Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Zahir olan ayetler nezdinde aşka bir bakış…
29522553746bdf1300f7o.jpg







Yapraklar
Bir aşkın mana katresinde ki
Yansımalarını aksettiriyordu
Ne parmaklar onu ok
şamış

Haline bir şevk katmış

Her nedense

Bir yaprağın hali
Nezaketinde her zaman nisanın,
Bir aşkın, bir hazzın, bir kızın salınması,
Naz ile samimiyeti hatırıma gelirdi
Bir damlanın dalgaları misali,

Melalin dili sukut hali gibi

Ne hicranlar gizliydi oysaki

Paki mahzun umutlarında,
Feryat edemediği soluklarında,
Yutkunduğu muratlarında.
Her düşen bir yaprak misali…
Her bir nefesi anlamla
ştıran

Ruhunun güzelliğinde ki sanattır

Ruh hak için vardır, mutlaktır
Aşkın rengiyle boyanmaktır
Nedendir sanat harikası a
şklar

Sürekli ibreti hak olarak
Telakki edilerek anlatılırlar.

Nesiller boyu

Tarihin savaşlar kusturan
Teganniliğinde sanki uzatılan
Bir buket misali, bir salkım üzüm gibi,
Tenin halinden boşandığı gibi,
Midenin kendi yetisiyle iktifa ettiği misali

Bedende

Bir yenileşme, sinede
İçsel derinleşme safhası başlardı
Sanki açlığın yudumlanan sahnelerinde
Kullu
ğun idraki gibi,

Muştunun kalan izleri misali, aşkın hali
Hissiyatta devri mana yapması gibi

Ruh bedene

Vaziyet ettiği sürece itibarlıdır,
Vardır, anlamlıdır, kadri mutlaktır
Nefisler asla eziyete, ıstıraba,

Gayrete, meşakkate kapalıdırlar
Yan gelip yatmak isterler,

Doymak nedir bilmezler, bedenin
Kas yapısını tahrik ederek miskinleştirirler

Ölmek

Temayülüne hız katarak,
Manasız kalırlar ancak
Oysa sessizli
ğinde sukutu hal ile

Akıbetini bekleyen su, emri hak ile
Hiddetin ve şiddetin korkusuyla
Esrarın safhalarındaydı.

Yaprak ki

Dalından kopmak zorunda
Bırakılan bir sevdanın mahzunluğunu
Yaşayarak habersizdi olacaklardan
Lakin dü
şmek zorunaydı hikmetin

Muvacehesinde ki mevcut nasibince
Bu öyle Kutlu bir yoldu ki teslimiyetle

Ancak durulur, solunur, anlam bulunurdu


Muhakkak ki
Bir halk edenin nuruydu,
Muradıydı, tasarrufuydu, nizamıydı
Maksuda Ula
şmanın bir tek yolu

Rızayı bari ile solumak, konuşmak,
Hem hal olmaktı, aksi bir tavrın
Tercih edilerek enaniyet için
İsyana girilmesi şirretti

Hazanın

Esrarında kurumaya yüz tutarak,
Hayat damarları sessiz bir sukutun
Perdelerinde aranan mızraptan
Akseden bir feryadın nağmesi misaliydi

Gözya
şları

İçe akarken, kan çekilirken,
İksir tükenirken, cazibe biterken
Bırakılmak gibi, azadın izleri misali
Hürriyeti hayata yeniden ba
ş
lamak gibi…

Suya dü
şerken Bile esintilerin etkisinde

Sessiz melalin derinliğinde sesler,
Renkler anlamsızlaşır, tükenen bedende ki
Can gibi, mecalsiz aranan nazarlar misali


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bariz olan ezel ve ebet, hak ve ret, vicdan ve nefs…

Orjinal boyutu icin tiklayin 819x659px and 53KB.
1184828_635367543164871_220544975_n.jpg









İnsan olmak
Ve bu şerefe nail bulunmak
Ne büyük bir nimettir.
Şükrü asla mümkün
Olmayan en büyük değerdir

Fazilettir,
Payedir, şereftir, hilkattir.
Böyle bir itminanlığa haiz olmak için
Muhakkak ki bir eğitim şarttır

Eğitmen
Öncelikle kim olduğunu bilen,
Hilkatin ve aidiyetin idrakine vakıf bulunan,
Mükellefiyetin ve emanetin
Ne kadar önemli olduğunu bilen
Bir şuurun sahibi bulunmalıdır.

Aksi takdirde
Manasından habersiz bir kişilik
Ne kadar verimli olabilir, öncelikle
Kendisi bizzat bir eğitimden geçmelidir,
Hakikat nedir muhakkak bilmelidir.

Hülasa edersek
Mazisiyle kahretmeyen, geleceğiyle
Paganlaşmayı öncelemeyen,
Objektif bir düşünme usulünü özellikle
Tercih eden bir mürebbiye ve eğitici olmalıdır.

Güven,
Sadakat, fedakârlık,
Görgü kuralları, edebin ziyadesi,
Faziletin değeri, şahadetin gereği

Vatanın teminatı,
Vicdanın, izanın, halin izahı
Ve vuzuhu için en önemli dayanağı
Manevi alt yapıdan geçmektedir

Manevi
Alt yapısı olmayan bir insan,
Sorumsuz bulunandır,
Keyfiyetine göre davranışı önceleyendir

Bir insana
Fayda sağlamak adına, öncelikle
Onu anlamak için gayret,
Sükûnet ve sabır gerekmektedir.

Bilmekteyiz ki
Hiddeti önceleyenler
Bilgi bakımından yetersiz kişilerdir.


Şiddet
Heveslileri ise konuşma dilinden
Yoksun cahilliği öne çıkmış kimselerdir

Bu kişilerin
Genel temayülü, isteklerini
Sevgi diliyle değil kargaşa ortamını
Tercih ederek elde etmek meyilleridir.

Aslında
Bu insanların en büyük problemi
Bire bir kendileriyledir
Kendi sineleriyle barışık değillerdir

Husumet,
Haset, riya, tekebbür, zülüm,
Hiddet, şiddet, aldatmak,
İnkâr etmek temel tercihleridir

Çünkü
Nihayetinde kime hesap vereceğini,
Bir nefeslik can olan akıbetlerini

Mahşerin
Haşyetini nerden bilecekler ki,
Bilgi ve mana muhayyilesi bunların
En son veya asla istemedikleri tercihleridir.

