Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Düşünmek, insan olmanın erdemiyle nefeslenmek demektir…
1237846_641113459256946_1332624838_n.jpg







Mehmet
Çok şımartılmıştı. Evlerinin tek oğlu
Babasının avcılık lakabı bulunan Mehmet’e
Kimseler söz edemezlerdi. Ne kadar çok şımarsa da!

Çok haksızlık yapsa da,

Onun her hareketi birilerince masum karşılanırdı.
Çünkü avcı olan Ahmet amcadan çok korkarlardı.
Lakin Ahmet amca bunlardan habersiz olan,
Kendiişleriyle ilgili çalışmaları bulunan çok sakin bir insandı.

Bizler uzaktan da olsa

Bir kötülüğüne şahit olamadığımızdan
Azda olsa onu severdik. Oğlu Mehmet’i hiç
Sevmediğimiz halde, onu şımarttığını bildiğimiz
Nedenle diyemem, çünkü onu hiç yüz göz olurken görmemiştik.

Bir gün yine uçurtmalarımızı

Uçururken şımarık Mehmet bir diğer arkadaşın
İpini kopartmak için, uçurtmasını kaçırtmak için saldırmıştı.


Mağdur olan arkadaşımız Sait
Ne kadar sabrederek dirense de, Bizler bir gayret göster sekte
Tüm çabalarımız nafileydi. Mehmet’i bir kere hırs basmıştı.

Çok rahat dövebilece
ğimiz

Bir arkadaştı lakin onun babası acı olan bir adandı!
Ara da olsa omzunda tüfekle gezdi
ği görülürdü. Farklı kıyafetler eşliğ
inde.

Mehmet mücadelesine devam ederken

Mağdur olan arkadaş Sait’in babası işten geliyormuş
Duyduğu sesler onun dikkatini çekince
Koşarak geldi ve sevimsiz mücadeleyi gördü.

Ayırmak için yüksek sesle müdahale etse de

Mehmet artık dut durak bilmiyordu. Hakaretler yapmaya başladı,
Salim amca fazla dayanamadı ve Mehmet’e bir fiske vurdu.

Mehmet a
ğlayarak

Koşar adımlarla babasını çağırmaya gittiğini haykırıyordu.
Bir müddet sonra Mehmet anne ve babasına her ne anlatmı
ş
sa bir fırtına koptu.

Mehmet’in babası

Tüfeği elinde soluk soluğa koşarak geldi.
Salim amcanın oğlu Sait’in uçurtmasını hedef alarak tüfeği ateşlemişti.
Bizlerde korku ile havada ki uçurtmaya bakıyorduk.

Uçurtma

Tam ortasından delinmişti
Ve çok fazla direnmeden elektrik direğine dolandı
Ve arada çaresiz bir şekilde kalmıştı.

Tüfe
ğin

Saçmalarından nasibini alan üç tane kuşta
Cansız bedenleriyle yere öylece düşşlerdi.

Hırsın, mantıksızlı
ğın,

Ahmaklığın bir yaşı olmadığını o kadar bariz
Bir şekilde görmüştük ki şaşkınlığımız ayyuka çıkmıştı.

Ku
şlar o kadar

Güzel uçuyorlardı ki
Hürriyetin yekparesinde bir nefes sıhhat gibi


Oldukça canlı
Ve diri bir keyfiyette, hilkatleri mucibince, rızıklarının taksimince!
Semanın ha
şmeti, maviliğin enginliği, bulutların serpiliş
i bir nizamın ölçüsüydü.

Ne kalmı
ş

Bunlarda artan geriye sadece terbiye edilmeyen,
Tefekkürle şekillenmeyen, ahirle özleşmeyen,
Mizanla bütünleşmeyen fiiliyatlar.

Gözya
şından

Başka bir şey kalmamıştı. Üzülenler çok fazlaydı.
Hafızalarına kayıt düşenler en bahtsız olan zavallı masum çocuklardı.
şünmek onu tercih etmek, insan olmanın erdemiyle nefeslenmek demektir.



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Niye boynun bükük, mahzun bakarsın yar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 699x520px and 69KB.
1234855_641346319233660_417672388_n.jpg








Ey yar
Hal-i derunundan

Akan ahu zarını
Feryadı figan

Olan narı hicranını
Yudumladıkça yanarım
Öyle bir sessizli
ğe

Ve yüreğimi dağlayan
Enginliğe ne kadar açılsam
Suskun melaline, içli naifli
ğine,

Sinemi daraltan efkârına
Durmadan sessiz ağlarım


Hiç mi bahar

Açmayacak halinde
Âlemi ku
şatan

Şevkin eşsiz garipliğine,
Hasret koyan eline
Ruhumun mahzun seyrinde,

Müddeti bekleyen hüzünlü bir kalp ile
Hissiyatın sükûnetine,

İdrakin kuşatan letafetine
Ram olup ötelere aşk ile gideyim


Derdi gamına

Bir deva olamadım
Aldı
ğım her nefeste kalbinin

Sayfalarında elemle adımladım
Hali fakirli
ğime baktım, acizliğime ağladım,

Umudumla hala ferahlamadım
Yanan bu virane gönlümle hicranın sokaklarında

Yalnızlığımla avareliği yaşadım


Bak göçüp

Gidiyor vakti anlam
Ah dinmiyor i
şte yüreğimi burkan

o anlamlı merak-ı heyecan
An durmadan hakkı an, neyleyim

Bahtımın garipliğine sessizce öyle yan
Artık nefeste kalan

Ve beklenen o muazzam hesabi
Zaman, aşina eğliyor her akşam


Ne zaman

Ufuklarım kararırsa
Umudum ruhuma bir esin olarak

Kalbimde aşkla mısralaşmazsa
Sine-i efkârım hiç durmasa,

Dilim halimden kederle uzaklaşsa
Ve yanmadıkça, aşkın abadına inanma,
Meşkûk zaman için korkma,
Ateşin derdiyle kalbini burkma


