Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kimi zaman suskun kaldım
Sadece hasretin yudumuyla yol aldım, kalbime nazar edeni andım
Fecrin kuşatan vecdiyle nasıl ağladım,kalbimin sahibine adandım ve kandım
Yar dedikçe, figanım nüksettikçe,boynum çaresiz büküldükçe malik olana sığındım
Ne cezbeden halin esiriyim
Ne sevdayı karartan bir mananın hastasıyım,hangi dirilişin niyazındayım
İnşiraha muhtaç bir kalple nasıl vuslatı anayım,ecrin feyziyle aşkına ulaşayım
Nasıl bir aklın,nizama kadir olmayan nefsi hastalıkların ki sadrından kurtulayım
Arif ne söyler,aşkı tarif eder
Ruhunu yakmayan bir lahzadan nasıl söz eder, ar içinde kime iltica eyler
Mecnun niye boynunu büker, bir lokma ekmeği neyler, o aşk kalbine evet, yeter
Melülleşen hissiyat, çaresiz kalan nefs-i maslahat elhak ruhuna aşkın vecdini eker
Nasıl taklidin sulbunda yaşayayım
Ruhumu bahşedene, akıl ve irade verene, merak ettiren Hakka imanla varayım
İdrake ulaşmayan,hesabı gale almayan, lahzanın didarında yol almayanı anayım
Bahtın teslimiyetinde,nasibin telakkisinde, tercihin her cümlesinde aşksız kalayım
Çürümeye amade tenimi ne sanayım
Aldatmayı, insanlıktan çıkmayı, nefsin sefilliğinde solumayı nasıl bırakmalıyım
Benlik kafesinden, tekebbürün kepaze eden illetinden bu ahvalimle nasıl sığınayım
Utanmayı unutmuş, edebi ruhunda yaşatmayı anlamaış bir kalbi ben ne yapayım
Yar derken, kendimden geçerken
İrademden vazgeçmeyi yeğlerken,lafazan mı olayım,”ne derler”lemi” yol alayım
Hırsın nasıl bir hissiyatın tezahürüdür, asabiyetin neden halinde ki çaresizliğindir
Mütemadiyen yargıç olman, olur olmaz zan içinde bulunmanı ise nasıl anlayayım
Anlamadan olmuyor
Her doğum sancılı başlıyor,merak o an niye baştan çıkartıyor
Sabır feryad ediyor, kanaaat cefa içinde kıvranıyor, can içinde can ağlıyor
Hangi muştular ki senin ruhuna aşkın nazarıyla haz veriyor ve itminan eyliyor
İnanmak kolay mı
Yanmadan nar’ı anlamanın bir imkanı var mı,derdin gammı
Çileler sineni hırpalayan birer tufan mı, sevdanın sahrası kalbin için karar mı
Ecirle yıkanmak, cefa ile uyumam, sabır ile durulmak,rahmeti o haline anlatır mı
Sevmekten korkma
Hevesle, emeli bir tutma, nasibin için azmi hiç bırakma
Hayrın kapısından ayrılma, niyetin ruhi ve vecdi olmalı aşktan ari kılma
Her nefesin kaygısıyla, umutsuz sevdanın kuruntusuyla o zarif kalbini de yorma
Her gördüğüne sarılma
Dikkat çekmek uğruna, ruhunun derüniliğinden uzaklaşma
Cevbe kapılmayı, nefes nefese kalmayı aşkın feyzi sanma, yanmadan ağlama
Nefsi telakkilerin, mizaci zafiyetleri edebin talimine muhtaçtır, sakın ihmale alma
Okunan ezanlar ki yaşa
Sana sesleniyor, etrafına bakınma,keşkelerle bir yol alma
Vaktin nefesine nispetlidir unutma,sonta takatsiz kalıp vah tühle yakınma
Hakkı sevemezsen adil olamazsın,nefisinin kepazeliğinde yol almayı aşk sanma
Yılansan hiç korkma
Sırtlanın hırlaması hilkatiyle alakalıdır biraz anla
Hiçbir akılsız mahluk aidiyetini reddetmez,nesneler asileşmez inançtan kaçma
Her kim ne söylüyorsa, taaasübiyet içinde halini yoruyorsa sakın takvadır sanma
Aşk, ruha ve kalbe şifadır
Ancak hidayet ve azimle ahalis niyetine muhtaçtır
Yoksa erili,şmeyen ne vardır, vicdan en pak ve leka kabul etmez bir ihsandır
Seni halk eden, her bahşettiği ülfette letafetler vardır, anlamak için idrak şarttır
Neden anlaşılmaz oldu halin
Yıllara sari bekleyen umut içinde ki suskunlaşan melalin
Sancı zerkeden, kimi vakit ruhuna hüzün veren,her lahda ibreti önceleyen
Ne zaman yalnız kalsan ve içinden çıkamadığın ezayı saklasan hıçkırıp kalırsın
Işıklar bir bir sönerken
Nefesin merak içinde derinliğin uzletinde beklerken
Ruhun o an sahibine iltica ederek, muhabbet içinde dertleşip şevk verirken
Ne kadar hürsün, sürur içinde latifliğe kanatlanmış en zarif bir bülbül-ü edepsin
Sanki duyguların ummandı
İçinde aşkı barındıran ne kadar müthiş bir sultandı