İnsanlık tarihinde
En bariz olan iki husus ön plana çıkmıştır
Ezel ve ebet, Hak ve ret, vicdan ve nefs,
Zalim ve mazlum, müstekbir
Ve müstezaf, Rab ve tağut tercihleridir

En ufak
Bir paha karşılığında dinini satanlar,
Farkında olmayanlarda çabası tabi ki


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gün yüzüne hasret kalan ukdeler aralanırken…

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 54KB.
1236919_640156072686018_2051211404_n.jpg







Gecenin
Makûs nidasını duyuyordum
Tutmayan uykunun peri
şanlığında
Halimce bir yaren arıyordum
Lisanın nisasında duyulmayan perdeleri

Ve hicranı nefesleri merak ediyordum
Derdin her sahnesini,

Çilenin hikmetli payesini,
Efkârın bizar eden halini soluyordum


Zafiyetlerimin

Hataya duçar eşkâliyle
İrademin azimetten yoksun sefilliğiyle,
Birde hüzün kalbe girince
Serabın en zarif haliyle,

Hasretin dile getirdiği hüzzam
Güfteyle yoldaş oldum
Esinti sinemin en ücra kö
şesinde
Yıllara sâri suskun kalan
Vecdi ruhumda okuyordu


Sarsılmı
ş
Ve şaşırmış bir haldeydim
Tenimi ok
şayan ve halimin
En yalnızlığında arkadaş olan farktı
Hangi kö
şeye baksam,
Gecenin en kuytu karanlığında
Neyi aransam bir gamdı
Hicranın sazendeli
ğinde,
Nakkaşın özverisiyle,
Ressamın yürek sesiyle esini andım


Dönüp

Arkama hazinliğimi andım
Ne bir ses ve hatta nefes

Duyulmaz olmuştu, kulaklar ne yapsın
Kalp itminan olmadıkça,

İnşirah için talim almadıkça,
Ruh hicranla yaşadıkça
Güne
ş doğsa, gün aydınlansa,
İnsanlar koşu atları misali
Solusalar da sancı haktı


Hani
şairler
Anlatırlar mısralarla
şünülen,
Aklıselim ile nizam edilen,
Halin dilinden esinlenen
Umutların salasında,

Sevdanın sancısında,
Aşkın titreten yamaçlarında ağlarken
Ömrün sahnesinde

İkame edemediği, düşlerin
Perdesinden seslendiği hissiyat var ya


Dürülen

Bir hayatın acısı başkaydı
Ne kadar çok sinemde

Gün yüzüne hasret kalmış uhdeler sanıktı
Artık her
şey başkaydı,
Solgunlaşan hal, eskiye mahal kal,
Vaktin kıskacındaydı
Anlatılmayan her
şey zanlıydı,
Yargıcın müsaadesiyle
Ve iradeyi hal ile keyfiyetiyle



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hiç değilse gülün naifliğinde gönlüme nazar etsen…

Orjinal boyutu icin tiklayin 750x469px and 58KB.
1240572_639913706043588_21895579_n.jpg








Sazende
Tamburuyla hicaz taksimi geçerken
Sustum…
Nihayetimin ayan olacak hüznüyle
Yutkundum durdum

Hissiyatımı buğulayan
Hasretin şavkıyla gözlerim bıraktı,
Gam sinemi dağladı,
Hicran her daim kapımda sabırdı
Ne gecem ve dahi gün içinde ne
şem vardı,

Sürur nedense çok uzaklarda kaldı


Artık gönül sayfam

Karanlık içinde umutla bekleyen meraktı
Kalbimin dinmeyen hüznü,

Bahtım için ne muazzam sancıydı
Şevkim niye uzaklaştı, kar yüreğimin

Derinliğinde bekleyen bir kaftandı
Ölüm aklım için kardı,

Ruhum hakikatin serencamında
Aklanan sevdaydı, edep vardı


Ne vakit

Vuslatı ansam, titreyerek ağlasam
Kalbimin in
şiraha hasretini

Nasıl anlatsam ve iflahı koklasam
A
ğlasam,

Durmadan hakkın zikrine kanarak
Yalvarsam, hiç usanmasam
Sermayem için kollarımı açarak,

Kalbi lekelerimden aklanmayı,
Ah affıyla başarsam


Vakıf olamadı
ğım

Lisanın kadriyle solusam
Dile delen ayetlerin sa
ğanağında

Kaybolarak aşkına uzansam
Hiç de
ğilse gülün naifliğinde gönlümü

Buğulasam, hasretimi bir anlatsam
Yazsam, sinemin yangınlı
ğında

Aziz gönüllerin himmetiyle
Niyazlaşsam ve ağlasam


Niye bencileyim,

Varlığın ebet adına nöbetçisi miyim
Hali sefilli
ğim için sanki bir dilenciyim,

Hangi yolda kalıcıyım
Veren belli, sahibim kimdi,

Kudretin azameti
Ah nasıl görülmezden gelindi
Ömür tükendi, hesap yakinle
şti,

Kefen biçildi, ölüm ise dirilmek için,
İhlâsla nasipti


Kimler geldi,

Kimler derdi gam ile göçtü
Dareyn saadetinin vaat edildi
ği

Belliydi, lakin kim edeple meyletti
şündükçe içim titretti nefesi kesti,

Umutlarım efkârla belendi
Kalbi fakirli
ğimle, takatten arî dizlerimle,

Fersizleşen gözlerimle ellerimi açtım ilahi


Ne bir

Hevesim kaldı ve ne de uhdem ardı
Yüre
ğimi dağlayan hançerin yarası,

Sinemin fakirliğin bir ibreti nazardı
Gönlüm, hicranın sükûnetiyle, elemin

Hüznüyle kemalleşen bir sevdayı karardı
Hayat, idrakim için en anlamlı bir kitaptı,

Kitabeler mazime açılan en kutsi nazardı



Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sinemde dağlayan hicran, buğulayan an kaimken…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x536px and 127KB.
1175561_640388132662812_1366371794_n.jpg









