nerden nereye geldiğimi hesap ederek, halimi vuzuha erdirmeliyim
Neden bir seçimin tevdi edilen zorunluluklar olduğuna kanaat etmeliyim
Hangi minval üzre irademi kullanıp, partilerin taleplerine geçit verebilmeliyim
Terfrikayı önceleyeni elemeliyim
Huzur ve sükünu bozan, hukuk tanımayan, canları yakanları tespit etmeliyim
İktidar olmak için,ruhunun ve kalbinin sesini dinlemeyeni yakinen denetlemeliyim
Milletin sesi ve nefesi olmayanı ve böyle bir meramı bulunmayanı ayırt etmeliyim
Elhak, hakikat üzre nefeslenen
Milletim ali menfaaatları için canhıraş çalışan,mazlumları hiç unutmayanları
Müstekbirlere baş kaldıran, zülum ve tuğyanı milletine aşkla anlatanı görmeliyim
Bağnazlığa ve tecessüse geçit veren, mütemadiyen talan edenleri saf dışı etmeliyim
Redd-i miras yapmayanları
Kulluğun farkında olanları, hizmet etmek için gece gündüz çalışanlar demeliyim
Ulufe dağıtanları, aslı astarı olmayan vaad verenin amaçlarını neden sesmeliyim
Aldatan ve yıllardır uyutan hizipleri milleti acizliğe düşüren densize ne demeliyim
Partiler tefrika nedenleridir
Lakin demokrasi adına vazgeçilmezler guruhundan tercih edilen gerekçelerdir
Bu bakımdan milletin her nasıl olursa olsun ki tercih haklarına saygı duymalıyız
İnsani değerler üzerinden ve musamaha gerekçesinden tahammüllü bulunmalıyız
Sünetullar rekabeti önceler
Ve fakar hak üzre olmasını işare eder,hukuk kimler içindir diye sual eyler
Akıl sahiplerine seslenerek hiç düşünmez misiniz der, [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/"]hikayeler[/URL]i neden hasreder
İnsan, aklı ve izanıyla, ruh ve kalbiyle anlamlı olan nazardır, ihsan için vardır
Aşk, kalbi latifliği bekler
Ruh sessizce refakat eder, verdiği söz üzre edebiyle nazar eyler
Kal, hale dönüşmedikçe, nefes müddetini hesağ etmeyince, hicran ne söyler
Hüzün gönül payesinde, iradem zafiyetler içinde, aklım hakka erişmeyince ah eder
Yarab, ne söylesem az gelir
Bahşettiğin nimetler, emanet ettiğin tahkikke ki gerçekler hasret çeker
İhlas ve ihsan üzere, zan ve şüphelerden arınmayınca, nevsim ruhumu ihata eder
Gam kabahatsizdir, çile bizzat davet ettiğim kederdir peki söyle istikametim nedir
Ahvalim niye hazan iledir
Tefekkür etsem, bin hüzün ile aşkın demiyle feyizlensem, yük mü geririr
Aklıma geleni söylemem, düşünmeden nefeslenmeyi öncelemem niye elem verir
Ruhumu firkatine erdirecek hangi ve ehliyetli eşiktir, nefsi lekelerim niye ağır gelir
Umut etmek ve fakat
Ehliyetten ve mükellifiyetten hadsizce azade olmamı mı gerekiriyor
Bahaneler hiç dinmiyor, avuntular neden irademe geçit veriyor, aklım mı ermiyor
Neden zafiyetlerim hala esaret içinde kalmamı önceliyor, kul olmak zor mu geliyor
Ruhuma aşkın vedini ver
Kalbimi inşirahın lahzasında manalaşmasını halime an be an göster
Hadsiz ve futursuzluğuma ne olur vesileler kıl ve bedbin ve bizarlığımı kaldır
İdrak, ruhumdan tebarüz ediyor, kalbim neden çilenin rahmet ilgasında zorlanıyor
Ömür yumağım ah ediyor