Sahralarda umutla yol alan,şevkini ve mefkuresini Hak rızasında bulan bahardı
Bir bir hayallerin sahile vururken, ufkun medcezir misali kabarırken aşk nakarattı
Niçin yılların suskunluğu ardı
Vakti saat hangi manada senin kalbini aralayan ve inşirak sunan hardı
Neden içinde hasret her vakit ilkbahar misali ümitle şahlanırdı, sual eden mi vardı
Kuruyan dalların suya kavuştu, içine düştüğün mahus talihin bak aşka adanmıştı
Artık bulutlarda yatmayacaksın
Taş yastıklarda uymayacaksın,vecdin inhisarında bir yol alacaksın
Her an kapını çalan yeisi bırakacaksın, kaygı ve zanla asla barışık olmayacaksın
Aşka kanacaksın, inanmanın vecdiyle yanacak ve kanaatinle vuslata ulaşacaksın
Kuruntular halini hırpalar
Sevmek ve iradeden vazgeçmek runun verdiği sözü aşka aralar
Bilmeden, ehliyet sahibi olmadan ve anlamadan aşka yürümek hezeyandır yaralar
Nasılda yutmuşuz bunca yalanı,ruhunu yaralayan dinmeyen hicranı anla ve yakar
Öncelikle nedenlerine inmeden
Tahkikin hakkını vermeden, muvazenen için elzem olanı bilmeden
Ruhunun ve kalbinin hesabını hissetmeden,nefesin müddetini hiç düşünmeden
Ömür yumağını bir sanat iştiyakıyla hasredemez ve o hanifliğe neden erişemezsin
En kutsalların her nelerse
Haline ikamet eden gailelerin sadece heveslerinin sermayesiyse
Emellerin umudundan beslenmeden, hırsına ve nefsine kapılıp seni tüketiyorsa
Kalbin hüzün içinde inliyor ve ruhunun hicranı dinmek bilmiyorsa,idraki sual eyle
Sen ne kadar yakınsan an’a
Vakit içinde ruhuna geçit veren fermana sakın ola uzaklaşma
Yalan ve dolanbaçlı yollardan gitmeyi bir mecara yerine koyma, aklınla yaşa
Fikrin eğer yoksa, sığındığın nefesler aline hidayetin kapısını aralamıyorsa durma
Aşk,umutsuz yaşamaz
Sevda narsız olmaz,halin deminde meşke asla ulaşamaz
Mukallit olman, acziyet içinde bakınıp durman, aklını ve azmini kullanamaman
Seni umut ettiğin firkate ulaştırmaz, ehl-i hal olmadıkça amellerinde niyazlaşmaz
Sen aslında bir furkansın
Ve fakat ruhunun farkında olmayan bir manidar cansın
Neden merak edip kalbinin ihtiyaç duyduğu aşkı, sana yakın olanı anlayamazsın
Sukutun ecrine kurban olmak için cehd edip, verdiğin sözü yakinen hatırlamalısın
Halin ilmine ulaşmalısın
Bilmeden yaşamanın mümkün olamayacağına inanmalısın
Zan içinde asla bir yol almamalısın, kesin delillere ulaşmadan paylaşamazsın
Her söz sahibine aittir ve şahedeti mükkün kılan bitr gerekçedir,katipler seninledir
Bedeviye bakıp aldanma
İçinde ki cehaletin ne olduğunu bul ve usanmadan ayıkla
Ayrık otları misali ruhunu kuşatan esareti hiçbir zaman yok sayma ve ağla
Aşk, iradeden vazgeçiren vicdandır,delil-i kat’i olan bir feramandır ve maşukadır
Nefes azizdir, kalp için vazgeçilmezdir
Müddeti içinde sırrı kadim olan bir aşk-ı ülfettir,hakkikat firkatidir
Ancak idrake ulaşan bir ihsan sahibi bu akide içinde vakt-i aşkı beklemektedir
Nasip için umut etmek, sabırla yüzleşmek ,meşke erişmek sevda arını hissetmektir
Aşk,ruhun şiarı, kalbin inşirahıdır
Edebin halinde nefeslenmeyen,hilm içinde hesabın ecrine erişmeyene vebaldir
Kal eyleyen, düşünmeden hissiyatını serdeten,hakkın rızasını öteleyen kim vardır
Nardan vazgeçip, korkuyla nefesi tüketmek, aşkın ateşiyle yüzleşmemek ne zandır
Şevki ihmale atma, uzanıp yatma
Kalbinin nazargah olduğunu bir an olsun unutma, kitab-ı celili anla
Sakın gülü koparıp atma, mütebessim bir eda ile derinliğinde ki aşkını kokla
Maşuk, ruhunun ram olduğu vecdir, ihlasın perdesinde ki edeptir ki ihmale alma
Akortuz sazı dinlemek ezadır
Akılsız soluğa mazruz kalmak cefadır,hakkın yolunda feda olmak aşktır
Kulluk kimliği, akit içinde ki deruniliği mutlaktır,hayatta hesap olan ne vardır
Hareket ve kuvvetin maliki Cenabı Allahtır, ondan gayrı geriye neler kalmaktadır
Gönlünü kaptıran nefesi düşün
Gece gündüz merak içindedir o hali, ram olduğu yar söyle kimin
Nasip zora gelmez, bahtın kapıları anlamsızlığa açılmaz,akıl tutulması aşk olmaz
