Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sinemi yakan narın firakındatım
Henüz anlamaya vakıf olamadığım bir sevdanın didarında yanığım
Davetlerin, ruhuma tevdi edilen emanetlerin, unutulmaya yüz tutan ahitlerin
Şehrine malik olamadığım yaratılış hilkatinin, aidiyetimde ki üzen belirsizliklerin
Hangi saiklerin tutsağıyım
içinden çıkmaya kadir olamadığım hücrenin ahıyla umuda bakmaktayım
Yıllara sari akan gözyaşlarımı niçin saklamaktayım ve niye içime akıtmaktayım
Nasıl bir gailinen etrafında tavaf yapmaktayım, derd-i gamımla an be an bezirganım
Susmak halime kar etmiyor
Sinemden çıkmak isteyem melal, nasıl bir kalin refakatine nazar ediyor
Niçin an zihnimde farklılaşıyor, kalbi umutlarım için sabr-ı kanaatin aşkını diliyor
Sineme iltica eden halleri kim biliyor her lahzası ruhumda firkatin inşirahını bekliyor
Ey kalbimin sahibi efendim
Rumunun hasrtetiyle bitap olduğu malikim, sen bilirsin, sen Rabbimsin
Kalbime inşirahı nasip eyle, ruhumun insicamında anlamlaşan idraki mi ar eyle
Edebin senasında ki tevazuu zihnime ilhak eyle, azmimi ve irademi aşkına ram eyle
Sen yarattın, hesabı hatırlattın
Talim ve terbiyem için rahmetin şadından nebilerini heran müjdeci kıldın
Kitab-ı celilini bizzat sen emin kıldın, insanlığın serencamından hikaye anlattın
İbret almamızı, akıl sahibi olduğumuzu her bir vesileyle an be an ruhumda yaşattın
Niye bu kadar duyarsızım
Ne müthiş bir sancıyım, kalbi ve ruhi telakkilere ne kadar uzağım ve açım
Evet, yarattın ve vesileleri yakın kıldın, merakın şubesi olan ilmi her vakit hatırlattın
İtminan olmayı, sinsilikten kaçınmayı ve ihlas üzre yaşamayı halin didarına anlattın
Nazar ettiğim herşeye şahidim
Lakin farkı fark etmeyecek kadar bir acziyet içinde sürüklenmekteyim
İrfan meclislerinin şerabını içmeden nefeslenen bir zadeyim, ah u zar içindeyim
Kimseye bir sözüm yok, her nefesin kendine göre elbette ki gailesi ziyadesiyle çok
Nefsim hizmet etmeme taraf değil
Aklım, izanıma kefil olmaya muktedir değil, iradem aşkın firkane amade değil
Kalbim inşirah için vecdin insicanımda azimle gayret gösteren bir feceran da değil
Hangi vaktin prangasındayım içinde ki lahzalara taraf olan bizar nefes farkında değil
Hüzün bağında yine yalnızım
Ne kadar ıssız ve şevkten azede olmuş bir can olarak hazanlaşır umudum
Gönül kapım ne zaman açılacak, ruhumum figanı sürur ile hakikatte şahlanacak
Kalbim işte o vakit bir fark yaşatacak ihsan ve inayetin aşk vecdini tekrar hatırlatacak
Sukut eden ağaçlara bakıyorum
Yapraklar halleşiyor, kuşlar aşkın lisanıyle muhabbet içinde meşk ediyor
Rüzgar ne kadar zarif esiyor, susuzluğum aklıma şimdi geliyor, yutkunmak istiyor
Göçüp giden nefeslerin lalleşen bedenleri hangi vakti bekliyor, ölüm hüznü öğretiyor
Yaşlar sessizce akmaya başlıyor
İçim an be an burkuluyor, gözlerim önüme düşüyor, halim takatime elvermiyor
Hangi derdin figanıyla hemhal oldum, nefsi taranelerimi unuttum diye sual ediyor
Demek ki yüzleşmek çok ağır geliyor, hesabın sahneleşen feryadı ruhuma sesleniyor
Kimi vakit nutkum durdu
Gözlerim yaşla yol alarak, hicranın inhisarında sabra koyuldu
Aklıma ne oldu, idrakim neden kalbime itminan olmam için inşirah sunmuyor
Umutlarım lahzalarda her nedense yeşermiyor, hazan yine sineme sökün ediyor
Kalbimi şehredebilmeliyim
Ruhumun tevdi edilmesinde ki saiklerinin gerekçelerini öğrenmeliyim
Kime nasıl sual etmeliyim, hal ehli nefesin izlerini muhakkak ziyaret etmeliyim
Neden kifayet etmeyen bilgilerle ve rivayetlerle, amel etmeye iltifat etmemeliyim
Muhakemem niye miskindir