Ne vakit el acsam, ruhumun sahibi olarak kapına yüz sürsem yaşlar gelir
Acizliğim ve kanaatsizliğim ve hatta hadsizliğim cefamı tazeler ve de günceller
Sahibimsin, zafiyet içinde olduğumu bilensin,kalbime takat ve irademe azim ver
Zor geliyor
Yadetmek kifayet etmiyor,feryadım niye dinmiyor
Her lahzada gözlerim seğeriyor, acabalar an be an sinemde şekilleniyor
Gözlerim bizar birşekilde hazana tevessül ediyor, zemheriyi içimde yaşıtıyor
Hasret sinemde
Figan ettiren firkatin ruhumun sessiz derinliğinde
Kalbim umut için şevke gelince,kale dönüşen bu melalim sevinince
Gözlerim boşalıyor, yüreğimde fırtınalar başlıyor, ah u feryadım yetmiyor
Ne oldu bu kalbime
Alıp göteren feyzin serdettiği kederli deruniliğine
Hüznün dilimi lal ettiren burukluğuna,içimi açıtan solgunluğuma
Nerdesin, hangi umudun eşiğinde yanarsın, yar dedirten sevdanın şiarısın
Yazamaz oldum artık
Evet, kolum kanadımda bir takat kalmadı sanki kırık
Ümitlenmek,nasibin kadrinde tefekküre çekilmek acziyetime açılan aralık
Yoksa aklım mı tutukluk yaşıyor, sevda karalara davet ediyor, halim sanki sanık
Güneş çekiliyor
Şevk-i umudum fersiz birşekilde hala nefes nefes kalıyor
Bu içinden çıkılmayan feryadımı kimseler bilmiyor, gözlerim ey Hak diyor
Sessizlik kendi içine çekiyor, kalan nefesim solgun bir yağrak misali sürükleniyor
Bilmem ki ne ettim
Devasına muhtaç olduğum elemi sinemde filizlendirdim
Hangi vecdin inhisarında bu kadar samimi olarak dirilmek için can çektim
Hevesler için mi bir gama girdim, emellerin girdabında ömrümü hebaya yöneldim
Kaç zamandır yazışırız
Gönül dilinden olması için aslında yoktu birbirimizden farkımız
Akıl ve izan üzereydi hesabımız, bir macara peşinde değildi meşkuliyetimiz
An ve vesileleri izah eden zamana, nefesi burkan hicrana,alıp götüren furkana
Şehrime malik olamadığımız
Ukteleşen hevesleri kader muvazenesinde bir yer bulamadığımız
Firar eden bir can misali içimizi sızlatan feryadımız,anlaşılmayı bekliyordu
Yoksa neden sürüklenelim, ömür yolculuğunda bir gam ile hoyratça seyredelim
İnsan, aklı ve idrakiyle anlamlıdır
Cehdi ve vecdi için mefkuresi istikametinde ki aşkla yol alır
Zan ve gam kalbin sahifelerinin lekelenmelerine vesile olur,izan bizar kalır
Aşk, ruhun ve kalbin riyaya girmesinden korur,sevda bereketi halinde sadır olur
Kalbin sahibi ve maliki kimdir
Neden nazargah olarak taltif edilen en latif ve de ülfettir
Aklın ve hesabın vuslatın için vazgeçilmezindir, hesağsızlık nefsi telakkilerdir
Vakit niçin tevdi edilmiştir, yaratan hangi maksada binaen seni tanzim eylemiştir
Düşünmek fikirle mümkündür
Yefekkür etmek kalbi temayüldür, muhayyilen için müracaat ettiğin sığınaktır
Lahzalar lal olan ikramdır,insan akıl ve azmiyle meraka baş vuran bir vicdandır
Gerekçesiz yanmak, hissiyat harıyla dağlanmak, yeis içinde umuda sarılmak ardır
Her ne yapıyorsan yap
Ve fakat bir bedeli olacağını unutma, hadsiz özgürüm diyerek kendini avutma
