Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Aşkına ram olmayan vecdimle
İtminan olmamı engelleyen zafiyetlerimle, sefillik sinemin pencerelerinde
Kalbim mahçubiyet içinde, kollarımdan takat çekiliyor, şevk içimde yeşermiyor
Umutlarım hazanı resmediyor,ruhum firkatine erişmek için hangi nefesini bekliyor
Vesileler neden şehredilemiyor
Her lahzada ruhuma seslenen irşadın, kalbimi beslemiyor,figan ettiriyor
Yanmak mı ürkütüyor, ölüm mü, nefsime tesir etmiyor, akıl ne için fırsat vermiyor
Vakit neyi bekliyor, nasip olması için ruhum vecdine kanmayı diliyor, niye inliyor
Ne vakit secde etsem gidiyorum
Alıp götüren düşlerin peşinden sürükleniyorum, hülyalarla mı yetiniyorum
Hangi hesabı hakkıyla bilemiyorum, edebin rahlesinde nefsi terbiye edemiyorum
Bu kadar acizken hangi hakla merhamet diliyorum gözyaşlarını sana bırakıyorum
Menfaatim için dilenirken
Her bir hesabıniçinden çıkmayı önemserken, keyfiyetim için gayret ederken
Heveslerimi bir bir yaşamak için heyecanla beklerken,akıl, izan ve idrakim derken
Nerdeydim, nasıl bir halin içindeydim, körkuyular misali zühte soyunan fakirdim
Ne zamandır kayboldum
Yolun yolcusu olduğumu mu unuttum, nefesi müddetinden mi kurtardım
Aşkı nefsim için vesile telakki ettim, ter kokan her meziyetten neden çekinmedim
Kendime gelmek için hangi yolu seçtim, bade içip, sakiye seslenmeye mi imrendim
Dinlediğim ney içimi acıtıyor
Hangi vaktin hesabından söz ediyor, ruhumu kulşatan prangalar inliyor
Kalbim sukut etmek için, idrakim fikrettiğim açmalim,sinemde bir gam büyüyor
Hıçkırıklarım kifayet etmiyor, saklandığım bahaneler durmadan hali ayan eyliyor
Ne kadar hıncın içinde yol aldın
Hiçsöz hakkı vermeden zan içinde sorgulamayı bir marifet saydın
Mizan sanki sadece senin için mi var addettin, neden huhukunu çok zorladın
İnsan olmanın hassasiyetini bıraktın, nisa kimliğini hangi vadiye emanet bıraktın
Her ne yaptımsa, azımsadın
Hakir görmeyi ne sandın, etrafımda ki emeller peşinde koşanlara adandın
Her fırsatta azarladın, ben sustukça ziyadesiyle densizliğe kadar heran uzattın
Kadın kimliğini, nefsi telakkilerini, önyargı gerekçeni hiç arlanmadan ruha akıttın
Deli mi olmalıydım,yoksa
Bir velinin desturuyla sukutumu sinemde tutmalıydım, söyle ne yapmalıydım
Oysa kalbi latifliği, ruhi hassasiyeti var olan bir nefestin,hırs ve zannına yenildin
Her nasılsa acziyete sevk etmeyi marifet bildin,esareti neden sinemde hidssettirdin
İnsan konuşarak halleşir
Önyargıların sözcüsü ve savunanı değildir, o gaye ve azzim için erktir
Düşünmek niye fikir isteyen fazilettir,bilmeden,anlamadan yaşamak fakirliktir
Nefsini öncelemek, heva ve hevesinin istikametinde o sefilleşen halini serdetmektir
Her türlü tasarruf elindeydi
Evin resisliğine soyunmak demek ki emelin içinde ki ziyadeliğindi
Kırmak istemedim, talan etmeyi kendime yediremedim fakat sen, düşünemedin
Uysal halimi, suskunlaşan melalimi mizacım zannettin,ben çekildikçe sen geldin
Korkar oldum,anmaktan
Ruhumda beslediğim nisa kimliğinin suhuletini ve vecdini yeniden tanımaktan
Bizar bıraktıran soluktan,kendiyle barışık olmayan sanıktan ve o acımasızlıktan
El açıyorum, sahi,bime sığınıyorum, sabrın demiyle dirilişim için aşkı bekliyorum
Ne vakit hasret serzenişi duysan
Ben dedirten o kafasten kurtulmak için durmadan sancıyla çırpısan
Sahraların vicdanıyla çırpınsan, rüzgarın hatırlatmasıyla gözyalarına kansan
Hıçkırıklarına hiç engel olamasan, ruhumun figanıyla başbaşa kalmayı yaşarsan
Sezginin sessizliğinde uyansan
Farsatın farkını aşkın sadrıyla anlasan,lahzanın bahtına sunduğu ne varsa
Teslim olmayı, kanaat için sabırla yanmayı,vesilelerin nasip vecdiyle yakarsan
Yaptığın secdelerde, kıayma dururken sor kendine aşk hangi iklimin serzenişlerinde
Şayet vakit mukadder eden şan ise
Bahtın açılan sayfalarında, aklın ve idrakin gönül kapını kapatıyor ise
Tahkikin nasıl bir mevkide, azıkların neden halini irfana taşıyacak takatte seğilse
Suyun aşkına bak,yaprağın teslimiyetindedir fark,iraden azmin için vuslatan uzak