Hani niyetin

Azizliğinde ihlâs var ya
Hakikat tüm kâinatı ku
şatan

Esrarı baharsa, uykuya hiç dalma
Tefekkürün
şevkiyle manayı

Aşkın hikmetini sayıkla ve hazla yudumla
Bekleyen her umudun,

Bahtın için filizlenmeyen tohumun
Hicranıyla ne olur yol alma


A
ğla, gönül

Pınarından hiç korkma
Seni ku
şatacak bir gün

O anlamı saklanan mavera yolcuğunda
A
şkı feyzin her durağında,

Emeller sarmaşık olunca, çıkıyor
Semaya hak yoluna
Şayet toprak ilk başlangıç,

Suyun ruhuma ilham eğlediği
Muazzam sükût bir hal-i aşksa


Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Aldırma gönül, dalgalar arasında açılma…

Orjinal boyutu icin tiklayin 950x635px and 95KB.
944282_586564861378473_1527535555_n.jpg









Akılsız, bilinçsiz
Körlüğüm için dövündüm
Sözde bir a
şk inkılâbıydı yaşadığ
ım hicran


Gönül tahtımın
Sarsılmaz sütun aralıklarında
Sevdanın kollarında çaresizdim gömüldüm

Yüre
ğimi

Amansızca sarsan bilinmez andıçlar
Umutsuzlu
ğu haykıran, sefilliğ
i anlatan satırlar


Kaçamak bakışalar,
Söküp atan her nakaratlar
Mahkûm bırakan acımasız yargıçlar, gardiyanlar

Ta
şladım artık

Vuslata giden deniz fenerlerini
Aldırmadım dalgaların hissiyat nedametlerini


Dinlemedim
Martıların senfonilerini, hallerini
Bir kez olsun anmadım gemiden seyredenleri

Kefensiz,

Niyazsız her bir tabutu mevt misali
Kalmı
ş
ım kayalıklara vuran cesetlerin timsali


Ha yaşamışım,
Ruhsuzluğun demini almışım
Veyahut ta a
şksız bir girdabın eline kalmış
ım

Bu haykırı
şlarım

Asla bir umut için değildir
Benim gibi bir esintiye kapılan en sefillerindir


Elbette ki
Bir ibreti âlem içindir, aşk kimindir
Sevilmeyi hak etmeyen zavallı çaresizlerindir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Suskun ve sararmış kitabın sayfalarında gezinirken…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x641px and 126KB.
1238030_518853321528002_2070745611_n.jpg








Yine
Alıp götürmüş
Sessizliğim nüksederken dirliğime
Tefekkür ile hal ikliminde
İrfanı sahifeler nefeslerde


Bir zamanlar
Seher ne kadar hazzı mukadderatmış
Rızık taksimi an içinde zamanmış,
Âdemi adamlık hasmış
Nisalar
Sukutun edebinde
Kanaatle naif armış
Nedamet çok uzakmış,
Muhabbet fevkalade bir sanatmış


Kıraathaneler
Meşveret adına
Usta nefesler evet, erenmiş
Kitabı celil hakkıyla kıraat edilen
Anlamına erişilen, irfan zerk eden fermiş


İyilik adına ne varsa
Takva ihsanın yanındaysa hasredilirmiş
Mürvet yalnızca evlilik adına
Zikredilmeyen bir enginlikmiş


Müezzin
Şerefeden seslenirmiş
Okunan ezanlar ne kadar tesir edermiş
Hasretle diğer vaktin ezanı
Beklenirmiş sohbette zenginmiş


Milli birlik
Ve tarihi kimlik
İftihar vesilesiymiş
Reddi miras azınlıkların
Hakkı bile değilmiş, kimlik değişmiş


Efrat
Hastalık nedir bilmezmiş
Kâinatı kebir
Sabırla terennüm edilirmiş
Şayet varsa bir dert her nefesin
Mücadelesiymiş mazileşmiş


Hassaten
Aşiyan sevilirmiş
Her hanenin güzelliğinde
Şefkat eminmiş
Vicdanlar netmiş, ihlâs hedefmiş,
Takva ise azimete esirmiş


Gidenler
Hicran içindeler
Kalan nesiller kimliğinden habersizler
Mana ikliminde fersiz gözler,
Şura adına solgundur ne hikmetse nefesler



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Her uyku ölümün bir başka rengi batan gün gibi…

Orjinal boyutu icin tiklayin 802x543px and 56KB.
1185668_641427309225561_1038867579_n.jpg








Akşamın salınışı
Henüz yeni başlıyordu
Gölgenin sarhoşluğunda,
gözleri

Kuşatan loşluğunda alımlıydı
Hali sessizliğindeki cazibe merakımı

Celbederek ve kalbimi titreterek bağlıyordu
O kadar kendinden emin, emrin tarifinde serin,

Lütfün sudurunda bir hayli derindi

Süzülürken

Al yazması manidardı
Sanki hat
sanatının enginliğinde

Soluklanan insicamdı, ne aşk
Sevdanın tüm müştemilatını terennüm ederek,

Edebi zindeliği yeğleyen bir farktı
Nezaketin tarifsizliği, hassasiyetin suhuleti,

Kadirşinaslığın asudeliği yüce sanat

Cazibesine

Kapılan her şey onundu
Ne hicranın, ne vicdanın, ne aymazın,

Ne yalnızın halinde gamdı
Aidiyetinin farkında lığında olan,

Teslimiyetinin ferahlığını yaşayan bir vakıaydı
Asırlardır suskunluğunu sakladı, sırlarına