Huzur-u mahşere çıkmaya yüzü olmayan heves kalbi olamaz, nefsinde kurtulamaz
Ekmeğe muhtaç can meluldür
Onun tek gayesi midesiyle ilintilidir,aşkın şadıyla yıkansa ecirdedir
Umut etmek, sabırla dirilmek, kanaatle beslenmek ruhun hakikatinde ki meşktir
Anlamadan yaşamak olmaz, hiçbir amel maksadına ulaşamaz, niyet samimiyettir
Nisa kime niye mahkumdur
Cahilin hoyratlığı,yargı adına şirretliği bühtandır, azaptır, nardır
Teslim olmuş bir nisa Rabbiyle meşk içinde ki kanaattir, bahtına ram olandır
Anlamaya muktedir olmayan ne müthiş kabahat içinde ki hardır,güya insandır
Umut, kalbinin gözyaşlarıdır
Halini meczeden inhisardır, ruhunun ilk adımı ve firkat farkıdır
Ne kadar ihmal etsen ve hatta görmezden gelsen, rahmetdenizi seni bulacaktır
İklimler oysa neler anlatır, her baharın kendine ait bir şarkısı vardır,aşka ramdır
Sual eylemekten hiç korkma
Ne derlerin sancısıyla bir doğum bekleme,kalbini kirlendirme
Okumak ve öğrenmek için bahanelere sığınma, ne kadar ihmalin varsa direnme
Hakka teslim olmak, aklı ve iradeyi emanete bırakmak anlamına gelmez,gücenme
Yerellikten kurtulmalısın
Her örfü etrafına taşımamalısın,öncelikle ne olduğunu anlamalısın
Taklit ettiğin neler varsa ve hala ehliyet sahibi olduğunun farkı halinden uzaksa
Elbette ki acziyete sığınmadan her lahzanın bir muştusu var aramaya adanmalısın
Annene bir bak, hizmetten geri kalır mı
Hamiyeti kimselere bırakırmı, sabır içinde nazar eden baban hiç usanır mı
Alıp götüren anın farkı sinesinin derinliğinden silinir mi, gam halinden gider mi
Neden gözyaşları rahmetin sesi ve nefesidir, şevkat içinde ki en bariz olan ülfetidir
Ölüm neden seni keder sevk edendir
Nasıl bir vaktin şafağında dirileceğinin nişanesidir,mahşer haşyettir
Cennnet ve cehennem sensizlikte ne kadar muteberlidir, iraden seni götürecektir
Toprağa hasret tohum ona nail olmadan, umut etsede aşk adına filizlenmeyecektir
Fedret bizzat o halinin içindedir
Med ceziri yaşatan hangi meyildir, sevdası içinde olmasa gözyaşı niyedir
Umut kalbin için en vazgeçilmez sevgisinin dilidir, ancak teslimiyetinle ilintilidir
Her türlü cehalet asabiyetleri halinde hüküm sürdükçe aşk halinde yeşermeyecektir
Ne zaman sessizliğin farkını yaşasam
İdrakime naşseden isleri bir bir aralayarak nefesin müddetine uzansam
Yakarış içinde kıvranan sinemin zafiyetlerini esaretinde olduğum ve varsa baksam
Hiç durmadan ağlasam, firkatine ram olduğum aşkın vecdiyle yıkansam, durulsam
Gönül aşkın payesinde susur içindedir
Nefsin tahammül edemediği bir yükün, sabır ecrinde yakan lefatefetidir
Kanaat ancak teslimiyetinde ki vecdir,aklın dilegeldiği en muteberli bir rehberdir
Ezaya asilik ettirmeyen nasiple olan mukavelendir, sen dilemezsen nar neylecektir
Rahmet deryası kimler için vardır
Eğer aşk olmayacaksa vucut nasıl sevdasıyla har içinde ağlayacaktır
Ukteler nasıl bir iz bırakacaktır, bahtın sahifeleri dilemesende elhak açılacaktır
Nasıl bir kazanın lahzasında ki fark ruhundan ilzam olan idrakine kavuşacaktır
Nefes niye zamanlıdır,aşk ile farktır
Ten hizmetine adanmış urbadır,ruhun edebe nail olmadıkça şekliyet boşadır
Tesettürün cezbeden değil, baştan çıkartan ve tahrik eden olmadan yaşanacaktır
Yedidüvel farketsin adına takva halinden uzaklaşacaktır, kalbinin sesi susacaktır
Zühtühalinde yaşamadan anma
Her kim kapını çalıyorsa öncelikle ne olduğunu anla, rızasız kalma
Kalbini meşgul eden,ruhunu bizar eyleyen ne varsa sakın içinde an be an boğulma
Vaktin sünnetullah olduğunu unutma, iraden ve aklın farketmek içindir oyalanma
Ümmet olmak, ne müthiş bir ülfettir
Hidayete erişmek elbette ki nasibin, umuduna galebe çalan fevkidir
Tahkik ne kadar değerlidir, vasıf sahibi olmak ihlas içinde aşka uzaman edeptir
Kalp, vucudun namütenahi hazinesidir, akıl, idrak, onun aşka havale edilen ferdir
Taassubiyet cehaletin şanındandır