Ne olur bir lahza
Açmayın sine-i efkârımın örtüsünü
Küllenen melalimin sancıya

Türap olan hicran öyküsünü
Dinlemeyin kalbimin hazin na
ğmesini,

Ruhumu bizar bırakan hançerini
Titreyen
şu hali acizliğimde avareleşen

Hislerini, dinmeyen nidamdan göz paremi


Umut, hakkı sevdadır

Vuslat için en ulvi aşkı sultandır
Yeis içinde nefeslenmek,

Sine için fevkalade bir zayiattır
İnşirah kalp için ihsandır, kul için

İhlâs niye farktır, aşk feda için aktır
Yakan hicran, bu
ğulayan her an, mavera

Yolculuğunda aşkı coşkuyla hale koyan


Sinemde

Kaim olan bir metanet var
Ruhumun mateminde hasret ar
Lakin korkular içinde nefes almak,

Yüreğimi çok dağlar
Vaat edilen hazlar, merakı önceleyen

Soluklar cennete girmek için ağlar
Müddeti nefes için andı
ğım, yüreğimin

Haresinde hüzünle baktığım farklılığım acı



Yanan ocağın
Umuduna kanan, ona bel bağlayan
Issız kö
şelerde avareliğin

Sefilliğinde merakı yudumlayan
Kanayan sinenin hali efkârını hiç

Anlamadan yaşayan ve haykıran can
Kudretin payesini, nefesin acizli
ğini,

Ömür için vaat edilen suali bilmeyince ağlar


Tefekkür ettikçe

Sefilliğin en bariz çehresi karşıma çıkar
Lal olan dilimin bizarlı
ğı

Sineme akarak yüreğimi dağlar
Ne andı
ğım o korkutan nar ve ne de

İdrakine vasıl olamadığım her bahar
Umutlarım için bekleyen

Filizlerde bir aşkı sevda var,
Kim hali fakirliğime yanar


Biraz durun

Seslenmeyin derin bir uykuyla irkileyim
şlerin serencamında

Hülyaların şevkiyle hasrete ereyim
Nefesim oldukça hazanı neyleyim,

Temaşa ettiğim nispette aşkla göçeyim
Ah halimin derinli
ğine nüfus eden

Hazin kederim,
Kabrim için ölümle bedelleşirim


Şimdi ne olacak

Nefsimi bekleyen haşyetli bahanelerim
Ne söylesem hakikat için

Kalbimin sahifelerinde eğleşirim
İnayet için hamiyeti kimden dilerim,

ah görgüsüz melalim seninle neylerim
Mizan için niyaz ederim, kalbimin sahibine

İltica ederek umudu aşkla yâd ederim


Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Suskun sokaklar gibisin, niçin bedbin bir nefessin…

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x480px and 35KB.
14459_400787386693762_1715365079_n.jpg








Artık
Biliyorum korkuyorsun
Sualler içinde uçsuz bucaksız

Bir yol alıyorsun, bazen ürperiyorsun
Gelip geçen zamana ne söylüyorsun,

Nasıl bir burukluk yaşıyor ve ağlıyorsun
Gülmüyorsun, sadece anlamı içine çeken

Bir tebessümle gönlümü alıyor uzaklaşıyorsun



Nedense seni sana
Bırakmayan çığğın var
Hıçkırıkların akseden sedası sessizli
ğinde

İçimde akar, neden ağlarsın ey yar
Sabır ve kanaat ruhun didarında en manidar

Bir kar, hesapsız nefeslenmek neye yarar
Zaten geçen yıllar sinemde çırpını
şlarımı yoklar,

Ukdeyle umuda kim ve nasıl bakar ey yar



Söyle niçin suskun
Sokaklar gibisin, neden bu kadar sessizsin
Hissiyatını a
şikâr eylemeyen bir nidasın,

Edebin derinliğinde ne ülfetli bir değersin
Lal olan dilinle, utangaç nazarınla, nefes

Nefese koyan merakınla suhuletsin ve zarafetsin
İçim içime sığmıyor, evet billahi akıl sır ermiyor,

Cezbeden halin, şimdi melalime üşüşüyor




Yıllardır manasına
Meftun olduğum edebi halin içime
Titremeleri zerk ediyor, aşkını şehre diyor
Ne kadar hasret varsa içimde bereketleniyor,

Kavuşmak ne kadar müşkül bir işmiş dedirtiyor
Gözya
şlarım bu an kalbimden neşet ediyor,

Bu hicran ruhumun serencamında ikamet ediyor



Her ne yapsak ta gün bitiyor,
Kabrin lahzası hissediliyor, dinmiyor
Tefekkür etmek ve tesbihat için

Kalbin nazar gâh olduğunun
Farkını anlamak ziyadeleşiyor
Ne kadar muradım varsa,

O an sineme sökün ediyor,
Bahtım için aşkla sahibine iltica ediyor
Gönül kapım açılmayı bekliyor,

Eşiklerin dirliğinde beklenen nasibi
Kimden sevda ile diliyor



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Haşyet hakkı hassasiyettir...

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px and 72KB.
521530_10200236416847322_1848584080_n.jpg







Nihayetinde
Bir yaratılışın
sahnesindedir insan
Be
şerlikten kurtuluşla

hakikatin iklimine koşan


Bazen korkan
Bazen de umutla
anlamlaşan can
Damarları turlayan,

kalpte mana bulan aşkı kan

Ne olacak,

Vakit halin dirliğine
neyi anlatacak an
İşte çekip gidiyor efkârlı

zaman aşka kan ve inan


Ne derler gamı
Senin için hazan,
zan ki hali yıkan
Uyan, uyanasın ki kalbinde

anlamlaşmıyor zaman

Nice rıhtımlar

Hikâyelerle buluşup,
sırra gark oldu
Nedense tefekkür insanın

halinden uzaklaştı aşktı


İnsan hakka
Kul olmak için yaratılmıştı,
niye soldu
Hani umut ba
şaklar misali

heyecandı ne başkalaş

Oysa sosyoloji

Umursanmadı, siyaset
bir handikaptı
Böl, parçala yut takti
ği evvel

zamanın kozuydu oldu


şlamak
Marifet sayıldı, insan
olduğuna bakılmadı
Kim niye böyle yaptı tahkiksiz

teslimiyet iman mıydı

Secdeler

Kim için yapılıyordu
o hesap vefa arındaydı
Zaman kalp için hardı,

aşk niye vardı, ihsan başkaydı


İhlâs aşk
Olmalıydı, lisan kalbin
sesini aşksız olamazdı
Korku niye ku
şatırdı edepten