Meftun bırakan hakikatle muhabbet tattı

İnsanlığın

Her halinden haberdardı
Zira koşulsuz onlarla içli dışlı

Olmak zorundaydı, aşk başkaydı
Neye şahit olduysa, sırların delaletiyle

Hicran yaşadıysa ve hüzünle sabahladıysa
Aldığı emanetin kutsiyetinden hiçbir an

Habersiz gibi davranmadı, aziz saydı, kandı

Şeref

Sahiplerinin kalbinde nasıldı
Hangi lisanı konuşsalar,

Asırların derdiyle nefeslerini yorsalar
Sahipsizliğin nedametini duyan,

Kimlik sorunu yaşayan, ruhun idrakinden kaçan
Asrın her sayfasında, esrarın farkı aklın

Ve izanın olsa da, muhakeme vicdani aşkta

Neyi

Saklarsan sakla anlamadıkça
Aşkın hikmetine ram olarak, hilmin

Bereketine kanmadıkça ağla
Her akşamdan sabaha ölüyorsun nasıl olsa,

Adaletin farkını ülfetle anmasan da
Ruhun ilzam eden zadeliği, ikram edilmiş

Güzelliği, güneşin haşyetini anlamayınca



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Her lahzada bir hikmet var, unutma yar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x628px and 120KB.
1237000_641466432554982_553675855_n.jpg








Ey aziz nefes
Baksana ben çaresizim
Senden süzülen şu mısralarla halsizim

Gönül sende,

Tefekkür hep derinliğinde
Ben ancak seninle melülle şen avareyim

Sen bakma

Yazdıklarıma, anlattıklarıma
Kal melalinde ki eşiz bulunmaz sevginle

Fikir sizde,

Zikir halinizde, şevkte sizinle
Kalmasa bir şey bilerek, sen hiç sevinme

Bugün bize

Olsa da, kim bilir yarın kime
Sen sakın ha sabredenleri hiç boş verme

Tevekküle

Mehleyle, Enaniyet'e güvenme
Bilirsin iblis kimlerle, rahmet kimin elinde

Sen tefekkürle

Serinle, ahu figan hiç etme
Sakın ha keşke deme, kaderi sen öteleme

Bilinmeyenle

Sen asla, sakın alay etme
Hikmet kimin tekelinde sen arifle zikir eyle


Halimi
Hiç düşünme serzenişle
Nefeslenmeden sabrı dile, kalbine sürur eyle

Bakma
Benim fakirliğimde ki hiçliğime
Gayret seninle, niyetinin hasbiliğinde gidince

Teslimiyeti
Kalbin sahibinde ki adresi
İhmal etmeden boş ver demeden lekelemeden

Mütemadiyen
İlzam edilen ruhi dirliği
Ahir için özlemi bir an olsun öteleme gül yoluna


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hevese bel bağlama, sevmeyi hakkıyla anla…

Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px and 35KB.
1175411_641478289220463_926206785_n.jpg








Şayet bir gün
Kalbinden silip atacaksan
Dert içinde yalnız bırakıp kaçacaksan


Hicranın
Sayfalarını artıracaksan
Hazanın solmu
ş ruhunu yaş
atacaksan

Gözya
şımda

Tufanı hatırlatırsan,
ş
lerime ürperti zerk eden elemsen


Naz için
Aşkın güftesini yapacaksam,
Naçiz ömrü
ş
evkinde hasrete uzanacaksam

Canımdan

Bezdirip illet ettireceksen,
Nedamet içinde halime zilleti ya
ş
atacaksan


Kıskanıp
Kör kuyuda sabahlatacaksan
Ölmeden, ölüm için niyaz ettireceksen

Nisa ikliminden

Azade olup şakıyacaksan
Edebi halinde ar içinde bulunmayacaksan


Özeli muhafaza
Etmeden durmayacaksan
Lafazanlık adına durmadan bıktıracaksan

Sevmenin

Güzelliğine vasıl olmadan anarsan,
A
şkın ikliminde kalbinde kuraklığı yaş
arsan


Zahirim için
Ülfeti hiç bilmeden koşacaksan
Sevme beni, hasretme ünsiyetin çe
şitliliğ
ini…


Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Edepten arî olup, gülü kopartan aşkı nasıl anlar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 53KB.
1174751_633053066729652_240216033_n.jpg









Günler bir
Bir açan çiçeklerin nefesiydi,
Umutlar, kalbin toprağında yeşerecekti,


Hedef
Yaşamak için şart olacak cabaydı,
İnsan için azimetin rüknü mutlak olacaktı…

Sadece
Nazarla akmak, anlamdan kalmaktır,
Hareket için bilgi şartı tecrübede olacaktır,


Hevesler
Dirliği kültür iklimine sorulacaktır,
Adabı muaşeret insan kimliğinde şart olandır…

Aşk, ölümün
Sayfalarında yanmanın kıvamıdır,
Çilenin baharında ulvileşen hasadın harmanıdır,


Akıl, insan için
Hesabın salkımlarında anılandır,
İcmal için şart olan nefsin nizamında kalmaktır…

Nameler içine
Gizlenen buselerin hazzı başkadır,
Baharlar yalnız aşkların umutla kucaklaşmasıdır,


Coşku kan için
Aranan vuslattır, Hak anılmalıdır,
Ömür içinde silinmeyenler kayıtlara saklanmalıdır…

Gönül taliplisine
Bakar, naz mevsiminde koklanır,
Kiraz iklimine, kan dirliğinde aşk sayıklanacaktır,


Merak heveslerin
Şartlarında vuzuha koşacaktır,
Kemali yet nitelik için insan kimliğine şart olandır…

Nisa kimliğinin
Adresinden azade nefesleniyorsa,
Adamlık hassasiyetinden anlamadan konuşuyorsa,


Zahirin celbettiği
Nefeslerde soluyarak uyuyorsa,
Mana fakirliğinde hicranın yamaçlarında ağlıyorsa…