Asabiyet içinde nefeslenmek terbiyeye muhtaç bir nefsin sahnesidir
Fikir sahibi olmadan düşünmek fakirliktir,ilme muhtaç olan idrak ve o iradendir
Vuslat neden vaktin ve ahdin gerekçesidir,iman etmek ancak tahkikin güvencesidir
Gelip içime doğuyordu zaman Ötenin vecdiyle raks ediyordu sanki suskun vizcan ve yaram
Bilmem ki niçin alıp uzaklara götürüyurdu bu gam veren ve üzen hicran
Ah eder can, kal eyler ihsan, bekler umudu zaman,dinmez gözyaşlarım akıyor kan
Suskun bırakır ar, sinemdedir har
Ey enginliğin ikliminden nazar eden kar,neden içimdedir yakan nar
Nasıl bir sırattan korkar insan, kul olmak için yarışıyor ruhuyla barışık olan
Kalbinin sezgisiyle bir yol alan,vahded-i vusut için azmettiren furkan ve aşk-ı an
İnsan, fikretmeye tabi olan can
En müstesna bir sena ile yaratılan, umudun içinde anlamlaşan
Bak kim bekliyor ey deruniliği şevk veren vicdan,ölüm içimde yaşayan bir an
Lahzalar açılıyor hiç durmuyor zaman, düşünmek için neden bekliyor ki bu insan
İnsan, beşerdir, merak içinde ki erktir
Takkik ettiği müddetçe,nazarı bilmem ki kaç hece,tercihi bir bilmece
Hangi ahdin izindesin, vucut dilinin bekleyen gerekçesisin, kalbinle nereye gidersin
İhmal ettiklerinle neden bir gam içindesin, nasıl bir esaret pençesinde inlemektesin
Sokak çocuğunu sakın hor görme
Onun bahtına açılan her lahzayı kim nasip eder, görmeden geçme
Hikmet nasıl bir imandır, içinde umudu barındıran bir hardır, nara açılan kapıdır
Kimseyle be inanmış bir nefesle alay etme, muhatabı senide yaratan, hesap etsene
Kuş kanatsız uçamaz unutma
Kul umutsuz yaşayamaz sakın ha yabana atma,kana kana yaşa
Nasıl bir gerekçe ilzam ediyor, nur olması için hangi vakti bekliyor, araştırsana
Kolay olan herşeye heveslenme, hesapsız olan ne varsa sakın dönüpte hiç bakınma
Ağlayan gönül sahibinden uzaklaşma
O düşen kadreler rahmettir, mağfiret içinde gerekçedir,ihlas adına
Kalp kıran, yaban olmaktan utanmayan, insanı kalbiyle tanımayanı yakınlaşma
Mesnetsiz macera için hissiyatını tatmin etmek nasıl seçim geleceğini unutmasana
Mizaç, nefisten neşet eder
İdrak, ruhun suhuletinden ilzam ederek kalbe zerkeder
Keder, aklından ve amelinden zuhur eder,ne kadar gamın varsa kazasını bekler
İradi olmak, vahdetin şadında ihsan içinde yaşamak, kul olmayı başarmayı diler
Kan,ne kadar içindeyse
Aldığı vazife üzre hiç durmadan, zamanla yarışıyorsa hesabiyledir
Sual eylamak akıl işidir, tahkik etmekten sakınan nefes nasıl bir hesabın içindedir
İnşirah, kalbin içindir, irfan ruhunun ram olduğu bir payedir,elbette ki gerekçelidir
Zevk almak uğruna heba olma
Bir lokma ekmeye muktaç canları bir nebze de olsa unutma
Her amel, sahibini bulacak, evet, karşına çıkacak o günden panik içinde kaçınma
Neden fırsat bahşediliyor, her lahzada gizlenen hikmet tercihini bekiliyor, unutma
Adanmış bir nefes umuttur
Nur olmak için vecdin kapısında bekleyen aşk-ı sadıktır
İbrahim-i bir itikadın sadrından neşet eden dirliktir, vahdet adına azimettir
Sabrın ve kanaatin feyziyle gülşad olan fevktir,muştular sağanağında bir ecirdir
Rızay-ı bari için nöbettedir
Ehliyetin ne demek olduğun bilinçindedir, emr-i sadıka üzredir
Biat ettikleriyle bereketlidir, hanif bir kul olmak için ne müthiş bir manzumedir
Her lahzada,akıp giden zamanda kayıp değildir ve tahkiki nispetinde idrakiyledir
Kimin elinden tuttarsa
Nazar ettiği kalbi, nazargah olduğunun farkında oldukça azizdir
Yoksa sadece nefeslenmek adına ve bedensel ihtiyaçları gidermek mahluk içindir
İnsan ahsen-i takvim üzre tanzim edilmiştir, bu bakımdan bahaneleri geçersizdir
Aşk;ruhun narı, kalbin aynasıdır
Farkı fark ettirecen nispette var olan bir sanatın furkan şarabıdır
Ancak insan için anlamlı ve yaratan Rab için zamanlı olan bir manay-ı sevdadır
Cennet ve cehendemin ziyadesinden ala olarak, rızasıyla haşrolmanın imtihanıdır
Ruhumun özgür olmasını diliyorum