Rehberin kimdir,istikametin nedir
Zaman neden senin kalbinde gerekçelerinden uzak bir seyr-i seferdir
Fikirden ari isen sual etmek nasıl mümkündür,miskinliğin cazibesi kim içindir
Neden malayanilik sinende vucut buluyor, aşk-ı zaman haşyeti hiç hatırlatmıyor
Ölüm içinde yaşayan ibret-i haktır
Nasıl bir durakta duracağın ancak kalbin ve ruhunun feyzinde ki sevdadır
Vicdan nasıl bir inşirahtır, firkat neden seni senden alan en nadide bir hissiyattır
Akıl niçin bilgisizliğe gark eden, izanın iradene rağbet ettiren fer değil, ne meraktır
Geldin ki gideceksin, bilmeden mi düşüneceksin
Nefsini neden mütemadiyen taltif eden bir zadesin, heveslerine kefilmisin
Gün niye doğar, rüzgar neden vuslatın hasretiyle melül melül içine aşkı koyar
Kar münbit bir feyz misali gönlünde ki umuda yağar, fırtına ise nefsin gibi boğar
Bilme ki nasıl anlamalıydım
Yaşadığını sanan ve fakat toplumdan kopuk olan hissiyatların ahını
Nereye gitsem, karşıma çıkan gariplikleri anlamak için gayret sarfetsem boşuna
Gencecik bedenler, macera için şekillenen zihinler,arlanmayı bırakmış bir haldeler
Bilinç ve irfandan habersizler
Kulaklık takıp kendi heveslerinin içine çekiliyor ve toplumdan arileşiyor
Her ne hikmetse fevkalade umursamaz bir eda içinde, menziline doğru ilerliyor
Aile terbiyesi, özgürlük abidesi, insanı tarumar eden anlaşılmaz halleri de üzüyor
Sapkınlığın izahı hiç olur mu
Sırnaşıklığın izahı bahtsız bulunur ve mezarlık haya ya böyle uzak bırakılır mı
Bazen muvazenem daralıyor, anne ve babaların bu elim hali de ruhuma acı veriyor
Üniversiteli olmak, özgürlüğün beşiği olarak anlamlandırmak adına, izah ediliyor
Cumhuriyet meydanındayım
Bin bir insanın koşturmasına, elinedürüm alan canın nefes nefese kalmasına
Özellikle bayanların ve hatta her kesimden varsıyılan nisaların dumanlanmasıda
Enteresan bir farklılık olarak karşıma çıkıyor,düşünmek tekavüt edilmek isteniyor
Bürüngüz caminin etrafında bekleyen
Birkaç ekmek ve kılık kıyafet için erken vakitlerde pürdikkat bekleşenler
Ezan okunurken,dilenciler kapısının önünü parsellerken, düşünmeden geçilmiyor
Ekabirler, mimariye görselliğe önem verdikleri kadar, bilinçlenmeyi gözardı ediyor
Ortaöğretim adına heyecan dile geliyor
Aile neden bu kadar ihmal ediliyor, eğitim ve öğretim sanki asimile ediyor
Şehirleşme adına ve modernizm yaftasıyla ruh ve kalpler adeda sünileştiriliyor
Farkı fark etmek, kazanmak adına kıymet buluyor, ahde vefa nedense unutuluyor
Suistimallar günbegün artıyor
Ruhumu daraltıyor,müşterekliğimiz adına ne kadar acı veriyor
Bir sıfat sahibi olmak ne kadar kifayet ediyor, sesgisiz kalp neden firak ediyor
Adeta uzavlar dile geliyor,süret-i hal dedirten çılgınlıklar, ah pişkinlik görülüyor
Zabıtalar dilenci kovalıyor
Yakalana nisalar avazı çıktığı kadar bağırıyor, halk yazık diyor
Kafasını sallayanlardan geçilmiyor, dilençi kadının ettiği küfürler ağır geliyor
Yerlere kendini atması, ağzından köpük gelecek kadar bağırması da haline yetiyor
Şehrin idarecileri emir veriyor
Ve fakat ne kadar çözüm üretiyor, kolluk güçleri de itaat ediyor
Zabıtanın çaydırıcı hiçbir kuşanımı yok seyyarlar bunu biliyor,niye itiraz ediyor
Olmadık hakaretlerle gönüller de incinitiliyor,makam sahipleri neden gözükmüyor
Bir gözlem yaptım,araştırdım
İşe ihtiyacı olan nefesler bizar bıraklırken,kimler işe alınmış baktım
Makam sahiplerinin efradı temizlik elemenı olarak işe başlamışlar, şaşırdım
Ve fakar, ilgili işi yapmıyorlar, elense yatıyorlar,yine bir gam ile içime kapandım
Neden şehreminler ilgisizler
En yakınından olan bitenlerden habersizler, ne kadar hak içindeler
İltimas edilen ve liyakat adına bahenelerle gözardı edilenler hak bir bak kimdeler
Bir duruşla ve bir amaçla gelen düşünceler ki, şimdiler de ne kadar harap içindeler
Tercihler iltifata tabidir derler
Ne kadar nüfüsun varsa ve hatta dalkavukluk içinde bir ummansa
Kula kul olmak, esir olmak için ruhundan vazgeçmeyi göze almak haksa, yanında
Sual vermek,bin bir prajenin içinde kaybolmayı gaye edinmek ve seçilmek bi daha