Dikkat edilirse
Rekabet kadın kimliğinin açmazıdır,
Kendi hemcinsleriyle muvazene için darboğazdadır,


Fıtri olarak
Kaynana, gelin, elti, görümce ağıtlarıdır,
Analık sıfatını anlamakta zorlanan hazin naçarlığıdır…

Anlamak için
Toprağı, başağı, yağan her damladan ahı,
Yakarış içinde bilinçsiz nefesin manasızlığında olmayı,


Yozluğun
Monotonluğunda umutla solumadan bağırmayı,
Edepten arî olarak, çiçeği kurutarak aşkı anlamamayı…


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbi hassasiyet takvanın en muteber halidir…
1237043_641547819213510_435540620_n.jpg








Aslında
Çok gayret ettim,
Evet, fevkine yetişemedim
Emellerini i
şittikte ne kadar hayret ettim,

Kendi fakirliğime verdim
Ufkun
uzun derinli
ğine şahit olmak istedim
Fakat her nedense fırsat vermedim
Elbette ki merak ettim,

Kimi zaman suallerin
Peşinden sürüklendim ki erişemedim


Demek ki

Böyle dileniyormuş, dedim
Gizemler içinde nefeslenmeyi

Pek seviyor diye üzülerek yad ettim
Her
zaman yolunu bekledim,

Bir kelam etmek için
Ne kadar sabırla yetindim
Fakat sen biraz olsun dert edinmedin,

şürdüğün hali görmezden gelmek istedin


Aklımın

Tutulmasını hiç istemiyorum
Gerekçesiz sevdayı

Nasıl şehretmeye azmederim,
Nasibimi sabırla beklerim
Olur olmaz salınmam,

Nazarlarımla aranmam,
Lahzaların müddetine sığınırım
Yunus misali
aşka yanarım,

Kuraklığın membası olan
Böyle bir kalbi neyleyeyim


Aldatmak,

Bir gönlü kasten yakmaktır
El hak aldatan illa ki hiç ummadı
ğı

Bir vakitte aldanır ve acınır
Ahmaklı
ğına sığınır,

Bahaneler içinde çırpınır,
İzanı ve irfanı zayi olmuş sanır
İhsan ve ihlâs adına nasıl yakarır,

Kalbi lekelerinden
Sıyrılmak için adeta çırpınır


Nisa,
rahmet

ve himmetin nişanesidir
Ne kadar latif bir
şekilde
Taltif edilmiş en kutlu olan nefestir
Sabrın ve kanaatin pençesinde
aşkın

İlhamıyla iktifa eden ne güzel mürebbiyedir
Neden her hakkı
insan kimli
ğinde ihmal edilir,
Hatta hoyratça hor ve hakir görülür


Gönül umman

Misali muazzam enginliktir
Gül niçin suhuletin
nişanesi, vecdin

Sukut etmiş sesi, sabrın diriliş müjdesidir
Ancak fikreden,

Tefekkür eden gönül, onun firkatteki
Sevda figanını farkını bilir
Feraseti kapanmı
ş bir kalp nasıl şefkati,

Rahmeti hakkıyla sahibinden hissedebilir

Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bitmiyor sine-i efkârında dile getirdiğin bahaneler…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x536px and 127KB.
1175561_640388132662812_1366371794_n.jpg










Evet,
Ne kadar uğraşsam
Yüreğimin sayfalarını fütursuzca
Sana açıp bakmanı sağlasam
Sine-i efkârında dile gelen bahaneler in
İzanı ve vicdanı anlamıyorsa
Hasrettiğin melalin hırçınlığın ilgasıyla
Edebin letafetini öteliyorsa söyle ne yapayım


Günlerce
Her nefese anlattığım
İnkişafın raddelerinde ümitle
Bekleyen hali fakirliğimle hayıflandığım
Bir sitem dahi olsa mağduru olmaktan
Fevkalade sakındığım aşikârken
İki kalbin,
Bir uzuv olan o nimetin, idrakime
Geçit veren aklıselimim, gönül iken


Artık
Yıllara sâri çilem demken
Hicran tüm ihtişamıyla sineme
Yerleşirken sen hiç halimi anlamadın
Her türlü tatmin için sınırları
Fütursuzca zorladın, edebi yaşamadın
Ben sükût ederken, içselliğime sudur eden
Hüzünle demlenirken, sen hırsınla şakıdın


Sen kalbimi
Bedbinliğe gark ederken
Uzlet için vakti saati özlemle beklerken,
Emeğim ve varlık adına her şeyimsenindi
Nefesim, bilmem ki artık hangi hazanın
Serinliğindeki kederin elinde hüzün kalesiydi
Bu vakitten sonra yaşamak
Halim için sanki bir çileydi,
Seninle başladı ve seninle yüreğim karardı



Hazindir ki
Ne bir ses hatta ne de şevki nefes
Ruhumda bir anlam bırakmadı,
Emanetin ilgası
Emin bir liman olarak sığınaktı
Hasretini çektiğim, azizliğine kefalet ettiğim
Naiflik sayfalardaydı
Mazi letafetiyle halimi çekiyordu,
Nakşeden kutlu anılar yalnızlığıma yetiyordu


Bu lahzada
Sedanın azizliğindeki okunan
Kuytu derinliğimdeki umudu filizlendiren
Ve hicran zerk eden vaktin ezanını
Her duyuşumda,
Yüreğimin titrettiği feyziyle,
Ehli hal nefesin tilavetinin esrarı mucibince
Dilim çözülüyor,
Dizlerim bükülüyor, gözler
Dur durak bilmeden sökün ediyordu