Lamekan ne vakit olacaktır bilemiyorum,sadede içimi hasrediyorum
Yıllara sari ektiğim umutlar, vecdime kaspı aralayan dilekler, huşu veren enler
Feyz yaşatan meşkler, hali mest eden zikirler,deryaya nam olan ecirlerle buluşsun
Elhak fakirim,varlık adına sefilim
Nefsini nizam edememiş bir kepazeyim,bahaneler içinde debelenirim
Acziyetim, ruhumu bizar eyler, gıpta ettiğim nefesler ne hikmetse görmeden geçer
Hüzün içimde biter,göçüp giden zaman hicranın senasını ruhum için aşikar eyler
Aşktan söz etmem, hevesimdendir
Lakin cezbeden dirlik ve birlik içinde ki çileler ilmiği içimde sızıdır
Hangi vaktin şafağında diriledceğim, ölümün müşahhas yüzütle bedelleşeceğim
Aklım, izanım nasıl ikna edeceğim, ruhum ve kalbime edeple söz mü söyleyeceğim
Ne açlığın sancısına talibim
Ne yokluğun kanaat ettiren vecdine ram eyler, sabrı bilirim
Nasıl bir nefesin ve kalbin sahibiyim, ruhumdan ibret almayan bir azadeyim
Ahdini unutan, kimi zaman da ikaz eilerek ayılan bir gamsız bir can ve de kederim
İlim ehli kal eyler,kalp nazar eder
Ruhumdan dökülen kadreler nasıl niyaz eyler, tabisi olmayı diler
Yolun istikameti için umut bekler, vahdetin vakti için gözyaşı döker ve ister
Kim şahittir bu feryadıma,vakit yeter artık duydu nasıl olsa, sahibine havale eder
Ey Rabbim, gönlüme serinlik ver
Hakikatin olmayan her melanetin esaret eylediği bu ruhuma fırsat ver
Efendimin hasretini, vecdinde ki ve teslimiyetinde ki hasletinin ihsanını yakın eyle
Talimden yoksun halimi perişan eyleyen nefsimin itminanı için bu azmimi iradi kıl
Dinlediğim bir kasiden alıp götürtü
Rahmetli Bekir Sıtkı Sezginin manevi iklimi ne kadar bereketli ve latifti
Hal ehli bir mükişinas ve zarif bir vecdin sahibiydi,gayretleri pek muhteremdi
Kur’an tilafeti ve kasideyi serdediş sezgisi ne kadar içliydi,o sevginin nişanesiydi
Yaptığı besteler,kişiliğinde ki [URL="http://www.edebiyatdefteri.com/guzel/siirleri/"]güzel[/URL]likler
Sukut ettiren ve sanat adına dilegetirilen keşmekeşlikler ruhunu yaralardı
Sanat, bahşeden, gönül lisanıyla muhabbeti zerkeden Hakka ve furkana olmalıydı
Kimi zaman yalnızdı, derin bir sessizliğin içindeydi,her lahzasında fikir muradıydı
Sine yanmazsa, umut kanatlanmaz
Aşk, buğulamazsa letafeti muhabbet olarak vaktine ulaşmaz
Bana benden daha yakın olan hakka, vaktini işar eylediği zamana ram olamaz
Çile azmettirir, himmet suhuletiyle gönülde bereketlenir, sevda maşuka demektir
Kalbin solukları inşiraha adaktır
Aşk,narı muhabbetle bedelleştiren, ruhun yangınlığına serinlik veren sadakadır
İhlas ve izan, idrak ve akıl niyetin hülasasında açılacak kapıların bir sahrasıdır
Emeline esir olan,itminan olmuş bir kalbe uzak kalan,ah u zarıyla ağlayan avdır
Serkeşlik bilabedel olan bühtandır
Velev ki ibreti ihmal ettin,aklını biran yitirdin,iradenden firar ettin, hesaptır
Mukayyet olmak,nedensizlik içinde boğulmamak ihsandır, kulun vicdani kararıdır
Lafazan olmak, afaki manada zaman harçamak, kalbin için en ne derin bir cefadır
Nasıl diliyorsan peki, öyle ağla
Yalnız her halin ve serdedilen saklı melalin bir bedeli vardır sakın unutma
Sana senden ziyadesiyle yakın olan vefakat tarafından çok anlaşılmayanı unutma
Bir bedel çıkacaktır karşına, işte o vakit keşkelerle yakınıp vakitinide hiç harcama
Hissiyatım figan ediyor
Her lahza artık duymak istemediklerimi bir bir önüme sürüyor
Ne kadar gam etsem, boynumu büküp sessizliğime çekilsem yine kar etmiyor
Bir ömür sığındığım bahaneler şimdi nerdedir kimse bilmiyor, nefsin haya etmiyor
Kalp ki, akıl ve irfandır
Farkı fark ettiren ne müthiş fırsattır, niyet hak olmadıkça bühtandır
Sadece kan basan bir et parçasıdır, insan kelamlyetiyle muhatap olan bir sanattır
Ehl-ihal olmadıkça, merakın şubesi olan ilimle iştigal etmedikçe sadece bir zandır
Korku, bilmeyen için andır
İdrakiyle hem hal olan ve gönlünün sultanıyla var olan furkandır