Bilmem ki bu halime muhtaç eden hangi nefesler ve bahaneler içinde ki erkdir
Kimsesizlik ne çetin bir kederdir,sahibinden habersiz kalmak aşka yetmeyecektir
Ömür değirmeni, vaktin hakikati için aklınla ilintili kılınan gerekçe kılan bedeldir
Sahipsizlerin hamisi olmalıyım
Sokak aralarında umutla bakan nefeslerin yardımına ihsanla koşmalıyım
Kapısı kapanan, umutları hazanlaşan kim varsa, aşkın şerabından bahsetmeliyim
Gönlümün hicran damlalarını, hüzün içinde yakarışımı yakinen hissettirmeliyim
Dillenen alışkanlıkları bilmeliyim
İman ettiğim, ruhumla cüretine yeltendiğim, kalbimi sahibine ram eylediğim
Suskun umutların vakti için kanaat eylediğim, bahtımın kazasına elhak dediğim
İrademin ve kıt aklımın aidiyetine olan ihtiyacını an be an iliklerimde hissettiğim
İnsan kalbi ve aklıyla bir nazardır
Aşkın ve hakikate olan muhtaçlığına amede bulunan ardır, edep içinde hardır
Azim ve ihsanıyla farktır, ecir ve inayetiyle ihsandır, vuslat için sabr-ı hasattır
Aşk için vardır, ceht ile vicdandır, hal içinde manalaşan fermandır furkan-ı şiardır
Oysa yıllar önce ne kadar masumdun
Nazarlarında ürkek bakışlar, edebin [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]liğini akseden sıkılmalar vardı
Bir dileğini beyan etmek için vaktini beklerdin, nefesin azizliğini çok iyi bilirdin
Kırmadan ve dökmeden kalbi latifliğini etrafına hasreden bir suhuletin ve nefestin
Yıllardır bu halini çok özlüyorum
Kimi zaman çaresiz sezsizliğime çekiliyorum, neden değiştiğini düşünüyorum
Halinin kale dönüşmesi için umut içinde niyaz ediyorum,bizarlığımı gizliyorum
Her ne hikmetse üzülmeni istemiyorum,belki zamanla düzelir diye ümitleniyorum
Bir vakitle bir ailenin kızıydın
Kısmetin açılana kadar belkide nazdın, şefkatin inhisarında ki kanaatin
Hamiyeti hasreden babanın endamıydın, masumluğun şiarın olması için ahittin
Sabır ve kanaatin içinde yol almıştın, nice ukterlerin adına burukluğu yaşamıştın
Nasibin çıktı ve vaktin gelmişti
Vesilerin sahrasında ki merakın kavilleşmişti, heyecan haline tebarüz etmişti
Babanı ziyaret etmek için kapınızda beklerken, siz çıkmıştınız karşıma müthişti
Yüzünüz pempeleşmiş, mahçup bakışınız [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]leşmiş olarak içimi anbean ısıtmıştı
Sanırım birçok talipliniz vardı
Demek ki vakit henüz kemale erişmemiş sanıktı, yoksa nasip nasıl anlaşılacaktır
Ki ruhuma aşlina gelen melaliniz ve o vakitler henüz ram olmadığım haliniz farktı Allahın lütfu ve inayeti bakımından ihsan eylediği kalbi latifliğiniz çok manidardı
Hatayı kendimde bulmalıyım
Hangi zamanlarda ihmal ettiğim hissiyatını hakikatin şiarıyla okumalıyım
Meylin ve vuslata olan talebini, sabır içinde ziyadeleşen hizmetlerini görmeliyim
Yargılamanın ne kadar haddim olmadığını, halimin sahillerinde talim eylemeliyim
Almış başını gidiyorum
Neye şahit olmuşsam, hangi nefesin tesirinde kalmışsam hayıflanıyorum
Kalbi boşluğum için bir yol arıyorum, aşk ve sevda adına anlamsızlaşıyorum
İçimin burukluğunu Hiçbir nefesle paylaşamıyorum sessizliğin kadrinde ağlıyorum
Karıncaya bakıyorum
Kuşun umut içine kanatlandığını nazar ediyorum, sukut edip hıçkırıyorum
Arzın sakinlerini düşünüyorum, kaçan ve göçenin meramını hüzünle anıyorum
Şakınlığın lahzasında kalıyorum,neden bu hal üzerine içimde bir korku yaşıyorum
Neden süruru ararım
Şevki melalime haz vermesinin hasretiyle yalnızlığın sokaklarında yanarım
İnşirah için neden perişanlık yaşarım, ihlasın vecdini kalbi lahzamda bulamam
İtikadım fersiz, taklit ettiğim saikler demek ki mesnetsiz, hissiz aşkına kanamam