Yazıktır ki
Sen nefesin hevesteki şevkine
Ben idrakime fazileti sunan her ayetin
Birliğini yaşıyorduk
Beklediğim her akşam, niyazın
Dirliğinde hasrettiğim her anlam sızıydı
Anlatamadım, hissiyatımı paylaşamadım,
Yıllarca senin yanında hep yalnızdım



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Her lahzaya gülüp geçen sevdadan ne anlayacaktır…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 87KB.
1234499_642034639164828_664510292_n.jpg









Evet,
Ne kadar
Geç kalsam da hayatı
Anladığımı söyleye bilemen çok zor


Zaten
Mana mefkûresini yaşasam o hazzı
Meşkiyle serinlemekte yakan bir sızıdır


Ateş ne ki
Ten, zaten emanet edilen yeti
Bu hakikati hangi şekilde idrak etmeli


Sermeli
Nefsi, söyle nerde illetin sebebi
Aşk içinde seyrederek canı vakfetmeli


Ah bu canın
Canan adına dinmez artık seyri
Kime meyletmeli bir duruş
sergilemeli


Gönlün
Sızısını hangi şifa ile dindirmeli
İradeye ne demeli, kim için hasretmeli


Canan,
Revan değil mi ki en sevgili olan
O da nihayetinde nefsi için yaşayan can


Mana ile
Boyanmayan, ten ile oyalanan
Zevkin kıvamı için uğraşan ama yanılan


Neden
Aldanır, yanılır, kandırılır bu insan
Biliyoruz ki akıbette hesaba çekilecek can


Neden
Halk edildi mizan akletmez ki insan
Ey mahşerin haşyetinden habersiz yaşayan



İbrete
Dikkat kesil, ayetler senin içindir bil
Ecel, aşk için ürperti değil, ten adına naz değil


Vakit
Üşütecek bir zamandır, anda saklıdır
Lahzaya gülüp geçen sevdadan ne anlayacaktır


Aşk
Ölmez, ruhun itminanlığındaki esenliktir
Nefsi heves ve hevalar kalp için değil, sefilliktir




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yokluğunun sürgününde viraneydim…

Orjinal boyutu icin tiklayin 742x525px and 51KB.
1011886_642061812495444_376194048_n.jpg









Acıdır ki
Başa gelmeden
Hakikati bilinmiyormuş
Duygular sessizce soluyor,
hal bizarla sıyormuş


Şimdi
Anladım ki senin yokluğunda
Bir yanım

Hicranın ellerinde çok çaresiz
Ne kadar sabrı denesem de

Sen gelmeden fersiz


Nereye baksam
Her yer ve yanım bom boş
Sanki duvarlar

Üzerime yıkılmak istiyor
Bülbülden hiç ses çıkmıyor,

Yapraklar çaresiz soluyor


Heyhat
Ne dinlediğim şarkıda
Ve ne de yudumladı
ğ
ım
Meyanda bir tat var
Sineme sökün ediyor ıstıraplar,

Aman vermeyen sancılar


Şimdilerde
Hissiyatıma kar yağar
Takatim kendi yalnızlı
ğ
ında
Bir ihtiyar
Hiçbir yerde açmıyor bahar,

Gözyaşları hicranları akar


Evet
Nisalar her yerde var
Halime i
şlediğ
in güzellikler
Hani kimde var yar
Kalbimde ne bir
şevk var
Ve ne de bir umudun sağanağı yar


Bir nazar et
Şu bedbin halime
Tek ba
şıma kaldım,

Yalnızlığa rastladım
Hazanın sökün ettiği parklarda
Sabahladım ve yakardım


Tartmadan
Bir daha söz etmem,

Dilin keyfiyeti için aklıma
Geleni söylemem
Evet, itibar etmem yar,
Yaşattığın hengâmede ibret var


Bak
Ne kaldı ömrün anından
Nefeslerin kalan say
falarından

Zarif Gülizar
Nazarlarından akseden,

Tebessümünde gizlenen canı bahar


Yeter
Gel artık yoruldum
Ne suyun ve ne de

erzakın adını andım
Düşüncelerimde
sen vardın,

Benim için sen bir başkaydın


Bakınca
Sokaklar nasıl mahzun
A
ğ
açlar masum,
Dallarda ki yaprak mahkûm
Senin yoklu
ğunda kalbim daralıyor,

Halim sürekli solgunlaşıyor


Çaresiz
Mezar bana yakın duruyor
Ölüm pe
ş
imde bekliyor
Heyhat ki korkutuyor
Toprak tavında avını bekliyor,

Hatıralarım yine benimle kalıyor


Mustafa C
İLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Zerreyi hayat yanıp ağlasa…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x539px and 96KB.
1175257_642101142491511_1130552704_n.jpg







Bu öyle
Bir intizar ki
bir şems de olsa
Ne acı bir yara ki

amberi aşkın koksa


Zevkler ki
Ruhumu gafletimle kuşatsa
Hicran
ş
arkılar ki
âlemi cihanı çınlatsa


Bir kahrın
Demi ki hayatı
sil baş yapsa
Hazır un kıdem bassa

sine efkâr kussa


Kuşlar
Aşiyanı için
kanatlarını çırpmasa
Yapraklar ki dallarında

tutuklu kalsa da


Yağmur
Damlaları tenimi
unut’a salsa da
Toprak reddi kabul yapsa

hali basmasa


Geceler
Arzı kâinat
senfonisini haykırsa
Zerreyi hayat ki

mütemadiyen ağlasa da


Sen halim
İçin mahzun olma
kahrım sana
Sevdan yolunda kaybolsam da

sen acıma


Sen ki
Bensiz bir hayatı
nevi şahsınla yaşa
Kokun ki
hecelerle kimseleri

dahi kuşatma


Sana
Mahkûm bırakma
acılarla da katlama
Hali
insan
ğından sıyırma
divanede yapma


Nihayetinde
Biliyorsun ki o dahi
nefeslik can
Ruz-ı
aşkın da mahrumiyet ki

sendedir o kan



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbimde anlam bulan tespit ve serzenişlerim…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x652px and 157KB.
1002911_642216382479987_2093272891_n.jpg