azade olmamak sanattı

Oysa ressamlar

şerek dururlar,
şünmeyi iyi anlar
Hissiyatın tılsımında çizilen

manzaralar renkte aşk var


Ah birde halin
Toprağında uhde kalan
nazlar o niyazlar
Nerde bulu
şurlar, elbette

hakkı anlamak letafetli bahar

Durma topra
ğın

kokusuna yaban kalma
katreyi de anla
Hicranın tınısından korkma,

gönül için hüzün bir başka


Şayet vicdan varsa,
İnsan onun dilini
anlamıyorsa aşkla
Mizan hakkıyla anla
şılmazsa

insan olmak yetmez nazsa

Yedi düvel

Bir araya toplanıp
cenk yapsa eğer aşk yoksa
Ve muhabbet bulunmuyorsa

sadakat unutulmuşsa başka


Mazi anlatmıyorsa,
Ati gayreti umuda
yetişmiyorsa hasta
İşte bir kul olmak, bu noktayı

nazarın hazzıyla anlaşılırsa

Kime tabi olmak,

Nedenleri ibretle
sorgulamak merakınsa
Akıl bunun için varsa, kalbin a
şkı,

insanın ikliminde farksa


Ömür merdivenleri
şünmek için duraksa
aşkı hazla yaşa
Şimdi yaslan arkana,

dal mısraların
arasına sen halini anla


Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Dile düşen, kalp için eza gelen serzenişler…

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x471px and 53KB.
228197_211129688921994_6882240_n.jpg








Evet,
Hala vicdanlar
Hala prangaya maruz kalıyor
Her çırpını
şında,

Yalın bir kamçı enseye iniyor

Ve o an bir
Şaş
kınlık sökün ediyor
Nefesler daralıyor,

Takat çaresizce uzaklaşıyor

Ya
ş
amak haksa
Murat refah için varsa
Feveranlar çıkıyor kar
şıma

Çok anlamsız olsa da

Asırlardır inliyor
Fetret ama ne de
ğiş
iyor
Sürekli oku deniyor,

Fakat kime hizmet ediliyor

Nesillere tebarüz
Edilen marazlar hep artıyor
Sancılar ço
ğalıyor ağrı kesici

Ne kadar işe yarıyor

Kontrol edilenler
Nizam için onuru hiçleyenler
Haysiyet nedir bilmeyenler,

Yönetmekten acizler

Zihniyetler rövan
ş
ı
İ
lmi siyasette kimler yol aldı
Korkaklık sinelere musallat olan

Bir hancı nede acı

Ecdattan bahsederler
Hani o kutlu nefesler nerde var
Hazin
şarkılar,

Müzelik sanatlar,
Ruhsuzdur vaazlar

Her
ş
eyin cılkı çıktı
Âdem, adabı mua
ş
ereti söküp attı
Nisa peri
şanlıkta bir sancı,

Yıllardır kimler aldatmadı

Çocuklar neye susadı
Sevgi adına anlamlı olan ne kaldı
Teknoloji, ayrı
ştırmalarda

En vazgeçilemez bir sanattı

Millet mi ulusla
ş

Derinlik ne kadar hız kazandı
Her yanı anlamsızlık ku
şattı

Starlık çöpçatanlıkla anlaş

Hüsran, hicran ve an
Kimliksizlikte nefesleri zorlayan
Ruhundan habersiz ya
şayan

Ve kalbiyle hüzün soluyan


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hiç açar mı hazanda bigâne bahar…
998285_640569285978030_167706565_n.jpg







Halimi kapattım
Ömür billâh kapatacağım
Ne esen yele ne de

Yağmurun kahrına bakmayacağım


Sarılmayacağım,
Sinemi açmayacağım
A
şk için asla artık

Bir umuda kapılmayacağım

Islansın

Her yerler, hatta
Korunan perdeler
Rüzgârın hiddetiyle

Raks eden nice ümitler


Derbeder gönüller,
Bir türlü sevilemeyenler
Çaresizli
ğe mahkûm edilen

Zavallı divaneler

Ne kaldı sanki

Yaşanacak şu minval ömürde
Soldurulan bir güllerde,

Gönüllerde yeşerende


Sana hasret
Nice ümitlerde,
Bilinmez kişiliğinde
Mahkûm etti
ğin çaresizliğimde,

Gecemde seninle

Bıraksa yıldızlar,

Açsa ki hazanda bigâne bahar
A
ğustosta yağsa kar,

Çölleri sel alsa yağmurlar


Karanlık
Hücrelerinde mahkûm
Bırakılan umutlar
Şiirler yazsan da,

Silinmezi romanlaştırsan da



Kapılar çalmayacak
Artık yaktım onu umutlarımda
Duvarlar boyanmayacak

Kazıdığım bahtsızlığımda


Yarasalar
Mekân tutacak
Karanlığın hengâmesinde
Zavallı hiçli
ğim,

Derbeder kimliğimle nihayetlenecek


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Aşkın sabır ve metanetini ikmal et hava, su gibi…

Orjinal boyutu icin tiklayin 941x705px and 135KB.
1238842_640842049284087_525345598_n.jpg








İçim alev,
Alev yanıyor, açamıyorum,
Sanki öyle bir yükü, kaçamıyorum



Deniyorum,
Dertleniyorum, saçamıyorum,
Yoruldum inan ki, artık bakamıyorum.



Beni ben yapan
Faktörler hala ayakta,
Beni benli
ğ
imden uzaklaştıranlar bir odakta,



Meçhuldeyim
Sanki yaşadığım mekânda,
Bilinmeyenler neredesin yapı
ş
yakama.



Dostluklar
Artık menfaate dayanıyor,
Yoksa gücün bakarak için yanıyor,



Dermanın
Tükenip halsizlik sarıyor,
Bilinmeyenler her an beni ku
ş
atıyor.