Yakarmak kar etmiyor
İdrakim kifayetsiz sinemde ki hüznü, sürurun kadrine hiç dönüştürmüyor
Ruhumun hicran damlaları dinmek bilmiyor, dert edindiğim ne varsa hak etmiyor
Vakit içimde büyüyen haşyete işaret ediyor, yaşadığım panikler de geçit vermiyor
Nefesin feyzini yaşamalıyım
Umudun ruhuma kal eylediği insicamla, halimde ki basireti bulmalıyım
Bir derdin firkatiyle yazmamalıyım, rızay-ı bari için kalbimle barışık olmalıyım
Öncelikle halimi sefilliğinden arındırmak için çarelere başvurmayı sağlamalıyım
Bir gönülü kırmadan
Anlamaya muktedir olmayı başarmak için sabırla yol almalıya alışmalıyım
Yargılamak hiç haddim değil bu gerçeği idrakime ve kalbime aşkla yaşatmalıyım
İnsana yaratılan bir nefes olarak laltif etmeye başlamalıyım ve onu anlamalıyım
Bir sual eyle kalbine
Şehrine malik olduğun ruhunun deruniliğinde ki aşk-ı ahidine
Vicdan payesinde ki enginliğe, kanaat vecdinde yatan suhulete, sabır denizine
Hiç korkuyla aşk barışık olur mu,inşirahın firkati ruhun didarında mana bulur mu
Neden aklın saltanatın
İdrakin yol aldığın sahrada ki cenahın ve ne vakit dinecektir bu ahın
Kitab-ı celile niçin uzaktır merakın, bitecek mi hakikat iklimine olan muhtaçlığın
Nefsi tareneler içinde harap olan hissiyatın, kalbi lahsalarda ki vicdanı yanıkların
Bu hal üzre niye ağlarsın
Tedbir-i talimineden halinden uzak kılarsın, acziyet içinde nefesini yorarsın
Melulleşen bir nazarla etrafını tararsın, edebin marifetinden hiç sürur duymazsın
Sineni dağlayan nedir içinden çıkamadığın gaileler nefsi taraneler niye anlamazsın
Mahlukatı bir düşün
Arının azminde, karıncanın durmayan vecdinde, okyanusun derinliğinde ki şevke
Niye bir tefekkür nazarıyla yakınlaşmazsın, kainatın o lisanından hiç anlamazsın
Vaktin şahit olduğu hesabı hatırlamazsın, nazargakh olan kalbine ne için uzaksın
Ruhunu ve kalbini tanı
Seni sen yapan aşkın insicamında ki anlamlaşan sevda hazzını ve farkını
Akıl ruhsatını,akide tacını, taklit etmeye amade kaldığın onca hüsran nazarını
Ne olur merak et, tahkikin için hiç durma sual et, hakikatın o aşk şadına iltica et
Halini böyle yoran nedir
İçinden çıkmaya muktedir olmadığın dertler bizzat senin davet ettiğin kederdir
Kalbin aşk ve inşirah içindir, ruhun hakikatin mecrasına ilhak eyleyen idrakindir
Haşyet bilinçin kabul etmediği elemdir,şehrine malik olmadığın hikmet feyzindir
Şayet ruhundan habersizsen
Kalbinin lisanını şehretmeye muktedir olmak için talim olmaya haiz değilsen
Akıl ve idrak ülfetinden anlamayan bir tutsak isen,prangalarını fark edemiyor isen
Bir sual etmeye tevessül etmemişin, mukallit olmakla iktifa etmişsin,niye kedersin
İrfan meclislerine nazar eyle
Arifin halinden ilzam olan kalinden ibret al, nefsini nizam etmeye çaba sarfeyle
Vakit sahiplidir, nefesinin sahibi kimdir,hesapsız bir hilkat varmıdır, merak eyle
Masum nefesin, mazlumlaşan milletin,tecavüz edilen bedenlerin dramını dert eyle
Kendin için istemediğini
Sakın ola ki başka nefeslere reva görerek herhangi bir maceraya sürüklenme
İşte ne olacak deme, benim suç işleme özgürlüğüm var diyerek kalbini inkar etme
İnsan aklı ve edebiyle anlamlaşan nazardır, ihsan ve ihlasıyla var olan bir candır
Aşk; ruhun en tabi feyzidir
Nara ram olan payedir, edebi manasa eşiktir,hali kale dönüştüren seyr-i serfedir
Akıl ve izan bunun için fevkalade önemlidir, şuur ve vecdin terakkisinde ki ecirdir
Rastgelelik içinde değildir hareket ve kuvvetin malikine itibar ettiren bir ferasettir
Sen ne kadar kaçarsan kaç
Yine de vaktin şahitliğinde ki bir senasın, niye rahmetin unutmadığı anlamsın