Edep ve adap insan içindir, bedelsiz nefeslenmek mahlukat için asla değildir anla
Kim çıkarsa çıksın karşına, öncelikle ne yaptığını ve amellerini sorgula ve unutma
Ey can haddini bilmelisin
Nefesin azizliğine itibar ederek, sevginin diliyle bütünleşmelisin
Mütemadiyen asileşmemelisin, he vakit bahane için ruhunu bizar etmemelisin
Müddet-i nefes nedir, rahmet kimin tasarrufunda bulunan itibar edilen cenahtır
Her an yargıç mı olmalısın
Ne zaman sanığın ah u figanını anlamaya azimle çalışacaksın
Mağdur ve mahzun olmak nedir, halinin derinliğinde yaşamaya başlayacaksın
Sabrın ve irfanın, ihsan ve izanın aşkla zerk olunan manasından haberdar olacaksın
Hüküm sahibi olmak liyakat ister
Ehliyet sahibi olmak söyle hadi, halin için ne kadar kifayet eder
İnsan zafiyetleriyle insandır, hata ve tercihlerle hesaba çekilecek candır, bekler
Her vakit korku ve kaygıyı yaşatacaksan, esaret etmeyi başarman ne büyük keder
Ne vakit seni düşünmüşsem
Eziyet vermeni sinemin her lahzasında derinden hissetmişsem içim acır
Her zaman bir bahane aramaya başlarım, feryadımı bir gün anlayacağını umarım
Göçüp gitmeden, suskun halimin serinliğine gizlediğim figanımı hissetmeni anarım
Bakışlarım niye kaçkındır
Ruhumu firar ettiren çığlığın ne vakit duracaktır, sürur başlayacaktır
Tebessüm etmeyi unutturdun, gam içinde bir ömür tüketmemi sağladın, acıdır
Kırıp dökmeden, hiddeti öncelemeden, gazabı halinde görmeden göçmem sancıdır
Belki de gülüp geçiyorsun
Gönlümün meskûn mahallinde ki firkati hiç önemsemiyorsun
Şehre dilmeye amade olan sessiz melalimi dinlemek istemiyorsun, sitem ediyorsun
Gönle haz bahşeden, umudu sürura dönüştüren, hicrana refakat ettireni bilmiyorsun
Bilme ki ne söyleyeyim
Yüreğimin figanını ummanın müsamahasına sığınıp dökeyim
Bir ömür sukut edeyim, hıçkırıklarımı kuytu köşelerde dile getirip inleyeyim
Hasretin feryadını, umudun şiarını sabırla derleyeyim ve nasibime kanaat edeyim
Ne sabahın kuşatan ahı
Ne gecenin halimi tarumar eden ilgası, ruhumu sızlatan firakı
Nazarlarım hazana yöneliyor, burukluk sineme acı veriyor, fark ettiren sancı
Boynum bükük, hicran bir ömür refakat etti halime sessiz çığlığım dinmeyen acı
Kalbi ihsana erişmeliyim
Arifin taliminden geçmeyi ve eşiğinde nefeslenmeyi bilmeliyim
Ne kadar gün yüzüne hasret umudum varsa, hikmet-i sebebini sual etmeliyim
Bahtım hangi vaktin lahzasında vuzuha erişecek, ümitle niyaz edip, beklemeliyim
Elbet bir gün dinecek ahım
Ruhuma sancı veren derin sızım, kalbi inşiraha niye açım
Bilmeden ve halin rahlesinde aşkın esiniyle derunileşmeden asla kaçamam
Bekleyen vaktin, tevdi edilen ehliyetin hesabını görmez ve bilmezden vazgeçemem
Ne vakit ümitlenip tebessüm etsem
Hemhal olduğum nazarların meramlarını dinleyim,ibrete yönelsem
Fifanlaşan hissiyatıları, ah çektiren derd-i gamlarını hüzün içinde dinlesem
Sessizce boyun büküm, sebeb-i hikmetin esrar-ı akıbetiyle korkmadan yüzleşsem
Nedenlerini hulisi kalple hasretsem