Aklım,
Mantığım, azmim elbette var,
Yoksa mesnetli bilgi neye yarar,



Manasızca
Devamlı koşmak beni yorar,
Mihengim neredesin gel beni sar.



Dava diye
Bağlanarak dem aldığımız,
Her
şeye o gözle bakarak savunduğ
umuz,



Ön yargıdan
Beslenerek, tebliğ sandığımız,
Neredesiniz, söyleyin dayanaklarımız.



Her zaman
İnandık ve teslim olduk,
Neticesinde yalnızca bizler solduk,



Dağıldık,
Şevksiz denize daldık,
Ö
ğ
renmek ne demek, yılana sarıldık.



Her zaman mı
Bir kurtarıcı bekleyeceğiz,
Kolayı rahatı ne zaman terk edece
ğ
iz,



Sen kendin
Olmaya çalış yeter artık,
Aklın, mantı
ğ
ın, senin için bir azık.



Rab derken
Aczi yet ve sükûnetini,
Hak derken zulümden uzak adaletini,



Peygamber
Derken sabır ve metanetini,
İkmal et sanki hava gibi, su gibi.




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sevda üzerine düşünüp, kal ederken...

Orjinal boyutu icin tiklayin 920x615px and 110KB.
545573_639494569418835_1551343486_n.jpg








Nasıl
Olduğunu bilseniz!
Nelerden vazgeçerdiniz!


Yakar,
Dağlar, kanatmaz,
Bir dirhem acıyı tattırmaz.

Cefa,

Sıkıntı haz’a dönüşür.
Hizmet, himmet a
ş
kı verir.


Uyutmaz,
Yedirmez, yatırmaz,
Zikrettirir,
ş
ükrettirir, hu dedirtir.

Âlem

Kollarını açar, dal sarkar,
Yaratılmı
şlar haş
yetle bakar,


Gönül
Divanedir, sine yakar,
Arzı mekân bir ahenge dalar.

Zerreler,

Çekirdekler, küreler,
Nebatattaki hakiki halkalar,


Surlar,
Kaleler, kervanlar,
Onun a
şkıyla meşki yaş
arlar.


Ey dostlar,
Ahbaplar, arkadaşlar.
A
ş
kı aramayın, hizmet için yanın,


İnsana
Ve hakikatlere konuşlanın,
İşte o zaman aranmayın, aş
k yakalar.

Ya
şıyorsun,

Yaşadın, yaşayacaksın,
Ne vakit terk edeceksin, bilemezsin,


Bizlerde ki
Bir emanetti, silemezsin,
Avuntuları bırak, Hakkın a
ş
kına bak.

Kurtarmayacak

Seni malın, ayalin,
Daldı
ğ
ın gafletten, uyan bir silkin,


Eş, iş, aş,
Kaş, baş, yaş yetme dimi?
Gidenleri dahi, hiç görmedin mi?

Peygamberler,

Nebiler, sabiler,
Bunlar masundu ve ismettiler,


Ne yaptılar,
Hak için yandılar,
Secdeye kapandılar, Hakka yalvardılar.



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
İçine kapanma, ağlamayı bir yol sanma…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x657px and 75KB.
1239618_640935995941359_231939917_n.jpg









Evet, sen,
Ne kadar haklı olsan da,
Haklarının gaspıyla kar
şılaş
san da,
Ne olursun gözya
şlarını akıtma,

Umudunu karatma.



Senin,
O aziz nefesin var ya,
Unutma ki bir gün çıkacak darlı
ğ
ında,
Her ne kadar yeis varsa da,

Sen ne olursun aldırma.



Sana,
Ben
ş
imdi ne deyim,
Biliyorum ki pek çok sefil bir nefesim,
Hakikat nerede ben nereden bilirim,

Kalbinde acizim.



Ne yıllar,
Tükendi ve nede gasplar,
Hep siz mi olacaksınız eziyet ya
ş
ayanlar,
Hak adına takla atanlar utanmadan

Şarlatanlık yaparlar.



Senin
Mahzun halini dü
ş
ündükçe,
Her ne kadar nefesimde takatsizse,
Kalbim titremelerde, ruhum

Bir girdabın hüznüyle sende!



Aslında,
Bir insanın mayası bozuksa,
Hicranda e
ğer baş
ucumda duracaksa,
Serabın solgunlu
ğunda, umuda

Açılmak hak olmazsa inanma!



Ömür,
Mütemadiyen böyle ya
ş
anacaksa,
Gasp edenler arlanmadan hep cirit atacaksa,
Ruhum prangalarda
İsa’nın

Hikâyesini yaşayacaksa sen ayıkla!



Akidemim,
Münhal yozlu
ğ
unda,
Maslahatların sa
ğanağ
ında nefes alınacaksa,
Azimet kimin umurunda,

Mağfiretin hakikati anlaşılmayınca!



Korkmak
Uzvi de
ğ
il kalbi olmalıdır,
O kalp sahibinden arî nefes almamalıdır,
Hak her yanımı ku
şatmalıdır

Kelam o vakit anlamını bulmalıdır.



Gitmeler nihaidir,
Beklemeler fecrin zindeli
ğ
indedir,
Şafak, umutların nefesinde aş
ikâr olan gerçektir.
Kim neyi bilir, hikmet nerede gizlidir,

O sabır benin terazimdir.