Kim çıkarsa çıksın karşına Sahipsiz bir lahza yok, sakın unutma, nasip kalbi vakittir anla Bahtın seraplaçmayınca, umutların hazanlaşmayınca, biran olsun korkma Ruhunun firkati, kalbine nazar eden kuvveti, hesap içinde ki iradeni hep sorgula
Sünnetullaha engel olamazsın Yaratılan ne varsa onunla birlikte yaşamak için azimle çalışmalısın sabrınj ve kaatin vecdiyle durulmalısın,rehberin olan furkanla yol almalısın Gül niye mütebessimdir, sessizliğin derüniliğinde en anlamlı heves, koklamalısın
Yol akılsız, fikirsiz nefesi sevmez Etrafında ki serviler ibrete ramdır, mefkusesiz candan hiç haz etmez Rüzgar ötenin şarkısıdır, ahenksiz bir gönüşe sürur u sor bak nedeb bahşetmez Deli deyip geçme, divanenin yüreği ummandır ve yari için ağlayan fermandır üzme
Afat neden vakitlidir ve gizdir Uyuyan gönüller nasıl bir sıratın izlerinde düşlere dalmaktadır Müddet nefes için niye vardır, edep kalbin en tabii ilacıdır ve iman için tactır Hiç devasız bir illet var mıdır, akıl ve izan niçin aşk hakkında naçar kalmaktadır
Canın içinde ki cana nazar eden Damarında ki akan kanını beynin için vazgeçilmezi addeten Kalbinin ritmini aşkın ve nefsin gel gitleriyle hesap etmesini tasarruf ettiren Gözyaşlarını kendi için aşk bilen, titreyen yüreğin figanına cevap veren ve verdiren
Nereye gidiyorsun bir sual et Derdi ve çileyi, sancılar içinde inleyen her nefesi merak et Ölümde dirilmek nedir, tohumun toprakla buluşması aşk-ı vuslatmıdır yadet Korkunun ecele ne faydası vardır ve mütemadiyen firar etmek yararlı mıdır sual et
Ruhumun firkatinden Kalbimie nazar eden maşukun feyzinden ve aşk-ı rikkatinden Halin, kale dönüşmeyen mahallinden, nefsin talime ihtiyac duymayan sesinden Latif kalbini, nazenin hassasiyetini, samimi teslimiyetini hiç fark etmemişimndir
Her doğan nefis beşerdir Ancak insan olmak için vaktini bekleyen zadedir, azmi iledir İradey-i maslahat sosyolojik algılarında ikamedir,erdem ve ihsan iman içindedir Aşk, her mefkurenin,toprağa hasret nüvenin,müddet-i arefesidir, nasip gerekçesidir
Kamış bir saz olursa, kul.. Mabudu için, sahibinde yekpare olmak muhakkak ki aklı ve izanın için seçim Nur’a tabi olmak, münderacaat içinde hesabı umursamak, takva ile yaran olmak Sevdanın harıyla eşiklerin ilzamında nefes nefes hasretin yumağı gibi umutlanmak
Yetimin hamisi olursan Garibin banisi olan mutlakla birliktesin ve en yakınında olan ecirsin Tevazunun sadrını anlamak, ruhuna aşikar olan halinde istikamet bulmak aşktır Farkı fark ettiren izan ve ferasetin bahşedilen fevkiidir,gönül kapısı hakka tabiidir
Mağdur olmak istemiyorsan Yalnızlığın sahillerinde ağlamayı kendine yediremiyorsan korkma Korku asla bir takva değildir, vecde getiren teslimiyet şevkin içinde ki berekettir Sevgi dilidir, edebin halinde ki suhulettir, narin olmak elbette ki hassasiyet işidir
İman, kalbin ve ruhun refikidir Akıl ve irfan bunun için bahşedilmiş ziyadeliktir, iradesizlik acziyettir Mukallit kimliği ne büyük bir fakirliktir, ilim, merakın şubesinden zuhur edendir Emelin vuslar olmalıdır, neye, kime iltica ediyorsan, haktan uzaklaştırmayacaktır
Gönlü şefkatin salinde olan
Ruhunun sessizliğinden tebarüz eden vicdanıyla bir farkı anlaşılan
Yaban olmaktan, serap ile uğraşmaktan,kuraklıktan haz almaktan kurtulandır
Hesabın içinde anlamlaşan candır, emesuliyetin idrakinde olan zarif bir insandır
Bilmeyen,pişkinliğe vurmazsa
Ne derleri gaye edinmek için azmeden bir zavallıysa, nedensizdir unutma
İnsan müddet-i nefestir, bir vakit içinde ruhi ve kalbi vecdin içinde yürümelidir
Zamansızlıkta ne vardır,bahtının kapısı nasıl çalınacaktır,aşkın umut için şiardır
Nesiller sanki kayıp haldeler
Kendi içine hapsomuş bir biçimde azadeliği an be an neden benimserler
Asi olmayı,tepkisinde bir hudut tanımamayı nasıl kalbi manada hiç düşünmezler
Taklit etmeyi,erişim adına rekabet adına koşmayı,nefsin hali olarak hiç görmezler
Anneler mahzun, baba yorgun
Şırnaşıklık sanki hanesine müptela olmuş bir salgın,boyun bükerler