İçinden çıkılamayan zamanın vaadinde ki hikmetleri aşkla derlesem
Sabrın ve vecdin, aklın ve iradenin, ihlasa muhtaç olan kalbin meramını zerketsem
Bedelsiz üzülmek, keşkelerle nefeslenmek ve tedbirsizce sürüklenmek cefadır desem
Lisan-ı halim acziyet içinde
Sine-i ahvalim edebin özleminde, yaban olan hadsizliğim hangi beklenti içinde
Şayet yaşamak, nefes almak ve hesapsızca serilmek mahsadına ulaşırsa ar kimde
Fikir sahibi olmak, nitelik noktay-ı nazarından idrakle vuzuha akmak bir çareyse
İnsan aklı ve irfanıyla farktır
Hadiseler ve sosyal nedenler mecrasında şekillenen ve anlamlaşan hasattır
Ruhi ve kalbi oldukça, aşk ve sevdayı hakikat sahrasında yaşadıkça ne ferahtır
Arzın misafirleri hesapsızmıdır, eza ve cefa edenler, desilelere meyledenler tuhaftır
Hayrın ve şerrin ne olduğu
Kader ve kazanın akıl ve ihsan üzre anlaşılmasında ki farklılığı
Azim ve tercihin, iradey -i istikamet için meylin, maksadını aşan hevesin acılığı
Hırçın ve bedbin bir mizac ne kadar caziptir, suhulet ve ülfetin o haz veren taçlığı
Çiçekler içinde gül farklıdır
Ne kadar latif bir kokusu vardır, insan ruhuyle fevkalade kıvamlıdır
Kalp elhak sahibinin nazargahıdır, vekil idrake eriştikçe hal-i aşkla anlamlıdır
Fikretmek, akıl,izan sahibi olarak tefekküre miskinliğin ötesinde bürünmek farktır
Ağlatma artık nefesin maliki yar
Figanım mahzun,ruhum bizar, halim de sanki an be an kabir var
Hangi şafağın eşiğinde ümitleneceğim,yüreğimin feryadını sevinçle dökeceğim
Açılan ellerimi muhabbetle arzu halime refakat ettireceğim, niye içimde gam var
Lahzalar sünnetullahındır
Rekabet etmek, azimle kalbi inşiraha erişmek ruhuma vaadindir
Akıl nimeti, idrak ülfeti, farkı fark ettiren ihlas letafeti tercih-i cenahımdır
İrademden vazgeçiren, zafiyetleri nefsimden tebarüz ettiren peşirşanlığım, ahımdır
Gözlerimden yaşlar boşalırken
Sessiz ve kimsesiz bir sabi misali boynum bükülürken ve dertlenirken
Yegane sığınağımsın, gönül tacımsın, melalimin manasısın, nefesimin sahibisin
Neden hicran içindeyim, hüzün ikliminde sanki çaresizim, dinmeyecektir acizliğim
Ne zaman ansam yanımdasın
Ruhumun hesabında muhakkak ki bir başkasın, Rabbımsın, Halıkımsın
Seni hakkıyla andıkça içim doluyor, bedenim titriyor, nefesim kifayet etmiyor
Kalbimde marazlarım var, hissiyatım bazen galebe çalar, umutlarım hazanı yaşar
Kulunun ey yar, zafiyetlerim var
Lütfettiğin rahmetin ve mağfiretin, bahşettiğin nimetlerin neden ahımı aralar
Sabır, kanaat iradem için sineme edebin hazzını koyar, hesabın aşkın için ey yar
Ruhumun lisanından, kalbimin niyazından emin ol,elhak yok senden gayri bir yol
Ömür yumağm sendelendi
Vakit ruhumun serencamda ki lahzasında an be an neler söylesi
Akıl ve izanım neden halime şimdi refakat etmedi, gönül sessizliğine çekildi
Teffekkür etmek, mahcubiyetimle huzurunda umutla yeşermek yüreğime ağır geldi
Ne vakit susmuşsam
Sessiz çığluğımı yudumlamak zorunda bırakılmışsam