Kimin elinden tuttarsan tut fakat sakın bir aldatan olma, pak vicdanını şaşırtma
Ne olur nedemek istediğimi bir nebze olsun anla, bilimediğim lisan diyerek kaçma
Birgün ziyadesiyle gül kokla
Dikeni var diye ürkekerek yaklaşma,halinde salındığı o deruniliği iyice anla
Ötelerden bahseder,suhuletiyle ne kadar ibretli ve edpli bir değer, meramını kokla
Ne olur aldırmaz ve gamsız bir nefes olma,aklını, irfanını bahaneler için kullanma
Öncelikle kelimelerle oynadılar
Aynı hissiyatı yaşamaktan ve kaynağından dem almaktan koparttılar
Alalel üsül sözcükler çıkarttılar,manasından ayıkladılar,ızdırabı anlamadılar
Neden insana ve hassaten müslümana zülmetmekten bıkmadılar ve hep ağlattılar
Yoksa fedretti niye hatırlattılar
Tufanın en müstenasını sinelerde başlattılar, esir kaplarında ezip bunalttılar
Tesim olan, hukukundan feragat eden, korkunun kadresinde inleyen cana kıydılar
Neden hor ve hakitr görmeyi medeniyet sandılar, sinsi iblisleşmeyi niye sakladılar
Nasıl bir hesabın eşiğinde kaldılar
Yoksa hiç güneş doğmayacak mı sandılar, garbın afakında fazilet mi bıraktılar
İşgal etmeyi, gasp ederek nefeslerin umutlarını kesmeyi,kan dökmeyi ne sandılar
Emperyalizmin her bahanesini sinemelerize zerk etmeyi evet, bir marifet saydılar
Ruhumun şevkini niye kırdılar
Ufkumu karartmak için binbir bahaneyle şart koştular, kimi zaman zorladılar
Ne olmuştu imanıma, derbeder olan vaadıma, akitleşen ruhum firkat için ağıdına
Neyi ihmal ettim, niçin tahkik etmeyi klabim için önemsemedim,neden aldandım
Ezan okunurken, sala verilirken
Nerdeydim ve hangi halin çıkmaz saiklarinde viraneliğimle yüzyüzeydim
Ne kadar imanımdan emindip, şek ve şüpheden arileştirmeyi neden beceremedim
Eğlenmeyi, macera için yaşamayı, nefsi meyilimle yol almayı kimseye bırakmadım
Aziz kitabı neden ihmale aldım
Lisanını bilmiyorum diye yıllarca hiç arlanmadan kaçtım, neyle avundum
Çekiştirmeyi ne şey sandım, aman ha derinlerde gezme diyenlere koşulsuz inandım
Yıllardır sessizlik içinde bizarlığı sinemde yaşattım, yanımda kimseyi bulamadım
Çünkü aklın ve idrakinle yükümlüsün
Ruhunu esir eden ne varsa, bizarlık kapındaysa, acziyet kalbini yormuşsa
İzanın bir mefkure etrafında yoğunlaşmamaışsa,irfanın haline sürur sunmuyorsa
Ne kadar ehliyet ve mükellefiyetinin farkındasın, yoksa ihmal edegelen nazarmısın
Çirkin hissiyattan sevgi neşet etmez
Akıl ne kadar farkı fark ettirse de, iraden zafiyetler içinde kalbine bırakmaz
Feraset halinde anlamlaşmaz,ihsan meyli sinende oluşmaz,aşk maşuka kandırmaz
Yol asla yolcusuz kalmaz, tahkik eden bir kul hakikat menbaında niye kaybolmaz
Pasif kul olma,kalbini iyi yokla
Ruhunun ah u zarını, sevdanın serencamını yaşamaktan hiçbir vakit korkma
Halini ilgilendirmeyen, merakını celbetmeyen lafazanlıktan arileş ve hiç hazlanma
Müddet-i nefesin edebini vicdanının didarında kokla, pişkinlik aline ardır unutma
Çöplük içinde büyüyen gülü koklama
Eşkalinde ki cazibeye asla kapılma, halinde barındırdığı kokuya hiç bulaşma
Mağdur nefesin, hanif bir halin hissiyatında korkma,vecdinin halisliğini iyice anla
Tekebür edip, takiye içine girip, taraneleri seçip kahkaha atmak içinde hiç aranma
Kalbin hastadır, ruhun perişandır
Nefsi telakkilerin sinene taht kuran sultandır,yoksa o korkukarın niye vardır
Akşam sabah kaçmak hesaptan kurtulmak mıdır, ölüm sana benden daha yakındır
Ağlamak bedelleşmeyi gerektiren fırsattır, tefekkür etmek içinde,aklına hacet ardır
Nardan ve ardan hiç korkma
Haline südur eden bahanelerden arileşmeyi unutma, iman leke kabul etmez anla