Evladımız asla mahrunm olmasın derken, ihmal ettiklerini hakkıyla göremezler
Keşkelere müracaat ederler, kafa sallamakla yetinirler,sonra birer sahipsiz gibiler
Nefesin nazıyla hemhal olmak
Sosyal rekabeti ve kalbi refleksleri anlamamakla zorlanmaya tabiidir
İnsan, en mütekamil olmak manasında mana kazanan lahzada bir aşk-ı fermandır
Korku sadece tehlikeler içinde mi saklıdır,sevgiyi muhabbeti engelleyen karanlıktır
İdrakin kapanması marazdır
Kalbin inşirah için palazlanmaması lekeler içinde olan insicamıdır
Mizanın farkı ancak aşkla ziyadesiyle anlaşılacak olan ferasette ki ihsanıdır
Gerekçesiz gözyaşı kime faydalıdır, nedamet içinde kaybolmak elbette manidardır
Çok gayret ettim, fevkiine yetişemedim
Emellerini işittikte ne kadar hayret ettim, kendi fakirliğime verdim
Ufkunuzun derinliğine şahit olmak istedim fakat her nedense fırsat vermedim
Elbette ki merak ettim, kimi zaman suallerin peşinden sürüklendim ki erişemedim
Demek ki böyle dileniyormuş, dedim
Gizemler içinde nefeslenmeyi pek seviyor diye üzülerek yadettim
Her zaman yolunu bekledim, bir kelam etmek için ne kadar sabırla yetindim
Fakat sen biraz olsun dert edinmedin,düşürdüğün hali görmezden gelmek istedin
Aklımın tutulmasını hiç istemiyorum
Gerekçesiz sevdayı nasıl şahretmeye azmederim, nasibimi beklerim
Olur olmaz salınmam, nazarlarımla aranmam, lahzaların müddetine sığınırım
Yunus misali aşka yanarım, kuraklığın menbaası olan böyle bir kalbi neyleyeyim
Aldatmak, bir gönlü kasten yakmaktır
Elhak aldatan illa ki hiç ummadığı bir vakitte aldanır ve acınır
Ahmaklığına sığınır, bahaneler içinde çırpınır, izanı ve irfanı zayi olmuş sanır
İhsan ve ihlas adına nasıl yakarır, kalbi lekelerinden sıyrılmak için adeta çırpınır
Nisa,rahmet ve himmetin nişanesidir
Ne kadar latif bieşekilde taltif edilmiş en kutlu olan nefestir
Sabrın ve kaaatin pencesinde aşkın ilhamıyla iktifa eden ne [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL] mürebbiyedir
Neden her hakkı insan kimliğinde ihnal edilir,hatta hoyratça hor ve hakit görülür
Gönül umman misali muazzam enginliktir
Gül niçin suhuletin nişanesi, vecdin sukut etmiş sesi, sabrun dirliş müjdesidir
Ancak fikreden, tefekkür eden gönül, onun firkattete ki sevda figanını farkını bilir
Feraseti kapanmış bir kalp nasıl şefkati, rahmeti hakkıyla sahibinden hissedebilir
Ne vakit yalnız kalsam
Ruhumun insicamından gelen serzenişlere sinemi aralasam
Farkı fark ettiren idrakin nazarıyla uyansam,ah u zarımla başbaşa kalsam
Gam içindeyim, kederin rengiyle hicranın bendindeyim,keşkeleri kime söyleyeyim
Terbiyeye muhtaç bir arla
İçinde kaybolduğum zamanlar,irfanıma takat yedirmeyan firkatle ve harla
Hangi vaktin bilincindeyin, önümde açılan lahzaları nasıl aşkımla ben yadederim
Elhak fakirliğin ikliminde yine acziyet içindeyim,mahcubiyetim var zühtü nideyim
Ne zaman aklım tutulsa
Kararan sevda yadımda açmayan baharsa, hüzün her vakit yanımdaysa
Vuslat için nasıl dertleneyim, tedbirsiz bir izanı, söylermisin kime şikayet edeyim
Her nefesin bir hesabı olmalıd, müddet-i nefes için nasıl bir talimin aşkına ereyim
Esir eden yare ne diyeyim
Kalbimi hicrana sevk eden elemin inhisarında mı öleyim,neyleyim
Ne kadar sahipsiz biriyim, neyin farkında olmayan ve anlamayan bir nefesim
En yakınımda kim var, kalbim niye içli içli ağlar, sinemi kuşaytan bir gamım var
Hevesler neyime kefildir
İlimsiz ve irfansız nefes nasıl bir idrakin yadettiği furkandır
İbret kim için ardır, edebe olan muhyaçlığım ne kadar derinleşen bir sancıdır
Neden aşkın firkati, kalbin ihsan sahifesi aklımı celbeder, ruhuma kim refakat eder
Leyla nasıl bir aşkın vecdinde
Mecnun neden yakan gönlün zail olan şikayetlerinin sürur fevkiinde
Ruhu niçin şevkin kadrinde, hilmin en zarif latifliğinde, sabrın aşk sunan dilinde
Kanaatin irfana açılan ecrinde, halinin kaline dönüştğü azminde ve eminlik içinde
Ne kadar gözyaşı döksem
Hıçkırıklarım hiç dinmeden, burukluğumu dile getirsem
Bilmeden ve anlamadan, hiç farkını anlamadan, inandığımı söylesem