Kesrette bulur vahdeti, firkatte bulacaktır vuslatı,yeter ki azmetsin niyet farkını
Gözlerinden boşalacaktır rahmet yağmuru, feyzine ram olacaktır kalbin, o inşirahı
Dua, sığınma ve ilticadır
Her ne kadar sen farkında olmasan da, kim sana senden daha yakındır
An, aşktır, fırsattır,en muteber olan şahitlik eden tanıktır, edebiyle olan sancaktır
Hangi put ruhunu esir etmişse, yılların hüznünü sinene ekmişse kurtulmak aşkıdır
Hiç oyalanma,etrafına bakıp anla
Hangi afat ruhunda ki var olan ahdini hatırlatmıyorsa, nafile yere haykırma
Tufanın sebebi, tevhit içindir, Rabbini inkar eden saikler içindir,nefesin emanettir
Hareket ve kuvvetin yegane sahibi senin için hala belirsiz midir,sekilerlik niyedir
Geçmişten kimi düşünürsen düşün
Antikleşen ne varsa senin ruhunun aşinasıdır ve fakat izanın demek ki kapalıdır
İdrakin bahis olmadıkça,irfan kapın kapalıysa muhakeme edebilmen şayet uzaksa
Rahmeti ve mağfireti,ruhunun ve kalbinin sessizliğinden gelen o sesleri yok sayma
Sustukça gönlüm elvermiyor
Yüreğim sessizlik içinde inliyor,mağfiretin için aşkına iltica ediyor
Gözlerim aksa, ruhum hicranına kansa, hüzün hiç yakamı bırakmasa da ar ediyor
Sığındığı kıyılar,hamiyet beklediği umutlar,hıçkıran figanlar sana gelmeyi diliyor
Ne söylersem inanma
Ruhumsan ilzam olmayan bir şadımın yakarışlarına da kanma
Yüreğim dağlansa, dudakların susuzluktan çatlasa, bogazım kuruyarak yansa
Halimin vecdine vicdanım şahitlik yapmadıkça dönüpte hiç bakma ve dahi anma
Gülü seven dikenine katlanır
İnsan hata ve kusuruyla nefes alan bir fırkandır ve candır
Bağışlamak senin sünnettullahın olarak farkındır, rahmetin her nefes için farktır
Müddet, nefese galabe çalan hicrandır, ten neden cazip gelen buhrandır ve gamdır
Gülerken ağlayanı iyi tanı
Sana senden daha yakın olan haktır ve o gönlünün sultanı
İnsan kamilleştikçe, idraki ziyadeleştikçe, kalbi inşiraha eriştikçe ihsan farkı
Nar niçin korkutur,ar olmazsa sine acziyet içinde somurtur,tahkikindir o merakı
Azmet,çile içinde hamdet
Nasip olan, bahtına kapı aralayan her ne olursa taltif et
Mukallit zühten anlamaz,icmale ulaşmayan iman elbette ki kalbi olamaz
Akıl ve izan niçin vardır, farkını göremeyen, kalbi, yürekten ayırt etmeyen bilemez
Varlık adına hiç imrenme
Hamalığa soyunmak için de bilenme, hırs kör eder, kin şer biçer
Hasat bahtının sahnesinde züğürtlük adına haya eder,aşksız bir kahır imha eder
O yar, bekleyen har, ar içinde nefesini hasreden nazar, aşk şadında ki nasibi bekler
Elhak ne olduğunu anlamalıyız
Kalbi ve ruhi nazarla temaşa etmekle, bir yakınlık kurmalıyız
Duyguları celbeden saikin kim olduğunu bulmalıyız ve merak ile sorgulamalıyız
Korkuya kapılmadan ve acaba kaçar mı demeden, sebebin hikmetine kavuşmalıyız
Nasip kalkmışsa hiç durmaz
Umut kabul olmuşsa ki evet, kuşkuyu halinde barındırmaz
Ne derler kaygızı ve zannı hiç birşeye deva olmaz,sahibin kim olduğu unutulmaz
Kul olmak,ehliyet sahibi bulunmak adına akıl ve idrakinle alakası da yadsınamaz
Körlük, gözün görmemesi değildir
Rahmet ve mağfiretin ihmal edilmesine sebep ve illiyettir
Kalbin nazargah olduğu gerçeği,halin malikine olan firkati aidiyetin gerekçesidir
Sen sadece iradi olmak bakımından, tercihlerin akıl ruhsatından hesap vereceksin
Ne kadar ihsanın içindeysen
Ruhunun ve bedeninin şehre muhtaç olan lisanını ikmal edersen
Nefsinin nizamı nispetinde hür ve muvahhidsin,vahdet adına vecd içindesin
Maşukun sıratından gidersin,emir ve nehiyleri kalbinin derinliklerinde hissedersin
Ter marazdır,latif olan ardır
Edebiyle mümeyyiz olan ise gönül sultanıdır, sabır tacıdır
Nar maslahattır, tercihin eşiğinde ki hesaptır,ruhun ve kalbin için bir aşktır
Cennet ve cemalin sevdası lisan-i olmayacak kadar, gönlün vuslat adına senasıdır
Furkanı anlamadan yaşanmaz
Aşk, sevdanın firkatleşmediği ve çileyle ziyadeleşmediği an yakınlaşmaz
Hizmet, muhabbetin gereğidir, inayet etmek vecdinin geçit verdiği ardır,korkutmaz