Tefrika için parçalanmış yüreklerin ızdırabına kayıtsız kalma, ecrin ihsandır yaşa
Nasıl ki o an sondurak çıkacaktır karşına, tedbir almadan göçmeyi sakın unutma
Ehliyetsiz bir aklın sahibi olmamalıyım
Kalbini ihmal eden, ruhunun ahdini merak etmeyen halimi yaşamalıyım
İdraki neden ziyadesiyle önemini kavramalıyım, fikretmeyen firakı ne yapmalıyım
Hak için cehdettirmeyen, ecire meyletirmeyen furkanı, anlamadan mı okumalıyım
Neden zühtü hep yanlış anlarım
Etkisiz kul olmanın bizarlığını mütemadiyen yaşarım, bu halden nasıl çıkarım
Neden girdabın içinde anlamlaşan bir canım, esaret içimde niye çok farklı anlarım
Manazsızlıktan, aşktan nasiplenmeyen candan, acziyet içinde ki o merak sıkılırım
Dünyayı “ben” sanmamalıyım
Yıllardır içine düştüğüm esaretten silkinip kurtulmak için adanmalıyım
Aşkın senasında uyanmalıyım, sevdalaşan vicdanımı sahibi için anlamalıyım
Hakikatin sadır olmadığı hiçbir mekanda oyalanmadan müddeti iyi tanımalıyım
Vicdan neden masum bir aşktır
Sahibinden nasipsiz kalmayan sultandır, ruhun aidiyle alakalı bir sanattır
Akıl anlamak ve ayırt etmek için farktır, irade hakikate adanmış bir iştiyaktır
Ömür ne muazzam bir fırsattır, hesabın içinde ki tufandır, ölüme adanmış candır
Ruhum hakikatimdir,kimindir
Kalbim sahipsiz olan bir kölemidir, neden nazargah için tertip edilen ülfettir
Hisssiyar aslında pek latiftir, onu kirleten ise nefsi telakkilarde ki gizli esarettir
Feraset ne için çok önemlidir, ihsan üzre olmak idrakin [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]iğinde ki bir payedir
Yanmayı sadece sen murat edersin
Ruhunu ve kalbini ihmal ettikçe savrulan bir nefessin, nefsinin hala esirrisin
Ne kadar onu ezersen bil ki o nispette özgür ve manası içinde anlam bulan nefessin
Yoksa saklı bir zamanın içinde var olmaya gayret eden bir dilencimisin veya nesin
Ne kadar söylemek istesem
Ruhumu hicrana gark eden nazarlarından çekinmeyi bir yenebilsem
Bakışlarında ki cevaptan kalbi yakarışlarımı azat edip, sürur içinde sevinsem
Hiç kederlenmesem, derd-i gamıma yenilmesem, elemin eşiğinde gözyaşı dökmesem
Şimdi kalbime ne söylerim
Yadeden ahımı hangi nefese anlatırım, neden bir ömür hasretinle ağlarım
Yüreğime taş basarak, sabır sahrasında yalnızlığıma kanarak niye yakarırım
Gönül görmek ister, hal, kalin için nöbet bekler, hicran ruhumdan heran sönn eder
Gel dedim, hiç gelmedin
Sesimi duy dedim,fırsat vermedin,her vakit içimden kara trenleri geçirdin
Firkatine erdirmedin, ram olan kalbi hislerimi bir nebze olsun duymak istemedin
Bu kadar mı lanetliydim, hastalık zerkeden bir nefestim, ahımı sen hiç düşünmedin
Mevsimler suskun ne söylüyor
Sineme sökün eden hazanı kimse şehredemiyor, sessiz çığlığım figan ediyor
Artık beklemek yüreğimi dağlıyor, işittiğim ses bir ürpeti veriyor, umut dinmiyor
Göçüp gitmek kimi vakit çok yakın geliyor, düşen yağrak sanki halimi resmediyor
Toprak şimdi çok çekiyor
Kuşlar kanatlandıkça içim gidiyor, yerde gezine karınca ruhuma sesleniyor
Antik hülyalar, terk edilmiş duygular, kopup giden yakarışlar çok yakın geliyor
Vakit hesaplaşma vaktini önceliyor, saklı umutlar niye edebin suhuletine sığınıyor
Sessizce avuçladım toprağı
Halimin fakirliğine mütebessim bir şekilde yağan ibretli kar’ı ve esen fırtanayı
Hissettiğim samimi duyguları, latifleşen ruhumda ki firkat anını sukut eden o yarı
Yüreğimde dinmeyen narı, alıp götüren hicranı ve sessizce hüzün zerkeden hissiyatı
Ne oldum delisi olmasam
Benliğin içinde kaybolup, esaretle nefesi müddet-i içinde bırakmasam