Kim ne yapıyorsa, mukallit olmak nefsimi ikna ediyorsa, aklım ve iradem kuraksa
Her vakit korku yanımdaysa
Narın ve aşkın vecde gelen lisanı, halim için anlaşılmaktan uzaksa
İçinde nefeslendiğim lahzalar, umudum için kalbimi inşirah farkına açmıyorsa
İltica ettiğim haller, vakitsiz taraneler, ihlastan uzak niyetler, avuntu bilinmiyorsa
Yaprağım bırakan bir dalın
Ehliyet için itminan olmamış ve nazargah olan kalbin ve umutların
Vesvese içinde bırakan tedbirsiz hesabın, hissiyatımı kapçılayan aşksız figanım
Nasıl aşk ile filizlenecek, vecdin firkatiyle hal’im, kal’ime dönüşecek ve güldürecek
Çilenin eşi,ğinde kim himmet edecek
Duyulmaya hasret feryadım, hangi umudum için ruhuma serinlik verecek
Yüreğimde ki hüzün dinecek, ruhumun bu hicran damlaları bir bir sürura erecek
Bahtımın limanı mütebessim içinde zindeleşecek, yalnızlığım artık gam vermeyecek
Tenime değen rüzgar üzmeyecek
Martıların çığlıkları çok garip gelmeyecek, dalgalar anbean aşkla seslenecek
Ömür yumağım, yıllara sari unutkan halim, yüzüme acı veren melalim dirilecek
Yar derken, aşkı anarken, edebin zarifliğini yürekte hissederken, hüzün vermeyecek
Mazileşen an boynumu büktürmeyecek
Öteyi terennüm ederken, mizanı ruhumun derinliklerinde ki anını hissederken
Mahşer için şaşkınlığım anbean artarken, kıametin dillenen halinin haşyeti varken
Susmak ve boyun bükmek geliyor içimden, teslimiyetinde ki hali acıyla düşünürken
Ey gözyaşlarıyla niyaza eyleyen yar
Halimin fakirliğinde ki sefilliğim, bin hüzün ile yıllardır sinemi dağlar
Hasret neden içimde harı ile var, firkat hangi vecdim için ruhuma kapıyı aralar
Gözyaşlarım acziyetime kefildir ey ar, ahdimin ve hakikatimin mecnunluğu var
Her nasılsa içimin kabarbasına
Ruhumun hicranının bir nebze olsun durmasına
Hüzün yumağımın şahit olduğum zaman da dağılmasına
Ümmet-i muhammet ve vahdet adına hasredilen himmet gözlerimi yaşarttı
Bilmem ki şimdi ne söylkesem
Harap olan gençliğin geleceklerinin hesabını nefeslensem
Mütemadiyen tüketen toplumun, kanaat ve sabırda ki ecirlerine imrensem
Sevginin yeryüzünde ne kadar mümbit bir eser meydana getirdiğini aşkla söylesem
Üstad hazretlerini yadetsem
Onca çektiği çilelerin filizlendiğini ibretini derlesem
Aşk ve azmin, sevda ve idrak farkının vecdini, ruhumun derinliklerinde görsem
Mahzun halimle, içimi titreten şevkin ve firkatin maşuka uzanan an’a ömür versem
Millet ki kendi içinde bir devlet
Ruhunun ve kalbinin sahibine teslim olmuş bir hasret
Yüzlerce ülkede, bin bir rengin halinde, ayetleri tefsir eden ne büyük hassasiyet
Gurbet ellerinde, mahzunluğun her halinde, kanaatin ve sabrın aşk dilinin vaktinde
Aşk ve himmetle nizam edilmiş gönüller
Farkı fark ettiren vicdani gerekçeler, rahmetin sevdalaştığı kutlu gönüller
Mürebiye telakkisinde ki yeniden tasnif edilen ibretli sahneler, maşuk için ahitler
Onca sefilliğime rağmen, hoyrat nefsin dilegelen kalinden muhabbet aşkını anladım
Kul olmak, ümmet olmayı başarmak
Sorgusuz ve suallsiz teslimiyette ki vecdin farkını gönüllerde yaşatmak
Azmin ve ecrin bu minval üzre tarifini yertüzü muhataplarına sabırla anlatmak
Gönüllerin kalesini kurmak, insan olabilmeyi diriliş sahnesiyle yeniden karşılaşmak
Sevgili gönül dostunun hüznünü paylaşmak
Yüreğinde ki yaraları anlamak ve sevdasında ki ecriyle bir yol bulmak
Aşka ve hakka teslim eden anne ve babaları mütebessim bir şekilde duayla anmak
Kapatılan kapıların açıldığına şahit olmak, milletin gönlünde yaşamayı başarmak
Akıp gidiyor, vecdini hasrediyor Kim ne söylerse boyun büküyor, mefkuresine cehd-i aşkıyla ilerliyor Müddetin ihsanıyla bedelleşiyor, akıl ve idrak için neden hicran içine giriyor Düşünmek, farkı fark ettiren esine gönül vermek, sevdasının hazzıyla ömür tüketmek
Han virane olmuş, kimseler yok Dallar kurumuş, kuşlar konmaz artık sinelerinde yeşeren umut yok Ağaçın gövdesine hasretin ve vaktin, sabrın ahıyla yazılmış notlar ne kadar çok Kimbilir nasıl ümit etmişlerdi, yürekleri titremişlerdi, boyun büktüren an kimindi