Kendini bildiğin ve çözdüğün anlamda emin ve itibarlısın,yoksa nefes alan cansın
Bazen içinden çıkamıyorum
Her ne kadar düşünsem, derinliğin hicranıyla nefeslensem
An be an hissiyatımı celbeden ne varsa merakıyla hüzün içinde nazar etsem
İçime gam düşüyor, sessizlik ne kadar cazip geliyor, söyleyemediklerim dilleniyor
Çaresiz boyun büküyorum
Nede bu hal içindeyim diye sual etmeden de duramıyorum
Sakince akan gözyaşlarımı siliyorum,içimi çekerek, etrafımı süzerek ilerliyorum
Gördüğüm mezar taşına dikkat kesiliyorum, yazılanı okuyunca nasıl içleniyorum
Demek ki yalnız değilmişim
Benzer hissiyatların yazılan sayfalarını aralıyorum, ah ediyorum
Sabır için direniyorum,kanaat için ey hak diyorum,birgün güleceğimi umuyorum
Hasretin sadrında, sukutumun avazı çıktıkça, çığlık çığlığa kendimden geçiyorum
Neden umuduma ram olamadım
Yıllara sari hicranı sinemden atamadım, bir ömür yalvarıp durdup
Yoksa yakarmanın manasını mı unuttum, galebe çalan duygularda mı boğuldum
Neden bu kadar erken yoruldum, nefesin müddetine doğru ağlayarak, bir yol aldım
Nedensiz cezbe gelmek olur mu
Sinemi yakan narın dağladığı lahzalar bir an olsun unutulur mu
Solgun düşler,asık çehreler,bezgin nefesler,uyutmayan o sancılı geceler dudur mu
Ölüm, aşkın ve sevginin toprağında,maşukun vicdanında artık bu gönlümü alır mı
Adsız ve mekansız olmalıyım
Ruhumun sahibiyle, kalbimin banisiyle edeb içinde buluşmalıyım
Ne kadar hicranım varsa, içinde boğulduğum hüzün bırakmasa da varmalıyım
Yeniden uyanmalı,cansuyumu aşkının hikmetinde bulmalıyım ve umutlanmalıyım
Bir ömür sessizliğin renginde bekledim
Bilsen ne kadar umut ettim,kimi vakit kendi kendimi teselli ettim
Sabrın devranında gözyaşlarımı derledim,nasip olmasını ne kadar diledim
Kalbimdeydi sanki o naif nefesin hissiyatımı kuşatan engin edebin ve temennilerin
Ne hicrandı firkatin,sukut ettiren halin
Hicran içinde nefes nefese kaldığım melalin,dinmiyordu hasretin
Kimseye söz edemedim, her lahzasında boyun büküp melülleştim, nerdeydin
Nasıl bir umudun vecdinde vaktini beklerdin, taş mı kesilmişti ki o zarif yüreğin
Niçin hiç merak etmedin ve gelmedin
Bir an bile olsun gönlüme bir ferahlık hissettirmedin ve kederdin
Bu kadar mı sefildim, cezbinle bir ömür inledim,toprağa hasreti andıkça sevdim
Neydi derdim,neden sinemin senasıyla vakit geçirdim bedelsiz umuun içine girdim
Ne zaman ki o kelebekleri görsem
Umutlarının vecdinde halinin derinliğini hissetsem ve ölsem
Edebinin sahifelerinde bu ömrümü hasretsem, nail olmak için sabırda erisem
Ruhumun figanıyla yüzleşsem,uykuya hasret gözlerimi sonsuzluğuna terk etsem
Ne kalmışsa geriye seni anlatan
Satırlarında kaybulduğum hicran ahının kitabını yazsam
Başucumda sakladığım ve bir vesileyle yazdığın namenin sancısını duysam
Akan zamana sorsam, sukut ettiren ahu gamımı satırlara son nefese kadar yazsam
Hıçkırıklarımı biran olsun duymasan
Halime malum olan hasretini şahit olduğum ayette bulsam
Kalbimin sahibine yakarsam, ruhumun hicran damlalarını bir bir anlatsam
Ağlasam, sessizliğin halinde kaybolsam,ruhumu cezbeden furkanın şadına kansan
Alıp götüren zamanı mı şikayet edeyim
Halimin dinmeyen hasretini nasıl bir şifa ile söyle dindireyim
Kime gideyim,nasıl bir umudun vecdine gireyim, buruk kalbimi sakinleştireyim
Derin suların sessizliğini ruhumda hissederim, sabır içinde ki o nasibimi beklerim
Tohum, topraktayken, ağaç halini bilmez
İdraki bu badirede ona geçit vermez,kendi ahvalinin ötesini göremez
Bulunduğu hal üzre itiraz etmeyi hilkatine sindiremez,sahibine karşı asileşemez
Şahit olduğu ve içinde bulunduğu mecrayı birgün terk edebileceğini de elan bilemez
Batında ki can,umuda koşan furkandır
Ruhundan tebarüz eden senada o an için çıkandır,kıyama durandır
Fark ettikçe ardır, geçirdiği vaktin muhatabıdır, emr-i bil maruf için var olandır