Bazı
İnsanlar beyaz kanlıdır
Evet, ne hazindir ki maalesef
Bizzat böyle bir darboğazın içinde saplanmışlardır


Her
İnsanın kendilerinin nezdinde
Hürriyet hakları olduğuna inanırlar
Yoksa eğer hor ve hakir görerek ruhi sarsıntı yaparlar

Böylesi
Zavallı ve bedbin ruhlu kanlar
Kendi heves ve hevaları adına sınır tanımazlar
Karun havasında ve oldukça pervasız bir çalımla abanırlar


Toy ve taze
Nefesleri avlamayı severler
Her türlü nefsi tatmin aracı görürler, büyülerler
Alaladıkları imkân ve güçlerini erişilmez addedip, vaat ederler


Görsellik
Bakımından, cezp etmek açısından
O kadar ileri giderler ki sanki meşruiyet sahibidirler
Kapital sahiplerini ve devlet görevlilerini etkisiz hale getirirler



Zavallı
Birey olan milletin ferdini
Mahkûm ederek darbo
ğaza sürüklerler
Ölüm ellerinde olsa parlayacak olan yangına körükle giderler


Neme lazımcı
Sırna
şık, pişkinlikte sınırsız olan
Bu kesim marjinallik adına sükse yaparlar
Huzur ve sükûnu bozmak adına,
şiddete ve anarşiye saparlar


Oysa
Zaman aynı ritminde
Mekânlar farklı olsa bile, insan anlamda kalmalıydı
Mütemadiyen o heveslerinin zindanında ya
şamamalıydı


El hak
Ruhunu anlamalı,
Kalbin letafetinde uzlete ula
şmalıydı
Hakkın sofrasında, halin muhabbetini a
şkla solumalıydı


Ne derviş
Ne kemali yet erbabı
Ve ne de ermi
ş telakkilerinden vazgeçmeden
İnsan iklimine öncelikle azimet mükellefiyeti dikilmeliydi


Umutlar
Toprağın bereketinde
İdrak gayretinle her vakit filizlenmelidir
Ölümün serinli
ğinde tefekkür rüknü hiç ihmal edilmemelidir


Olur ya
İnsan bu bazen
Yanılacak ve
şaşacak ancak hali anlayacaktır
Dost meclislerinde yargıçlık bireyin tekelinde asla olmamalıdır


Her an
şavere yapacak
Kalbi üzmeden
şefkatini kalbe akıtmalı
Rızayı bari için külfetin güzelli
ğinde O’nun aşkıyla kucaklaşmalıdır




Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yar, hasret içimde dinmeyen bir nazar, edebi ar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 829x597px and 148KB.
1233465_634442926590666_426694277_n.jpg








Yar
Hasretin bir bedeli var
Yüreği dağlar,
Hissiyat ağlar,
Gözden kan akar
Kime sorsam,
Sukut edip yıllara
Melalimle yazsam az gelir


Sıladır
Kimi için ekmek parasıdır
Bir başkası için gönül yarasıdır,
Sevda anıtıdır
Nereye gitse,
Güneş zevaldeyse bile
Gölgesi ruhundadır


Sevdiği
Özlemiyle ümitlendiği
Yüreğinin serinliği,
Meramının asudeliği sırdır
Ne vakit onu ansa,
Hatıralarının içinde
Bir ömür yaşasa azdır


Hüzün
Kalbi yakarışın tadıdır
Hicran vadileri her vakit
Kalbin nazargahdır
Gülse, tebessümle yetinse,
Gözyaşlarını gizlese
Sevdası nazardır


Ocağa gitse
Haneyi süpürse,
Divanı örtüsünü düzeltse
Yeni yeni örtüleri
Yâd ederek serse sevinçlidir
Adında, kokusunda,
Anısında yaşayan
Bir heyecandır, vefadır


Ne kadar
Kıymetlisi varsa
Onun için saklar
Hasret vaktine kadar
Düşlerle sabahlar, ağlar
Bir ses, bir ümit, bir haber için
Bin hüzünle ömrünü vakfeder



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bir kuş hassasiyetini hedefle, nafile kürek çekme…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x540px and 88KB.
1231657_642513265783632_1284980187_n.jpg







İnsanız
Bir takım kaygılarla yaşarız
Bazen kederin bendinde
nefes nefese kalırız
Kimi vakitte içinden çıkamaz ağlarız,
ah u zarla efkârlanırız


Aslında
Evvela kendimizden mesulüz
Kalbi ve nefsi lekeleri
nizam etmek için çabalarız
Ve fakat yinede duramayız,
kimi zaman akıl danelik yaparız


Bireysel
Hak ve hukukun farkında mıyız
Medeni ve şer i şerife uygun
ve gerekçelimi yaşamaktayız
İman ettiğimiz umdelerin itikadı
konularına evet, vasıl mıyız


Etrafta
Parkta, bahçede, mecliste
Sanki her nefes
bir hüküm sahibi ve yetkili
Aklına geldiği gibi konuşuyor
ve hatta telkinde bulunuyorlar


Ne kadar
İnsanın ruhi ve zihni yapısını
İçinde bulunduğu açmazları,
elem ve ezalarını
Hiç bilmeden, kendi heves
ve hevası uğruna ahkâm kesiyorlar


Gariptir
Hayatın son demlerini yaşayan
Evde bulamadığı muhabbeti
aramak için yol arayan
Her türlü garipliğin miskinliğinde
nöbet tutan, bunu hak sayan var


Zaten
Yeni nesil olan gençler
Ve özellikle hevesin
esaretinde bekleşenler
Nefsi arzuları için sere serpe serilip
edepten nasipsiz görgüsüzler