Diyar diyar gam ile dolaşılır Metanetin azmiyle neden birçok kapılar açılır, umutlar palazlanır An ve vaki olan zaman ruhuna neler anlatır, kalbinin hicranı niçin seni ağlatır Kapanan kapılır kim bilir ne vakit açılır, niyetin aşkı neden vecdinle ihsana ulaşır
Bilinir ki nefs ömürlüktür Talim ve terbiyesi irade ve azmin aşka kefil olan rıza reçetesidir Miskinlin ne büyük rezalettir, maksadını aşan züht kimin gamına yetecektir Akıl ve izan evet, hesabın mihengidir, kim hakikatine itibar ederse ermiş demektir
Seni korkutan cehaletindir İman üzre olmak, onun vecdiyle ruhun sahibiyle buluşmak, kalbini açmak İçini kemiren ne varsa, kuşku ve zan şayet bir kabahatsa, anlatmaktan korkma Ruhunda yanan ateşin, kalbinin münbit halinde bekleyen ümidin kim içindir anla
Şayet yediğin bir tokat olsa bile Sakın Allaha mal etme, sahipsizin sahibi şeytandır deme, mübalada etme İman, taklidi neylesin, hukukunu sana nasıl teslim etsin, tahkikini azmettirsin İraden ve aklın kimin emanetinde, nefsin sahibi sen olunca, hesabını kalbinde yaşa
Seni ağlatan her ne varsa Umutların bu vakitten sonra solmaya başlamışsa, aşk ve şevkin nerde Neden uktelerin hale dert sayılan badirelerde, hani furkana olan meylin kederde Sana hitap eden, senin aklına seslenen, bir bir seni muhatap bileni haydi anla
Akıp gidiyor, vecdini hasrediyor Kim ne söylerse boyun büküyor, mefkuresine cehd-i aşkıyla ilerliyor Müddetin ihsanıyla bedelleşiyor, akıl ve idrak için neden hicran içine giriyor Düşünmek, farkı fark ettiren esine gönül vermek, sevdasının hazzıyla ömür tüketmek
Han virane olmuş, kimseler yok Dallar kurumuş, kuşlar konmaz artık sinelerinde yeşeren umut yok Ağaçın gövdesine hasretin ve vaktin, sabrın ahıyla yazılmış notlar ne kadar çok Kimbilir nasıl ümit etmişlerdi, yürekleri titremişlerdi, boyun büktüren an kimindi
Diyar diyar gam ile dolaşılır Metanetin azmiyle neden birçok kapılar açılır, umutlar palazlanır An ve vaki olan zaman ruhuna neler anlatır, kalbinin hicranı niçin seni ağlatır Kapanan kapılır kim bilir ne vakit açılır, niyetin aşkı neden vecdinle ihsana ulaşır
Bilinir ki nefs ömürlüktür Talim ve terbiyesi irade ve azmin aşka kefil olan rıza reçetesidir Miskinlin ne büyük rezalettir, maksadını aşan züht kimin gamına yetecektir Akıl ve izan evet, hesabın mihengidir, kim hakikatine itibar ederse ermiş demektir
Seni korkutan cehaletindir İman üzre olmak, onun vecdiyle ruhun sahibiyle buluşmak, kalbini açmak İçini kemiren ne varsa, kuşku ve zan şayet bir kabahatsa, anlatmaktan korkma Ruhunda yanan ateşin, kalbinin münbit halinde bekleyen ümidin kim içindir anla
Şayet yediğin bir tokat olsa bile Sakın Allaha mal etme, sahipsizin sahibi şeytandır deme, mübalada etme İman, taklidi neylesin, hukukunu sana nasıl teslim etsin, tahkikini azmettirsin İraden ve aklın kimin emanetinde, nefsin sahibi sen olunca, hesabını kalbinde yaşa
Seni ağlatan her ne varsa Umutların bu vakitten sonra solmaya başlamışsa, aşk ve şevkin nerde Neden uktelerin hale dert sayılan badirelerde, hani furkana olan meylin kederde Sana hitap eden, senin aklına seslenen, bir bir seni muhatap bileni haydi anla
Gecenin bir yarısında sahile indim
Oldukça sessiz ve kimsesizdi sokaklar, tek tük yanıyordu lambalar
Umutsuz bir çehreyle gezinen hayvanlar, hiç kıpırdamayan yapraklar ve dallar
İnsan kalabalığı terketmişti, tercihler nasıl bir hesabın içindeydi dilde sessizleşmişti
Alanya ya bir iş takibi için gelmiştim
Farklı milletlerin fertlerini her bir tarafta serpilmiş vaziyette görmüştüm
Kimi zaman acaba ile yetindim, bazen hayret ederek yüzümü çevirdim ve üzüldüm
Sanki yerli halk hiç yoktu, sadece ticaretle iştigal edenler o an evrenseldi,ne güldüm
Oteller doluydu, demek ki iş vardı
Kesat günler geride kalmıştı, yerli muz satanlar vardı,Kayseriden pahalıydı
Muhatabımız bayan olduğu için pazarlık yapabilmek imkanımız yoktu,biraz acıydı
Adeta insanlar muhabbet ve merhaba demeyi unutmuşlardı nedensiz bir yolcumuydu
Evet, dış ticaretimiz birinci gelmiş
Demek ki tüccar olmak ne büyük bir marifetmiş, yıllardır uyutulmakmış işimiz