Aşkın gönül kapısın açan bir nar olduğunu kavrasam ve zandan kurtulsam
Her anımı, ruhumu bizar eden figanımı, kalbimi burkan hicranımdan kurtulsam
Akılım kifayet etmiyor
İdrakim hakikatim için vecdime şevk vermiyor,bahaneler alıp götürüyor
Yolun selameti neden irademle kesişmiyor, azmim neden bezginliğimi önceliyor
İşaret taşkarı, aşk korkuları, gamsız nazarları bir bir ayan ediyor, neleri söylüyor
Bir korku var sinemde
Sanki bilinmeyen bir nedenin emrinde, nefsim ne kadarda hiç dert edinmese
Edep neden halimde tebarüz etmiyor,pişkinlik hangi gamıma devayı işaret eyliyor
Neden açmazlar her vakit gönül kapımda bekliyor, zihnim ahval üzere eza çekiyor
Yar diye kime baktımsa
Hislerimi kirleten marazlardan kurtulmadıkça, aşkı hakikat halini yaşamadıkça
Kitab-ı celili beslendiğim ve istikametin yegane adresini kalbimden çıkartmadıkça
Fakir kalırım, melülleşen bir nazar ile etrafıma balınırım ve gerekçesiz de ağlarım
Kul olmak ne büyük farktır
Hidayet üzre manalaşan sırattır, azmin ve cehdin ile alakadar olan ihsandır
Nasip senin umut içinde ki intikalindir, bahtını kazaya dönüştüren insicamındır
Eminsen korkma, tağuta,müstekbire, sekülerliğe, paganlığa açıksan hiç durma ağla
Allahın indirdiği hükümlere mukabil olmak üzre
Akıl vezandan,kaygı ve tasadan, her maslahatın insan kaynaklı olmasından
Şek ve şüpheyi içinde barındırmasından, ruhunu ve kalbini esaret tabi kılmasından
Çekinmeyen, tefrikalar içinde nesilleri perişan eyleyen ve kendinden geçiren hardan
Ne olur hal-i perişanlığıma bakma
Ruhumdan tebarüz eden ve dinmek bilmeyen figanımı aşkınla yargıla
Hiç acıma, mahzun olursam aldırma, gönlümün mağdurluğunda ki sevdayı anla
Gözyaşlarımı kurutma, yüreğimde esen fırtınayı dindirme, irademe bir geçit verme
Yak sinemi, ateşlerden kurtarma
Hiç sönmeyecek aşk-ı imanıma ve ahvalimin bizarlığına pranga vurma
Gönül kapımı kapatma, kalbimi inşirahın hasretiyle yorma ve takatsiz bırakma
Umudum firkattir, ruhum vecdine hasredilen idraktir, eşikte bekleyen aşk kimindir
Ne vakit kendime saklansam
Kör bıçağın merhametine sığınmayı göze alsam,ufkum kararır bırakma
Kalbimin farkını, yüreğimin vicdanıyla ağlatma,ihsan senin inayetindir korkutma
İçimde gam olsun, gözpınarlarım sel misali ruhumda manalaşsın, rızandan ayırma
Mahlukatın teslimiyetini yaşat
Hilkatin masumluğunu kalbime anlat, ne kadar acizliğim varsa aşkınla kuşat
Kulunum, bazen anlamını kaybetmiş yoksulum,zafiyetler içinde neden sarhoşum
Hangi meyi içsem, gözlerin aradığı sakiyi umutla beklesem ki sensiz evet berdeşum
Saklı zamandan geriye ne kaldı
Ömür yumağı hangi sahranın sukutuyla lahzalarda senin vadinle anlamlaştı
Umut niye cehti ruhumun didarında manalaşmadı, kim bu kardar ucuz kandırdı
Nefsime ram eğledikçe muhtaçlığım ziyadesiyle arttı,ihsan sadece dilde olan hardı
Sen ki meliksin ve sahibimsin
En yakınımda bulunan sadakatimsin, vadinden dönmeyen aşk-ı celalsin
Neden anlamakta ve kul olmakta sıkıntı duyarız, secdene kapanmaktan kaçarız
Nefsin hizmet etmesinden, talim ve terbiye edilmesinden sakınırız,aşkı tanımayız
Kalbim hicran içindedir
Halime geçit vetmeyen azap bilmem ki hangi vadinin dileğidir
Ah u figan ettiren günler dinecek midir, ruhum firkatine ne vakit erişecektir
Kalbim şikayet etse de, burukluğum hiç dinmese de, ömrüm maşukuna amededir
Çektiğim çileler niyedir
Nefsim ve aklım bu hal üzre bedelleşen zademidir, kalbim edebindir
Ruhumun hüznü, kalbimin solukları halim kale dönüştüğü vakit niye bitecektir
Aşk; kalbin nar-ı payesi, nizam ettiren ilham-ı aynası secdenin aşklaşan sancısıdır