İnsan
Ruhu ve kalbiyle anlamlıdır
Aklı ve bilgisiyle yol alması
murat edilen candır
Vaktin ve nefesin bir zamanı vardır,
an içinde saklanan hazandır


Her kim
Tebliğ ve irşat için heveslenirse
Hâkim kürsüden bağıran
vaizler gibi davranmasın
Kendilerini garantiye almış tüccar
misali bol keseden atmasınlar


Öncelikle
Efendimiz Hazreti Muhammed(s.a)i
Hakkıyla tanımayı, hallerinde
yaşatmayı gaye edinsinler
Üç beş ayet okuyarak, son derece
ahenksiz bağırarak irşat yapılmaz


Neden
Edebi hassasiyeti
Tevazuu gibi bereketli
libası giymezler
Adabı muaşeret, bir insanın zaruretidir
sadece belli maksat için kullanır


Her türlü
Bağnazlık dışlanmıştır
Evrensel bir dinin müntesibi olan
bu gerçeği bilmelidir
İnsana irfan ve erdem kazandıran
hassasiyetler göz ardı edilmemelidir


Her kim
şlemeden düşünüyorsa
Ve aklına geldiği nispette
maksadını sıralıyorsa
İlimden, irfandan, edep ve adaptan
yoksun olan bir bedendir, sefildir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Temaşa ettiğim ibreti nazar ne büyük hakikat…

Orjinal boyutu icin tiklayin 871x578px and 70KB.
7854_642699832431642_55713190_n.jpg







Ne geçen
Şu hali zamanın dili var
Ne sine-i melalin serdettiği
Hüzün aşk için bir ar
Hal solunca, göz ferden uzaklaşınca,
Takat bir yudumluksa nerde har
Kar niye melalim için titreten nar,
Nereye yaslansam hicranım durmaz başlar


Artık ne
Muhayyilemde, ne serde
Gizem niye halin deminde
Ve çaresiz sessizliğinde
Kalbim inşiraha erse bile, gönül kapım
Bir açılsa hele ne dilerim söyle
Dil kuruyor, göz akıyor, heves çekiliyor,
Muhtaç olduğum her şey uzaklaşıyor


Vecdin firakı
Nerde kaldı bilsem
Bin hüzünlü nefeslendiğim
Kalbimi kime zikretsem
Ruhumun gamını serdetsem,
Fark edemediğim ne kaldıysa veda etsem
Açık denizin bıçkın dalgalarına serilip,
Hali dürüp, efkârımı ayan edip göçsem


Bir pusula
Yazarak şişeye sürsem
Ummanın deruniliğinde bekleyen
O hasrete erişsem
Ne açlığa ilişsem ne tokluğun
Hoyratlığında gitsem, edebi aşkla içsem
Muhtaç olduğum, yoluna ram olduğum
Kayıtsız şartsız sevdasıyla yol aldığım


Katrenin
İlzamında bir mühür var
Dağın vakarında tevazuu aşkın
Asudeliğinde kokar
Suhulet nazarımı sarar, ülfet her haliyle
İbrete misliyle ve sürurla akar
Tefekkür ilimsiz neye yarar, rabıta
Nitelik yoksa fakirlik için kar, ihlâs kime ar


Muhtaç olduğun
İhsan ruhunda yar
Aşk, hakikatten arîleşince
Nefsanîlik için bir nazar
Hesapsızlık neye yarar, zül nefes
Kimin için efkâr, biçarelik her yerde yar
Aldatırsan, aldanırsın ve niyetin hasbiliğini
Yudumlamazsan sırnaşıp kokarsın


Günü gün
Etmek, müddeti bilmemek
Kalbin sahibinden, ruhun dirliğinden
Aşkın erdeminden
Uzaklaşarak dünyanın gailesiyle
Buharlaşmak, arifin sezgisinden kaçmak
Durmadan koşmak,
Hedefsizliğin hedef haline
Geldiğinizde ayılmadan yaşamak


Şemsi Tebrizliyi,
Mevlana ve hocası
Seyyid Burhanettin’in aşkında ve
Mevleviliğin zikrinden sudur eden
Muhayyileyi dışlamak, yadsınmak
Aşkı anlamadan, canın sinei harında
Coşmak ve kaybolmak sevda mı
İradeden vazgeçerek, gönlü hasrederek,
Divanın vecdiyle meşk eden ahvalindir aşk



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hangi hüzünden figan edeyim yar, gönül yanar…

Orjinal boyutu icin tiklayin 960x801px and 210KB.
1000001_643005839067708_830644264_n.jpg









Hiç seslenme
Derdi gama girerek
Eseflenip üzülme
Yeis içinde asla nefeslenme,
Elem için kaygılara güvenme
Nefes vaktine âşıktır, kalp şayet
İrfanı bilirse nazar gâhtır, nisyan etme


Hiç bilir misin?
Gönül niçin bazen
Serhattır, ummandır
İradeyi azim içinde vaziyet
Alan fermandır, mizan haktır
Faniliğe meyleden nefs tufana ramdır,
Hiçlik içinde kalan kul’u ihsandır


Sorma tamburu
Hicran zerk eden nice
Saklı umudu
Perdelerinde vaktini bekleyen
Nice ümitler hüzün yağmuru
Her vakit akmaz gözyaşı, sukut ettiren
Sevgilinin ellerde giden na'şı


Bugün ses etme
Bin bir sual ile dertlerimi deşme
Hak için tefekkür eyle, kefensiz
Sevdalara meyledip erime
Aşkı anlayıp idrak etmeden söz etme,
Halin vasfını şehretmeden gitme


Musalla taşı
Her gün ümitlenir,
Hicran içindedir
Kimi nazar için bir taş,
Kimi kul için bir mahşer adıdır
Geriden gelen kim vardır, akan gözyaşları
Sadakat midir, usulü adap mıdır?