Cihanda sulh ve yurtta sulh derken, herhalde yat uyu manasında dile getirilmemiş
Şevk ve vecd ancak aşk istikametinde ki rıza içindir, azmetmekte bir cesaret işidir
Ürkek ve azgın nefese ne kadar itibar edilir
Kainatın lehçesi bellidir, her bir ecrin şadından sevda çağlayanı belirir
Yar derken, canın hissiyatını henüz şehretmeye malik değilsen, hiç heveslenme
Ergeç bir maraz çıkacaktır karşına, niyetin şuur ve idrakine ulamayınca meyletme
Gece saat sanırım yirmiüç civarıydı
Hüzzam bir eser kulağıma ne kadar haz verdi, dikkatim o an kesildi
“İçimde yine bir sızı var” diyordu yorumcu, sonra”Dinmiyor hicranım bu akşam,
Sonra, “Şu göğsümü yırtıp baksalar” diye devam ediyordu o an duygularım kabardı
Her ne hikmetse alıp götürmüştü
Ruhumun derinliklerinden çözülmeler, kalbimde ki silinmeyen izler nüksetti
İçimin burukluğuna çok iyi geldi, yıldızlar refakat ediyorlardı, sahil bana kalmıştı
Yer ve zaman, can ve hesap bir birine kenetlenmiş vicdanlardı, ölüm korkutmadı
Dimiyor sineme gam veren hüzün Düşünmek kar etmiyor, hislerim sarhoş oldu, halsizdir nefesim İçinden çıkmaya kadir olamadığım lahza kimin, ah u zarım şimdi kime söyleyim Boynum büküktür, ümitlerim suya hasret filiz misalidir,sabır kar etmez ah neyleyim
Bir safa bahşet gel şu dil-i kalbe Ümit yeniden yeşersin sinemin makus talihinde, hani şevk nerde İbret alayım, ruhumdan neşet eden idrakle yolunun eşiklerinde bir kul olayım Narınla yanayım, ihsanınla vecdine köle olayım, ecir içinde sadık bir nefes olayım
İşaret taşlarında soluk alayım Kitab-ı celilinin hasrettiği meşk ve ibreti bu kalbime anlatayım Ruhumun ahdini, nefsimin mukadder halini, idrakimin zafiyet miçinde ki acziyetini Bir bir sabrın ve kanaatin, azmin ve ruhuma neşe bahşeden o aşkının zarif ikliminde
Edepten yoksun olan fakirdir İnsan ancak ar sahibiyse şeref ve liyakat hususunda ihsan mertebesindedir İlim, merakın ilk hareket vecdidir, azim ve mefkure vuslat içinde ki sevda demektir Lisan ile nefs terbiye olmaz, esiri olunca vicdanın nefes alamaz, tahkik te unutulmaz
Hüsranla gönül hep inler Ve fakat akıl ve irfan sakıt olmuşsa, hissiyat ruhuna acı katar, yakar İnsan hassasiyetle ardır, müffik bir nazardır, yaratılan en müstesna imandır Mazisi ve atisini görmezden gelemez, aşkı nefsi adına telakki eylemez ve yanmaz
Hasret, sadece özlem midir Hangi lisanın halinden yüreği yakan bir kederdir, muhabbet aşk işidir Aşk, ruhun ve kalbin didarında ki bir sebep ve kulluk ilişkisidir, firkat ettirir Gönül, neden ummanın suhuletinden, sahranın sabır vecdinden aşk kokan esindir
Garip gönül hemen mest olur En küçük bir ihsan karşısından hayli uygulanız, çok utanır ve sıkılır Mahcubiyetiyle yüzü kızarır, eli ayağı titrer, bu vecd sahibini haline hatırlatır Sessizlik içinde şükran şadıyla nefes nefese kalır, umutları şevkiyle fışkırır
Yıllardır içimin sızısı dinmiyor
Ektiğim ümitler felaha erişmiyor, ruhumun hicranı niye dinmiyor
Ettiğim sukut, nazar ettiğim ufuk, kalbime ne vakittir bir rahat vermiyor
Hangi lahzalar bahtımın sahifeler için bekliyor, acziyetim ki sinemi hırpalıyor
Şikayetlenmek, aşka ihanettir
Vefa gösterip sabreylemek, kanaatin vecdinde ki sevday-ı fazilettir
Nefsim bu hakikati ne kadar bilir, mizacın ondan ilzam olan acı marifettir
Edep hangi nefesler için derttir,Hakkı ihmale almak yaratılış adına evet, zillettir
Gözlerim uykudan açılmazken
Ezanlar ki latif bir seda ile ruhuma seslenizken, nasıl ar ederim
Zafiyetler içinde kendi halimin kumaşına lahzalardasn tebarüz edeni işlerim
Sual edene şimdi ne söylerim, bahşeden Rabbimin sevgisini nasıl görmezden gelirim
Diken hangi gülün bir çilesidir
Halinin perdelerini gizleyen aşk sezgisidir, edep halinden ne [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]dir
Hassasiyetinde iştiyah vardır, sessizliğinde kal’e dönüşmüş bir hal, niye ardır
Sukutun çığlığı hangi sezginin kulak kabarttığı bir inşirahtır, ağlamak pek yakışır
Bir kalam etmeden önce düşün