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hale tesir etmezse, aşk dilde biçareyse isteme…

Orjinal boyutu icin tiklayin 819x511px and 92KB.
1236724_639204779447814_397215255_n.jpg









Kuşatmışsa
Dilimi şayet bir hezeyan
Hale tesir etmez, asla idraksiz kalan



Sen oyalan
Mühlet içinde anlamayan
Anlamadan nefes alan
aşkı solumayan


Dert ki tenin
Dirliğinde bir nihayettir
Derbeder olan ancak hali bilmeyendir



Kalbin
Sahibi kimdir hissetmeyen bilir
Hezeyanlar içinde o kendiyle konu
ş
ur


Ah Rabbim
Verensin, sen bahşedensin
Rahmetin için verdi
ğ
in süreyi beklersin



Sen en
Güzel yârsin ölümü halk edensin
İnsanı bilen ona en güzelşeref verensin


şünmeli
Bir insan, lekeleri karşısında
Bitmeyen nefeslerin azameti konusunda



Var olan
Hukukun muhafazası hususunda
Hükmün sahibinin ho
ş
görüsü noktasında


Anlamalı
O insan hep bağırıp çağırmamalı
Hata kar
şısında, mağ
dura mühlet tanımalı



Hemen
Kararmamalı, muvazeneyi anlamalı
İnsan olduğu için onu bahş
edeni hatırlamalı


Ne can ve
Ne de kan insan içindir her zaman
İnsansız arzı cihan ne kadar anlamlaşır biran



Akledense
Bir insan ruhuyla o kalbini anlayan
Sa
ğlık içinde hamt ile kulluğun gereğini yapan



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kadere razı ol diyorlar, iradeyi nereye koyuyorlar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x635px and 121KB.
1185160_640978355937123_1702928282_n.jpg









İnsan kal etmek için
Önce düşleyip sonra düşünmeli
Gerekçeleriyle hemhal edip,

Kuşkulardan arîleşmeli
Akıl ve izan niçin tevdi edilmi
ştir
Diye bir sualle müracaat edilmeli
Kati delillerle,

Ravilerin samimiyetlerinde ve aşkın
Vecdinde ki feyizle nefeslenmeli


Tercihin
Muvacehesi nedir
Her kanaat aklın ve fikrin

Tabi olduğu an değil midir
Haline müdrik olunmayan kazalar

Elbette ki imtihan için bedeldir
Dikkat edilmesi gereken husus,

Şer’i delillere ve iradede ki
Teslimiyete gerekçedir


Sünnetullah
İyice anlaşılmalıdır
Yoksa ilim merakın arı de
ğil,
Nefsin durağı olarak kalacaktır
Hesap edilmeyen lahza niçin tu
ğyandır,
Nefesin müddetinden azat olmak hak mıdır
Ezelin ve ebedin hülasası

Ruhun firkati için farktır,
Kalp aşka eriştikçe bir vuslattır


şünmek
Bedelsiz olmaz
Azmin ve tetkikin olmazsa,

İdrakin vecdi haline müdrik olamaz
İhsan ve aşk aklın ve kalbin
Hulasasında buluşamaz,
İraden için vesile bulmaz·
Can maksatsız feda olur mu?
Aklın tutuklu kalması
Bahanesi bulunur mu, kaçılmaz


Nasıl
Keyfin için canlıysan
Heyecanını teskin etmek adına

Hangi hesabın türabıysan
Ruhunun ve kalbinin lisanını

Terennüm edecek kadar
Aşkın vecdine yakınsan
İraden için tutsak olma,
Zafiyetlerin derdiyle boğulma,
Yeisin halinden de yakınma


Şiddet
Ve asabiyet hardır
Kalbini virane kılan buhrandır,

Ruhun için kadavradır
Aklın adına hezeyandır,

İzanın manasında
Ülfetsiz sancıdır, bulaşma
Ne kadar ehliyet sahibiysen,

Tercihlerin nispetinde
Hülasa edileceğini hiç unutma


Bahtına
Kahredenler
Bin hüzün ile ah edip

Aczi yet içinde nefeslenen bedenler
Kendinin farkında olmayan,

Ahsen-i takvimin rengine
Boyanmayan kederler
Nasıl
şevkin halinde dirilecek,
Azmin icmalinde istikbalde
Şekillenecek düşünmezler


Her arzu
Umut olamaz
Maksadını a
şan niyetler
Felahın lahzasında bulunamaz
Hesapsız can, izansız kan,

Ruhundan bihaber insan,
Kalbini şehre demeyen utanmaz
İnsan kemale erdikçe edebin erkidir,
Kelamın hassasiyetinde fikirdir, rızasız olamaz


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Aşk, kalbin inşirahında anlamlaşıp, maksut için olursa…
24266_640991909269101_2014015027_n.jpg








Ne kadar hazin ki
Sende vefasız bir yolcusun,
Solgun kalbim feryat ederken,

Nefesim tükenirken o an çaresizdim



Bir evlada demeden,
Gitmelerin seyrinde demlenirken,
Tükenmeyen hıçkırıkların sa
ğanağında

Sen sessizlik içine çekilirken



Ne halin muvazenesinden,
Ver nede vefanın kadrinden nasiplenmeden,
Heveslerinin renklerinde

Mesuliyetten yoksun halinle ve giderken!



Her ne dense, ne söylense,
Senin için kifayet etmeyecektir bilirim,
Hüznün vuran anlamsızlı
ğında sefilim,

Kalbim yılgın evet bu lahzada böyleyim.



Sevmek adına her ne varsa,
Dalgaların hicranı mütemadiyen anlatsa,
Gök kubbeden yıldırımlar sarksa,

mahzun kalbim sevgi ve vefa adına uğraşta.



Sormak adına her ne varsa,
Şayet maksat ram olmak için ş
artsa,
Muhabbet kar
şılıklı olmayınca

Neyleyim sen var git umutlarının yoluna.



Nihayetinde kalan ömrüm
Hazanla
şacaksa ve ş
evk kalamayacaksa da,
Sürur bulunmayacaksa ve heyecan

Çok uzaklardan halimin sefilliğine bakınca!



Şarkılar ne kadar anlatsa da,
Kemani yüre
ğimi dağ
layıp bayıltsa da,
A
şk, kalbin inşirahında anlamlaş
acaksa,
Maksut için olunca!



Feveranlar çıkıyor karşıma,
Sinem her ne kadar darlı
ğ
a mahkûm kalsa da,
Gözya
şlarım nedameti ansa da

Ruhum hicran damlaları başlıyor yine!



Solgun çiçekleri andım,
Kanatsız ku
şlarla yaşamaya alış
tım,
Yapraksız dallara ve hırçın kayalıklara

Nedense şartsız ve ivazsız seni anlattım!



Orada hüznü yudumladım,
Sancılarımla ba
ş başa sukutu hali yaş
adım,
Uzaktan da olsa sana yılmadan sevdamı

Hicran içinde yeniden yaşayıp ferahladım!