Ne zaman keder varsa
Ar etmek için kalbim niyaza o nispetle uzaksa, bahaneler tuzaksa
Esir eden emellere ruhum ramsa, iraden acziyet içince acizliğine soyununca
Aklım kıyametime, fikrim arafta ki halime, idrakim düşkünlüğüme acımayacaktır
Kamış ne [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] terbiye ediliyor
Ahengin kollarına teslim olmuş bir abit misali aşk ile bedelleşiyor
Yanıklık derinliğimden neşet ediyor, ahitlerim yaşlı gözlerimin önüne geliyor
İhmal etmek nasıl bir hesabın içinde zühtümle kavilleşiyor, miskinlik acı veriyor
İmanımda itminan olmalıyım
Seyr-i sülukum için aklımı veizanım kullana bilmeyi başarmalıyım
Lüzumsuzluklarla lahzaları boğmamalıyım,halin dilinden aşk için yanmalıyım
Kınayan ve ayıplayanları dikkate almamalıyım varlığımı hak aşkına adamalıyım
Şikayet etmeyen bir kalbin sahibi olmalıyım
Hareket ve kuvvetin,tevhiti izhar eden ayetlerin,hanif olanı bulmalıyım
Tağutu reddeden,müstekbire itaet ettirmeyen, akla ve rızay-ıaşka kavuşmalıyım
Yanan yüreğimi, hicrana gark eden melalimi şehretmeyi öğrenerek yol almalıyım
Olur olmaz herşeye yakınlaşma
Vakıf olmadığın bir bedelin macerası için ruhunu bizar bırakma
Hayyır ve şer nedir diye tahkik etmeyi unutma, sinsilik en yakınında aldanma
Ki kulu olduğun, iman ettiğini sandığın, yakarışlarında andığın aşka yaban kalma
Vakit hesabı kalbin içindir
Akıl kalp ve ruhunla idrakin içinde anlamlaşan hikayedir,unutma
Mizan aklındır, iraden azmin içinde saklanan vuslattır, edep hal içinde nardır
İhlas ve inşirah vecdinle ilintili olan bir makamdır,hal ehli olmak itibarlı sanattır
Seni senden edene vakit ayırma
Tuğyan içinde bedelleşen kim varsa,şayet en yakının olsa da korkma
Sabır sultanlığı, kanaat hanedanlığı aşkın ilham şiarıdır, sakın bir alaya alma
kapını çalan kim varsa, ihsan nazarı kalbidir, halinde ki insicamına yaban kalma
İnsan, ancak aşkıyla sancaktır
Vecdiyle ummanları yaşayan,Hak rızası için gönüllerde yaşayan candır
Lazanın bir hali vardır, nasibin resmedilen melalidir,yoksa sevda ne için vuslattır
Azgın denizlerin dramını anla, efkara kapı aralamış dağın, melalinden uzaklaşma
İbrahim’i ve İsmail’i yoldan kaçma
Ne derlerin içinde kaobolarak nefsine sakın bir itibar kazandırma
Aşk kimi zaman hizmet vecdinin, kimi vakit hal ehlinin tasarrufundadır anla
Kim ne söylüyorsa, kalbinin lisanıyla haline nazar ediyorsa yaban kalma, kaçma
Ecdadının niyazınıdan uzaklaşma
Annenin şefkat hissiyatını sakın yok sayma ve hiç aşındırma
Gönül kıramanın ne kadar bedeli vardır, merakını ada, ne me lazımcı olma
Suskun yüreklerin, gözü yaşlı melallerin bir tebessümüne ihtiyacı vardır, unuıtma
Ne vakit iklimleri ansam
Hazanın rahlesinde nefe nefese kalmanın hüznüyle dağlansam
Saklı umutları günyüzüne çıkartmak için vecdin didarında ki lahzaya adansam
Göyaşlarımın bu hicranını, kalbimin sahibine anlatmanın süruruyla anlamlaşsam
Niçin korkulara sığınırız
Tahkik etmek için azmi ihmale alırız, merakı lüzumsuzluğa bırakırız
Henüz vakit var diye bahaneye uzanırız,nakti olmayanın itibarı olmaz anlamayız
Sonra keşkelerle avunuruz, tedbirsiz yaşamayı her ne hikmetse bir marifet yaparız
Gönül yarsız olu mu
Çöl suyun hasretiyle kavrulur, aşkın vecdiyle ağladığı hiç duyulur mu
Zerresine tevdi edilen muhabbet ve vazife ehl-i hal olmadıkça söyle anlaşılır mı
Vakit niye vardır, ar nefesin sahibine en ülfet edilecek nazardır,sinsilik kime kardır
Can içinde can yaşar
Ne zaman saz ahenksiz çalar, neyin hicranı niye gönül sahibini dağlar
Kar neden suhuletiyle yağar, yağmur hangi firkat ilzamında rahmete aşk ile bakar