Kalbin sahibi, nefesin sedası nasıl bir hal içindedir ve kiminledir
Alıp götüren hissiyat nerden esin alarak, ruhunun meyline doğru onu götürür
Bigane kalmak nasıl mümkündür, ecir için serkeşlik yapmak evet, bir yabaniliktir
Tasarruf ve tasattuk görecelidir
Kalp teskin edilmedikçe, inşirah için kurban olmadıkça zükt ne iştir
Her zaman nefsinin istekleri halinde depreşen gizli gerekçendir, ne derler niyedir
Seni var eden, sana uzak gerlenden ziyasiyle yakınındır, nefsin ki terbiye edilmelidir
Ders aldım, mürşidim tanıdım dersen
Aklını ve fikrini dert edinmeyi ihmak ederek, bir güvenceye girersen
Çewktiğin tesbihatın ne manaya dahigeldiğini, bilmeden dersi bitirdim edersen
İdrak sana çok uzaktır, irfan [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/"]hikayeler[/URL]in içinde hoş gelen bir masaldır ki, avunma
Nihayetinde bir seçim yapıldı Ve ilgili partiler ellrinden geldiği ölçüde projelerini bir bir anlattı Kimi zaman lafazanlık edildi, milletin insiyatifine bir anlamda dikkat edilmedi Kısır propagandalar anlamsız iktibaslar nakarata dönüşen gelmiş lafı güzarlıklar
Evet, katılım hayli [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]di Zaten buasil millet gün evveli tercih konusunda bir kanaat sahibiydi İstikrar ve güven kimin için önemsizdi,huzur ortamı nasıl ihmal edilebilinirdi Gayet demokratik bir zamanın dile gelmiş vaktinde, millet tercihi ile birlikteydi
Yüksek seçin kurulu açıkladı Sakıncalı olanlar içim kimi zaman müphem kararlar aldı ama açıklayamadı Yasama ve yargı zan altında bırakıldı, yüretmeye saldırmak için fırsatlar çıktı Zaten sinsice bekleyenler, derinlik içinde ahitleşmiş nefesler, o an taarruza geçti
Balkon konuşması yerindeydi Ve fakat asıl muhatap olanlar, hırsın ve yeisin içinde şaşırmış emellerdi Ne kadar vaat ettiyseler, kimi zaman iktidar olacağız deseler,çok kömiklerdi Hatta yüce divana çıkartacağız diyenler, idamlık mahkumu salıverenler kimlerdi
Bir seçilmiş ve fakat hükümlü için Yüksek seçim kurulunun verdiği karar, zaten beklenen malum hallerdi Sanki hakları gasbedilmiş bir insan mahzuniyetinde feryad etmeleri niye gülünçtü İşin en garip taarafı, anamuhalefet partisinin sergilediği traji komik olan hallerdi
Yemin etmeyeceğiz diyorlardı Yasama içinde çözüm arıyorlardı, oysa bizzat bahaneler içinde kaçanlardı Muhalefet,aklın ve mantığın reddettiğini anlamak dışında itibar edilen hezeyandı Şimdi milletin verdiği görev ve yetki birbir gaspa uğradı,nasıl olsa kar bu zamandı
Ne kadar sukut etsem
Her yusumladığım burukluğumu umutların gölgesinde hasadını beklesem
Hasretini derinden duyduğum naif firkatin aşk, nefesini yüreğimde hissetsem
Düşlerinin şevkiyle yetinsem, sabrın sahrasında, gözyaşlarının arasında göçsem
Yüreğimi sağlayan nedir
Ruhumu esir eden bir emel-i salihmidir, yoksa nefsim için bahanemidir
Neden gönlüm bu tahkikin vecdinde sukut etmektedir, nasibe umut etmektedir
Bahyım yılların ah-u zarıyla inlemektedir, hıçkırıklarım nezaman hissedilecektir
Emel, umudu kör eylemektedir
Takatsiz bırakıp, acziyet içine sevketmektedir, hırs nefs için değildir
Aşk; ar için gerekçedir,idrak içinde ki ülfettir, meşke bahis olan ihlas-ı azimdir
Hesapsız olmak, düşünmek için fikre ihtiyaç duymak, vuslat içinde ki aht-i akittir
Lisanım niye anlaşılmıyor
Hangi milletin lehçesinden kal ediyor,kelime sözcükle mi iktifa ediliyor
Neden redd-i miras etmek talep ediliyor, mazimde ki her lahza yadımı bekliyor
Onun figanını anlamamak, öztürkçe diye nasihatte bulunmak çok ağrıma gidiyor
Ne vakit sahile insem
Gecenin matemini ruhumda hissetsem,içimin sızısını bir bir dile getirsem
Gözlerim doluyor,titreyen yüreğim hissiyatımı sarsıyor,nasıl bu aşktan vazgeçsem
Malik olduğum ne varsa, emaenetçi olmam ruhun hakikatiysi niye tuğyan edeyim
Söyleyemem derdimi ar ederim
Şikayet bilmeyen kalbimi nasıl perişan etmek için nefsime itibar ederim
İmanımda itminan olmayı Rabbimden dilerim,acziyetim için mağfiretini beklerim
Yine sessiz ve kabaaran hisserimle yalnızlığın rıhtımında,umut içinde secde ederim