Ve takatsiz ağladım,
A
ş
k için çileyi derleyip teneffüs ettim,
Ve niyaz ettim ma
ğdur olmamanı diledim

Nasip böyleymiş, kısmet vakti değilmiş dedim!


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Umutları soldurduk ve ruhumuzdan uzaklaştık…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 84KB.
1234877_641002022601423_108490337_n.jpg







Kalbimde
Sürur bulunmayınca
Ruhum prangaların girdabında

Yeksan olunca
Mütemadiyen hicran melalimi ku
şatınca

Üşüyorum yaz sıcağında

Ne kadar

Denize baksam da
Dalgaların sessiz çı
ğğını

Duyarak ağlasam da
Ruhum dirli
ğine ermiyor ve varlığım

Çareler üretmiyor ürküyor

Nedenleri

ne kadar sorduk
Her nedense teslimiyet

Zincirleriyle uyutulduk
Tek sermayemiz olan umutları

Soldurduk ve ruhumuzu unuttuk

Hal

Böyleyken kalp ne yapsın
Gerekçesiz a
ğıtlar artık

Murat olmaktan çıksın
Hakikat aydınlansın önümüzdeki

Karanlık kalksın ve ruh uyansın

Mücerret

Olan ruhun özgürlüğü
Ne yapalım kölele
ştirilen

Bin bir düzen hileleri
Lafazanlıkta öne çıkan kalbi

Zenginliği ve varlık adına hürriyeti

Her nefis

Kendi adına bir can
Kan hilkatin hükmüyle

Akan zamanda cereyan
Ten terek edecek her an,

Cazibeler ihsan içinde ihlâsa ulaşan

Fark etmez

Sarma artık hali
Nerden geldin ve nereye

Gidiyorsun ey ahali
Müddeti nefesi bekleyen vazife

Timsali ve seni titreten eşkâli

Neyleyim

Okumuyorsun ayeti
Önüne serilen bin bir

Güzelliğin içinde daveti
O anı bekleyen dirli
ği ve sürekli

Tehir ettiğin hakikat esenliğini

Ne olur

Merak et ve öğren
Ne derler sendromuna

Girmeden hazza ermen
Ruhunda dirilmen ve kalbinle

Temaşa etmeyi o an başarabilmen

Korkma

Zorluk seni yormaz
Her ne kadar zorlansan da

Ruhunda bulunmaz
Kabin asla yorulmaz ve muhabbet için

Zamana doymadan ayılmaz

İnayetten

Ne olur kaçınma
Her nefesin bir hesabı var

Biliyorsun unutma
Artık hürsün ölümden korkma

Ve yaşadığını sandığın hali sorgula

A
şk bir

Nurdur hiç unutma
Kalbin yekpare anahtarıdır

Ruhunla anlaşsana
Umutlarınla ayrı
şma ve korkularla

Mezarı kazıyıp kasten bayılma

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
O an ve anlamlaşan zamanda akar yaşlar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x492px and 20KB.
1098519_638737529494539_103456406_n.jpg








O yaşlar,
Ne kadar güzel akarlar,
Ten bizar, beden inhisar, gözler bakar,


O bakan
Bir çift göz, yaşlarını salar,
Yumu
şacık ve sessiz, yanağ
ı ıslatır


O yaş
O kadar kutsi ki, olaya bakmaz,
Vicdan imdat’ı açar, kimseye sarkmaz,


Zihin
Tarumar, hissiyat naiftir zayıflar,
Gözlerden o güzel damlalar, akarlar.


Çocuklar
Masum, vicdanları çağlar…
Kızlar rahmetin hamisi birer nazarlar,


Kadın
Anadır, rahmet tecellisi yaşlar,
En büyük hazine, olmazsa yüre
ği dağ
lar


O yaşlar
Öyle mübarek ki sineyi yakalar,
İnadı kırarlar, gönlü yumuş
atırlar, akarlar,


Sırları
Temizler, kalbimiz mutmainliği arar,
Bir rahmettir, a
ş
ktır, sevdadır, hatta ummandır…


Olmasaydı
O güzel yaşlar, süzülen gözlerde,
Âdemi be
şer biçareydi, sine taş
ımaz infilak ederdi.


Öyle bir
İnfilak olurdu ki, mekân aciz kalırdı.
En büyük silahtı, her an ve her zaman patlardı…


İşte o yaş
Bir rahmetti, barut kuru kalmıyordu,
Sine daralıyor, güç bitiyordu, ama ya
ş
akıyordu.


O yaş bir
Deryaydı, pınardı, sineden püskürürdü,
O bir sı
ğınaktı, Rahmeti Rahmanın temsilcisiydi…



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bir sevdalı nefesi yâd ederken hüznü yanımdaydı…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x711px and 86KB.
1239718_641034192598206_1639907275_n.jpg








Yüreğim
Çaresizliği yaşarken,
Tenimi, lekelemeden derinden
Ilık bir kan akıyordu…


Akan kan,
Yüreğimden sızan,
Hüsranın dinmeyen acısıydı…
Yapılacak hiç bir
şey kalmamış
tı.


Elden gelen
Ve bilinen her gayret,
Esirgenmemi
ş
ti, açıkça gösterildi,
Ondan asla, gizlenmemi
ş
ti.


Beyhude
Bir sevdanın, ayak sesleri
Çok uzaklardan duyulmu
ş
tu artık,
Hatta biraz sertçe uyarılmı
ş
tı.


Ancak
Gönüldü bu, ne yapılırdı?
Asla bir
ş
ey yapılamıyordu.


Kan akardı,
Yara nasıl kanardı.
O kaçardı. Aslında haklıydı…


Kendi
Dünyasında bir denkliği,
Bulamıyordu. Nihayet diliyordu…


Suçlayıp…
Ona kızamıyordum…

Yarama bakıyordum, yakınıyorum…


Kendi
Halindeydi.
Yoğunluğu bir dertti.
Şendi, neşeliydi, sanat düş
künüydü.
Ba
ş
arı konusunda ilerdeydi.


Mana
Noktasında, seviyesi yüksekti.
Halis bir buketti. Alımlıydı.


Artık
Bir kilosu yoktu. Bakımlıydı.
Seçici
ğ
i çok önemliydi. Duygusaldı.