Yaratmak kalbin sutanının fermanıdır,yaratılan imtihan içinde yaşayan hicrandır
Ölüm,doğumun ve ahirin mizanıdır
İnsan, yaratılış ve akıl muvacehesince muhatap olan senadır
İrade ve ihlas şumulunde ki heyecandır, tercihleri nispetinde hak kazanandır
Her neyi diliyor ve onun için azmediyorsa, fırsatı tanınan en şanslı mahlukattır
Nail olmadığı,vakıf olmadığıdır
Vukufiyet ruhun ve kalbin lisanından neşet eden bir farktır
İnsan kemale erdikçe, sabır ve çile içinde demlenmeyi içine sindirdikçe aktır
Karalara bürünmek, nefes nefese laı güzarlık peşine düşmek ne büyük betbahlıktır
Seni senden alan bir an var unutma
İhmal ettiğin vicdan, nebilerin payesidir, sakın uzaklaşma
Aşk,hak ve hakikatin şiarından tebarüz eden vuslattır, nafile yere avunma
Nefsine itibar edip, esaretini hergeçen zamanın hicranını artırarak boşyere ağlama
Gönül,insan sülbünün deryasıdır Lamekan olan bir zamandan sudur eden, aşk-ı vuslatın şiarıdır Kimi zaman hicran ve bazende hüzünle yol alan bir seyr-i devranın iştiyakıdır Ne kadar ihlasa erişirse, hal’ini kal’iyle müsavileştirirse nazargah olan makamdır
İnsan, kul olmaya azmetmelidir Ruhunun ve kalbinin sahibine iltica ederek, suluka ermelidir Nefsine esir olmayı,anlamadan zanlar içinde boğulmayı bertaraf etmelidir Vicdanın sesiyle dirilmeryi, nefesin müddetine sabırla bilenmeyi de hak etmelidir
Bahtın kazası ki sünnetullahtır Haline vuran zaman, aklın ve tercihinle ilintili olan furkandır İnsan, kul olmak noktay-ı nazarından tevdi edilmiş bir hülasat-ül beyandır Aklıyla muhataptır, kalbiyle umut adına kanatlanandır,maşuku adına fermandır
Her anne, şefkatin baharındadır Babalar ise umut içinde heyacan duyan, sabrın rüknüyle yol alandır Mükellet olmak niye vardır, ehliyet sahibi neden hesaba konu edilen bir insandır Mahlukattan farkıyla,ihsan ve inşirak akıyla, azim ve umut cenahıyla yaşayandır
Evladın, senin için her ne değerse Ruhuna aşina olan mücerret ahdin, kalbinin o sahifesinde diriyse Mizan, gönlünün sahrasında ümiylenmene vesile olan vecdinse, aşk halindeyse Korkuyla nefeslenme, hizmet etmekten aslam çekinme, vaktin hala tükenmemişse
Deryanın vecdine nazar eyle Hıçkıran dağların feryadına meylet ve ibret içinde hamdeyle Bir yudum suya hasret sabinin mahzunluğunu ruhunun derinliğinde dert eyle Sessizleşen nisanın,umudunu saklayan hicranın o nefesine hasassiyetinle ar eyle
Hissettiğin nispette muhatapsın Dert edindiğin müşkilatın sevdasında yol alan bir vicdansın Muhakeme ettikçe varsın, şuura eriştikçe aklıyla hesap eden bir manasın Merak etmedikçe, ilimden nasiplenmedikçe, aşk şadıyla nefeslenmedikçe hazansın
Mezarlar halini korkutmasın Tenha olan mekanlar yeter ki sinen içinde bir anlam bulmasın Kanasın yüreğin, dağlansın dertlerin,nefsini esir ettikçe mürebbisin ve hürsün Ruhun ezelin şahikasına ramdır, kalbin umudun pervasında ağlayan bir nazardır
Edep sahibi olursan ihsandır Pişkinlik hiçbir derde şifa sunmayan mübalağa zannıdır Günü kurtarmak kime ne faydalıdır, ahirin ve akıbetin zaten hesabın içindedir Lahzalar içinde bir hikmet vardır, azmettiğin ve niyet-i halisliğinle vahdet şiardır
Din tacirliği edenler sıkılmazlar Nefsi anlamda şana adaylar, gamı içinde barındıran canlar Bir paha karşılığında aidiyetinden vazgeçen heyecanlar ve ne kadar zavalılılar Biat ettikleri, saltanat adına bilendikleri, aldatmak muradıyla yol alır bu insanlar
Aşk, halin bir demidir unutma Sukut ettiren zamanların hicranıyla sakın yeise kapılma Umut halise solmaz, bir kenarda kuruyan yaprak misaki hüznü anlatmaz, anla Ne kadar samimiysen,inşirah içinde kalbinin seyrinde nefeslenirsen sevdadır yaşa
Korktuğun kadar sanıksın unutma Önyargıların ruhunu boğmak için sinende hayat bulursa, ağla Yakarmak için bir bahaneye sığınma, ne derler fakirliğine saplanıp hiç boyanma Seni senden daha yakın seven bir sahibin var, ihmal edip aldanma ve aklınla yaşa