Ateş niye yakar, ten ve beden maksadına binaen akıl ve idrak için aşka kapı aralar
Burukluktan korkma
Ram olduğun ne varsa, aşkın sadrından şayet uzaksa zaman ayırma
Nefsaniliği aşk sanma, köşe bucak kaçan, salkın saçak olan aşkı anlar mı sorgula
Annenin o iç çekişini babanın sessizlik içinde boyun büküşünden an be an kaçınma
Nazlanmak hamlıktır
Zorlamak haddi aşındırmaktır, hevesin serencamıyla yol olmak buhrandır
İstikameti henüz belli olmayan bir canla dost olmak ise korkuya kapı aralamaktır
Akıl ve izan niye vardır emniyetsiz yol almaksa teslimiyetten arileşen ahmaklıktır
Nasibin tecellisi dedim
Lahzaların sadrında sabırla beslendim, kanaat etmeyi şiar edindim
Kalbimin şikayetlenmesine fırsat vermeyi, ruhumun ahdine hiç tediremedim
Tebessüm etmeyi öğrendim, hayır ve şer’in şehnine malik olmak için ehli aşk dedim
Alıp götürmesini bekledim
Vecdimin inhisarıyla yetinmenin mahçubiyetiyle boynumu büktüm
Zafiyetlerime nazar ettim, irademde ki acziyetime nasıl bir anlam verirdim
Rab dedim, aşksız terennümlerle müteredditlik içindeydim, neden tahkik etmedim
Niyet etmedikçe an durur
Haşyet duvarları ruhuma mütemadiyen acı bir tebessümle gam vurur
Akıl hangi manada sürur,aşk hakikat ilmiyle mümeyyiz olmazsa nasıl okunur
Can suyun ar eder, vakit’i haline dar eyler, aşk hangi vecdin himmetine davet eder
Bilmek neye kifayet ediyor
Halim, kale dönüşmedikçe, aşkın lisanımda sudur etmekten haya ediyor
Vecdin neden alıp götürmüyor,niyazım ziyadesiyle kalbime aşkını ilga eylemiyor
Ömür tükeniyor, an vaktini bekliyor, ölümün latifliği halime mütebissim ettiriyor
Temaşa ettiğim ayetlerin
Nazar eylediğim ve bahşettiğin, müddet-i nefes diye rahmet ettiğin nefeslerin
Vaktini bekleyen ümitlerin, kazasına delalet edecek tercihlerin azmeden iradelerin
Aşkına erişiyor, mefkure adına ne varsa adresi yalnızca sensin ki alenen gösteriyor
Bir sabinin, hisleriyle söz edenin
Düşünnebilmeyi önemsemeyenin,hesabı öteleyenin, nefsiyle kal eyleyenin
Sarf-ı nazar ederken hiç dikkat etmeyenin,kırıp dökerken gönül nedir bilmeyenin
Bağnazlığı ve tecessüsü marifet telakki edenin, manasız bir zühtlüğe rağbet edenin
Kim kalbiyle konuşur, hallenir
Ehliyet sahibi olmak ,akıl için ne kadar yeterlidir, idrak kimin emrindedir
Neden hesapsızlık bir hesabın içinde derlenen icmal kıymetinde, vaat edilen nedir
Tefekkür izanın ve irfanın için en nadide meşguliyetin ve mizanın için gerekçendir
Kamışı kırmak, uçurtma yapmak
Kuşun kanatsız uçamayacağını hesaba katmamak,ney’in şiarını anlamamak
Sezgi nedir kayırsız kalmak,ihsan ve ihlasın ruha ilga ettiği vecdi neden yadsımak
Kara günlerin nefesi olmak, şer işle refiklik kurmak, öteyi umursamadan yaşamak
Az bir paha karşılığında uyumak
Kitab-ı celilin hakikatinden ilzam eden gayesinden dem almadan solumak
Bel’ama rağbet etmek, tağuta boyun eğmek, müstekbir için nafile gayret göstermek
Ruhun ve gönlün lisanına muhalefet etmek, nefsi teraneler içinde neden sefilleşmek
Aşk; nardır, nurdur,hardır, ardır
Sevdasına adanılan furkandır, sultan olan efendinin kölesi olmak için vardır
İklimlerin kitabıdır, hissiyatın tercümenıdır, ruhun cenahı ve kalbinin devadıdır
Niye müddet-i nefes anlıktır, sacsız kız nasıl farktır, sağır can meraka adanmıştır
Her vakit çoçuk misali saf ol
Önyargılarından kurtulmak için, aşkın vecdine gir ve hakikat adına ram ol
Korkunun eşiğinde kul olma, gönül sultanlığı vakitlidir, tevazuu ile kanaatkar ol
Ne derler zehabından kurtul, sadece kendin ve aidiyetin için var ol ve haşrol kurtul