Gecelerin
Sessizliğinde, aldığı her nefeste
Ve aheste, aheste, sırrını serdediyordu.


Hayalin
Gölgesinde gezinirdi. İdealisti.
Bir dava insanıydı, azme çok sarılmı
ş
tı.


Her insan gibi,
Masumluğun arifesinde,
A
şka kapı aralamış, onu tanımış, ulaşş
tı.


Şair
Ruhluydu, kitap kurduydu.
Merakın serinli
ğ
inde,
Kimseye ses etmeden, gezerdi.


Bazen
Ummadığı iltifat,
Bir vakarla, hemen salınırdı.
Tevazuu, ba
ş
vuru membaıydı.


Gizliliği
Severdi, özele metfundu.
Tefekkürü severdi.
Bilinmeyenlerde sarsılırdı.


Böyle biriydi,
Satırlarda bulduğum,
Ahengiyle me
şke daldığ
ım,
Adeta solmayan bir umut,
şevki nefesti




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bilmem ki kader mi derim, irademe ne söylerim…
1175463_641044559263836_715283480_n.jpg








Kim bilir
Kaç kez okumuştum
Hiç usanmadan,

Nefesi yıldırmadan
Ve bizarlık halini yaşamadan
Hasret kokan tınıları,

Yazılan serencamları,
Yâd edilen süruru bahtiyarlıkları
Ne kadar ağlasam

Yüreğimi dağlayan bu acıyla
Hıçkırsam asla bir gam olmayacak


Gelen gider,

Sebebi nasiptir derim
Sinemin derinliğinde hissederek

Buselerimi, sessizliğin
Pervazlarında gizlerim
Bir ah çekerek nefesin müddetini

Hali fakirliğimle bir kez daha
Yâd eder, serinlerim
Bilmem ki bu hicranımı daha

Kaç zaman beslerim sızlanmadan
Demlenir ah ederim


Ne vakit derin

Nağmesin tınısındaysam
Ruhumun figanıyla kalbimin

Hıçkırıklarına kanarsam,
İşte o vakit rahatlarım
Bir rehin olarak bıraktığım,

Yıllara sirayet ediyor
bu hüzünlü sancım, duacıyım
Kalbimin mecrasında,

Umutların hülyasında evet,
Fevkalade mutlu ve huzurluyum


Çaresiz sual

Ederim ve eksikliğimdir derim
Hangi nefesin bahtına nazar etsem,

Nağmenin derinliğinde
O anı güfteleşmek isterim
Kanadı kırılmış kuşun,

Bir ayağı kırılmış koyunun,
Ruhuma seslenen korku bilirim
Kimi kime şikâyet ederim

Bilmem ki kader mi derim
Ve cüzi irademe neler söylerim


Heyhat bak ki

Yine sabah olmuş neyleyim
Seherin latifliğinde,

Sessiz seslenişler cenahında,
Kalbim için bir davet beklerim
Aklım ve izanım için felahı dilerim,

Kalbim için el hak
İnşirahı sürur içinde dilerim
Elbette ki nasip olan ve olacak

Ne varsa sabrederim,
Hamt ederek sahibime yönelirim


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bir zamanlarda yaşanan, sinmezleri bulunan anlar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x639px and 44KB.
1176292_641091525925806_302624241_n.jpg








Akşama
Yakın bir vakitti.
Ku
şlar o kadar güzel uçuyorlardı ki

Hürriyetin yekparesinde bir nefes sıhhat gibi
Oldukça canlı ve diri bir keyfiyette,

Hilkatleri mucibince, rızıklarının taksimince!
Semanın ha
şmeti, maviliğin enginliği,

Bulutların serpilişi bir nizamın ölçüsüydü.


Etrafımız
Oldukça kalabalıktı,
Muhtelif seslerin can havliyle çıktığı,
Meramların paylaşıldığı, dikkatlerin bir yöne doğru
Çekilmek dilendiği bir ortamdı.


Her bir arkadaşım
Bir güç gösterisine soyunmuştu sanki.
Aslen güçsüz olanlar dahi her zaman ulaşabileceği
Bir babası veya annesi olduğundan,
Evleri yakın bulunduğundan
Daha çok baskın çıkıyorlardı.


Top oynansa,
Maç yapılsa, met değnekte olsa,
Yakarda karar kılınsa, tıpta oynansa,
Saklambaçta varsa yinede pek değişen
Bir şey olmuyordu bu meyanda.


Uçurtmalarımız
Çok olmuştur, topaçlarımız
Nasılda zınılayarak ses çıkartırlardı.
Bir ka
ş arkadaş uçurtma sevdasıyla

Gökyüzünde seyri âlem ederken düşlerimiz,
Hülya sağanaklarımız, kursağımızda kalan
Umutlarımız sayfalarını açardı sanki!


Bir
Ayçiçeğinin kalpağında,
Bir mısırın sümbül yelpazesinde,
Bir nohudun metanetinde,
Bir karpuzun masumiyetinde,
Bir kavunun dirayetinde,
Bir çileğin zarafetinde, bir domatesin hazırlığında,
Bir biberin süzülüşünde farklı fark ibret için şafaktı


En heyecanlı
Anlarımızda, annemizin gel diyen
Amir sesi hepimiz için ne büyük hoşnutsuzdu!


Babalarımız
Sanki daha bir masumdu,
Çok yüz göz olmazlardı,
Çalışan dirayetli pervanelerdi.
Annelerimiz sabrın demi,
Sevginin seli, hoş görünün nefesiydi.


Ablalarımız
Can yoldaşımız,
Yardım sağanağımız,
Kaygı yumağımız canlardı.
A
ğabeylerimiz sanki daha katı,

Yaptırım noktasında karalı,
Müsamaha açısından çok sıkıntılı olanlardı.


Komşularımız
Ne kadarda birbirinden farklı insanlardı.
Bir kooperatif marifetiyle bir müşterekliği bulunan,
Çok değişik mekânlardan gelmek zorunda kalanlardı.
Kültür farkı o kadar sarih olandı ki, tercih sebepleri dikkate
şayan olanlardı.




Mustafa CİLASUN
 
Üst