ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Havf ve Recâ (devamı)
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
"İçinde bulunduğumuz cihân hududlu ve fânîdir. Aslolan ebedî ve sonsuz âhıret yurdudur. Aklını başına topla da bu cihanın soluk nakışlarını, bozulacak olan şekillerini ve eriyecek olan sûretlerini ebedî âleme karşı kalbinde bir perde hâline getirme!"
"Her ne kadar bu dünyâ, senin nazarında çok büyük ve nihayetsiz ise de bilesin ki, ilâhî kudret karşısında o bir zerre bile değildir. Gözünü aç da bir bak; bir zelzele, bir kasırga, bir sel felâketi dünyâyı ve içindekileri ne hâle getiriyor!"
İşte ülkemizde daha yeni yaşanan ve "mahşere küçük bir misâl olacak" dehşetengiz sahneler! İşte yerle bir olmuş mâmûreler! İşte Hazret-i Peygamber'in bir kıyâmet alâmeti olarak zikrettiği ânî ve toplu ölümler!..
Bütün bunlarda bizler için sayısız ders ve ibretler vardır. Dolayısıyla yaşanan âfetin zâhirî sebeplerden ziyâde mânevî bir perspektiften tahlîli ile ibret dolu büyük bir felâkete ilâhî takdîr yönünden bakmak ve onu materyalist bir dünyâ görüşü ile değil, îmânî ve İslâmî ölçülerle değerlendirmek hususunda hatâya düşülmemelidir.
devamı var
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
"İçinde bulunduğumuz cihân hududlu ve fânîdir. Aslolan ebedî ve sonsuz âhıret yurdudur. Aklını başına topla da bu cihanın soluk nakışlarını, bozulacak olan şekillerini ve eriyecek olan sûretlerini ebedî âleme karşı kalbinde bir perde hâline getirme!"
"Her ne kadar bu dünyâ, senin nazarında çok büyük ve nihayetsiz ise de bilesin ki, ilâhî kudret karşısında o bir zerre bile değildir. Gözünü aç da bir bak; bir zelzele, bir kasırga, bir sel felâketi dünyâyı ve içindekileri ne hâle getiriyor!"
İşte ülkemizde daha yeni yaşanan ve "mahşere küçük bir misâl olacak" dehşetengiz sahneler! İşte yerle bir olmuş mâmûreler! İşte Hazret-i Peygamber'in bir kıyâmet alâmeti olarak zikrettiği ânî ve toplu ölümler!..
Bütün bunlarda bizler için sayısız ders ve ibretler vardır. Dolayısıyla yaşanan âfetin zâhirî sebeplerden ziyâde mânevî bir perspektiften tahlîli ile ibret dolu büyük bir felâkete ilâhî takdîr yönünden bakmak ve onu materyalist bir dünyâ görüşü ile değil, îmânî ve İslâmî ölçülerle değerlendirmek hususunda hatâya düşülmemelidir.
devamı var