Bir maslahat adına yeri ve zamanı için sabrın vecdine sığınmışsam
kanaatin sahrasında soluk soluğa kalmak adına gözlerimden yaşları bırakmışsam
Yeter artık demeden
Ruhumu bizar eden bahaneleri vesileler görmeden
Kalbi lahzaları aşkın şiarına sunup, nefsi tuğyanların içinde belenmeden
Ömür denen ihsanı, can denen heyecanı, aklın cebreden fırsatını, idrake erdirmeden
Ölümün diriliş anını deruhte etmek, aşk iksirini halin bendinde kal’e dönüştürmek
Uzvun ne günahı var
Bi hakkın ehliyet sahibi olman vaktine kadar emanet edilen sadıklar
Ne vakit mükellefiyetin kalkar, akıl ve idrakin sakıt olup hali terk eylediği anlar
Kalp ağlar, ruh kendi mecrasına akar, gözlerin şaşkın birşekilde habersizce bakar
Ne kadar korkarsan kork
Ürpertilere idrak ve kalbin ruhunun refakatinde tok, hani bekleyen ok
Narı sen davet edersin, kar’ın latifliğinden ne kadar habersizsin, aşkını göremezsin
Feryadın neye yarar nefesin saikleri şaşkın bir biçimde aczine manidar halde bakar
Ne haşyet ve ne hayret
Rahmetin ve mağfiretin kadrini, aşkın azizliğini, say’ın naifliğini izah eder
Keder, bihaber olan, halinin bendinde anlamlaşmayan, nefsine tabi olana meyleder
Dert bin hüzün ile ruhunu işşad eder,rahmetin banisi kimdir diye kalbine sual eyler
Neye iman ediyorsan iyi tanı
İçinde yatan bin bir şüphe uyandıran ve nefsi hergelelik yaptıran nazarı
Sesi senden alan, intizara salan, aklında tutukluk yaşatan, kalbini yoran belaları
Başkalarından sanma, şahit olduğun eşkallerin maksadını hakikat nazarıyla anla
Artık içim sızlıyor
Dinmeyen figanım halime geçit vermiyor, sabrım niye titretiyor
Kanaat etmek neden acı veriyor, gözlerim mecalsiz birşekilde hala bekliyor
Ah etmek, yeis içinde sürüklenmek ağrıma gidiyor, bilmem ki hasret ne söylüyor
Nerden tutunsam
Dizlerimin bağı çözülüyor, gam sinemde nekadar büyüyor
Hüzün akşam sabah halime refakat ediyor, ruhum sessizce temaşa eyliyor
Yarab sen bilirsin, sahibimsin, tek adresimsin, takat ver, sabır ver, dırayet ver
Nereye gitsem ahım içimde
Firkatle anılan yar bilmem ki şimdi hangi halin dirliğinde
Alıp götüren merakım hala benimle,aklım ve itminanım gam ile bedelleşmekte
Bilmem ki nerdesin, hasretin izanımıkuşattığı bir şahesermisin, yoksa kedermisin
Yıllardır fidan dikerim
Her birinin filizlerini toprapa gömerken seni anar ve arzularım
Suya bakarım, sinemin kuraklığını sensiz yadeder ve bu dramınma anlamlaşırım
Sokakta sessiz ve çaresiz bir nefes misali salınır, yaprakları koklarım ve ağlarım
Hangi çiçeği koklasam
Taş yastığımın üzerinde takatsiz bir şekilde hüzünle uyuya kalsam
Düşlerimde karşıma çıksan,bit tebessüm ederek baksan ve selamını saklamasan
Ruhumun figanını birlikte yaşamayı bari göze alsan, ıstırabımı hakkıyla anlasan
Halimde sürur yaşatsan
Bir nebze haz bıraksan, hasreti içimden çıkarıp alsan ve ağlasan
Ömrümün kalan sayfalarında hazanın vakarıyla ve şevkiyle şaduman olsan
Ölmeden ölebilmeyi, umut içinde sabırla beklemeyi ve vaktini derlemeyi anlasan