Hangi sevgili
Gönlün gülü, canı makberi,
Aşkını şevki
Ruh ve kalp kimin için
Seferber olmalıdır söyle ey sevgili
Heva ve hevesler
Nefsi ihya eden geçici arzular değil mi?
Ölüm neyin reçetesi



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nefesi vaktine teslim etmeden kalbime düşenler…
1174968_643034399064852_505164104_n.jpg









Öncelikle
Rabbime hakkıyla
Kul olamadığım için
Nedametim çok derindir
Kimi vakit gam, kimi vakit keder
Ve hatta sinei dert için yetendir


Rabbim
Oysa neler nasip etmişti
Yıllara sâri çileli bir hayatı
Yaşamamı diledi
İçinde bulunulan şartlar ve sosyal
Yaşantı bire bir dram içindeydi


Beşer
Sanki çaresiz ve bezgindi
Yokluk ne kadar garip
Bir kaderdi, içimizdeydi
Boyun büktüren, melülleştiren
Lahzalar ne kadar zor ve derindi


Örf ve adet
İslami hassasiyet kıt kanaatti
Adeta devşirmeler zümresinden
Tebarüz eden nefeslerdi
Farklı kültür ve maksatlar,
Asabiyet içinde hak tellallığı yapanlardı


Nisalar
Her nedense birer zavallıydı
Hâkim güç ve bağnazlık
Kapı eşiğinde palazlanırdı
Hiçbir esamesi bulunmayan
Varlıklar olarak sosyal yaşantıda acıydı


Din kisvesi
Simsarlık nakaratı, kamuflaj anı
Nefsi açlığı bulunan
Her görevlinin tatmin kuralıydı
O kadar trajik bir sapmaydı ki,
Kadın ve mazlum bir şey yapamazdı


Memur
Ve güya okumuş bürokrat
Milletin efradını cahil gören
Ve höyküren kandı
Varlık ve servet adına adanmış
Sefil yaratıklardı, hovardalık alışkanlıktı


Âlim ve arif
Nazarlarla mahkûm
Edilen zanlılardı
Medeniyet ve yenilik dedikleri
Yosmalık izan için paçavraydı
Böyle bir şatafatı öngören ve partiler
Düzenleyen hüküm sahipleri vardı


Asker
Zaten en üst saltanattı
Sınırları içinde özgürlüklerini
Hoyratça kullanan zevattı
Milletin can evlatlarını köleleştiren
Ve özelinde kullanan hezeyanlardı


Devlet
Güya demokrasiyle
Halkın seçimiyle hükümet edilen
Yönetim şekliydi
Aldatan ve aldanan o kadar masum
Ve mazlum bir millet efradı vardı ki


Küresel
Güç ve emperyalist emellerin
Vize verdiği ve yeşil ışık yaktığı
Kimseler devredeydi
Cumhurbaşkanı asker, hükümet
Başkanı öngörülen meşruiyet tellalıydı


İmamlar
Ne kadar aciz
Ve miskin canlardı
Memur maaşına sesleri kesilen
Ve el çektirilen insandı
Hutbe ve vaazlar İslami hassasiyetten
Ziyade belamlık yapmak için vardı


Umutlar
Ne kadar yorgun ve solgundu
Ama hesaplar tutmadı,
Başka bir hesabı olan Rab vardı
Mazlum ve mağdurun hak ve hukuku için
Gönüllerde yeşermeler başladı


Her türlü
Tuğyan ve isyana kardı
Peygamberi bir sabırla
Umutlar tazelendi ve filizlendi
Ne kadar çile varsa çekilen nur ve
Erdem olarak kalplere refakat etti


İnsanın
Bir kutlu davası ve sevdası
Aşkıyla yol aldığı, gönüllere
Umut aşıladığı hizmet bulunmalıydı
Rabbime hamdı senalar olsun başarıldı,
Pagan ve sekiler izime rağmen aşk yaşattı



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbi naifliğiniz ve edebi hassasiyetiniz için…

Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 145KB.
30464_128140127220951_8080238_n.jpg










Kaç zamandır
Bekliyor ve düşüncelere dalıyordum
Hitabetiniz ve nezaketiniz
Ne kadar beliğ ve zarif
Gönlümü celbe diyor ve sineme engin
Bir sürur bahşettiğini ifade etmeliydim


Aslında
Her zaman itiraf ettiğim üzere
Ne bir şair ve ne de bir yazarım,
Sadece yazanım
Kalbime düşen, ruhumun hicran
Damlalarımı hasretmeye çalışan bir adamım


Lakin
Ne gariptir ki, ummadığım
Ve hiç beklemediğim nispette
Teveccühle karşılaşıyorum
Evet, hem utanıyor ve hem de
Mahcubiyetimle Rabbime hamt ediyorum


İnsan için
En anlamlı ve değerli hediye
Gönüllerde yer edinmek ve
Okumaya değer görmektir
Yoksa o kadar yazmak için yazan
Nefesler var ki, nasıl izah edelim, ne söyleyelim


Ömrün
Çoğu gitti, pek azı kaldı
Kalan nefeslerde hekimin
İfadesiyle uzatmalardı
Daha ne olsun, Rabbim fırsat vermiş
Bilinç tazelememize ve bize lütfetmiş yine


Biliyorum
Yüreğinizde derin
Bir hasret acısı var
Ne vakit hüzün ve hicran
Hissetseniz gözleriniz akar
Kendini bilmez ve hadsiz kimi canlar
Zan üzere yüreğini burkarlar, aldırma derim
En kalbi sağlık ve afiyet dileklerimle baki olan
Selam ve hürmetlerimi teslim ederim efendim



Mustafa CİLASUN
 
Üst